-26-

8.8K 779 128
                                    

Selamlarrr!

Ramazan nasıl gidiyor?

Benim sınav haftama çakıştığını için göbeğim çatladı resmen.. uykusuzluktan ve yorgunluktan bayılacağım şimdi!

Çok uzun oldu, bu yuzdennnnn.. BOL BOL YORUMLARINIZI BEKLİYORUMMM!😻

2198 kelime! Bence yorumu hakkettim.

İyi okumalarrrr!🤭💘

İyi okumalarrrr!🤭💘

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

26.Bölüm: Korkular.

"Karmen kaldır kafanı!"

Basımda cırlayan tiz kadın sesiyle basımı kaldırıp dik dik hocaya baktım.

"Bir daha dersimde uyuduğunu görmeyeceğim!" Dedikten sonra ders anlatmaya devam etmişti. Ben göz devirirken Miraç gülmüştü.

Dün erkenden hemen uyumama rağmen nedense asla uykumu alamamıştım. İlk iki ders çok güzel aralıksız uyumuştum ama 3.derse gelen hoca beni uyutmuyordu.

Ellerimi çenemin altına koyarak uyanık kalmaya çalışırken Miraç bana döndü. "Şevval hoca dersinde kimseyi uyutmaz. Herkes konuşsa çıtı çıkmaz ama birisi kafasını koyduğu an kafayı yiyor." Demesiyle yüzümü buruşturdum.

"Niye salak mi bu kadın?" Diye sormamla güldü. "Ne biliyim, o da böyle işte cimcime." Diyerek kısık sesle konuştuğunda bağırarak ders anlatan hocaya baktım.

"Hangi dersteyiz biz?" Diye sormamla sırıttı. "Felsefe." Demesiyle esneyerek baktım etrafa. Kimse dersi dinlemiyordu ve çoğu kişi yanındakiyle konuşuyordu.

Tam kafamı koyup yine uyuyacaktım ki, "Ahmet! Oğlum kaldır o kafanı!" Diye bağıran sesle oraya döndüm. Bu kadın gerçekten de manyaktı.

Dün akşam yemeği yedikten sonra herkes odasına dağılmıştı. Haliyle bende odama gitmiş ve yapacak bir şey olmadığından yatıp uyumuştum.

İtiraf etmek gerekirse dün gerçekten çok güzel geçmişti. Önce Miraç ile aynı sınıfa düşmem, sonra Pusat Taşkın ile olan yemeğimiz ve en son Hazar ile olan kavgamız. Söyle bir bakınca geldiğimden beri en güzel gecen günümdü diyebilirdim. Bir de Akgün'ün evine gittiğim gündü.

Aklıma gelmişken bakışlarım masaya kaydı, ilk fırsatta yine onu görmek istiyordum.

Zil çaldığında an mutlulukla yine kafamı masaya yasladım ve uyumaya hazırlandım. Tabii bir el kolumu serçe kavrayıp masadan gürültüyle kaldırana kadardı bu.

"Valla ayı gibi kış uykusuna yatıp duruyorsun cimcime, ayı olduğundan şüpheleniyorum artık!" Demesiyle güldüm. Benimle birlikte sınıftan çıktığında boynumu sağa ve sola doğru eğerek kütletmiştim.

"Bak kahpe Umut yine sevgilisiyle okulu kırmış, en sonunda elimde kalacak bu çocuk. Sizi bir türlü tanıştıramıyorum! Mıknatıs gibi birbirinizi itiyorsunuz resmen." Demesiyle ona baktım göz ucuyla.

Çizik. -aile kurgusuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin