Bölüm müziği - Bangchan, Seungmin, Changbin, Felix ~Up all night
『••✎••』
Sessizlik hakim olmuş, güneş yerini çoktan sokak lambalarına bırakmış olan caddede adımlarımı sayarak ilerliyordum. Canım eve gitmek istemiyor, yeniden önemsiz bir çöpmüşüm gibi hissetmek istemiyordum.
Ben Hwang Yena. Üniversite 4. sınıf psikoloji öğrencisiyim. Psikoloji okumama rağmen, hala ailemin neden bu kadar işkolik ve duygusuz olmalarını anlamış yada çözmüş değildim. O kadar yıl boyunca, doğduğum yada kendimi bildim bileli bir sevgi parçacığı görmemiştim onlardan şahsıma ithafen.
Konusu açılmışken. Doğduğumdan bu yana tamı tamına 23 yıl geçmişti. Yani bugün doğum günüm idi. Arkadaşlarımdan aldığım onca hediye çantamda, yaşadığımız eğlenceli gün aklımda yer ediyor idi. Ama onlardan? Ailem. Onlar bana şu güne kadar hiç doğum günü hediyesi almamışlardır. Hediyeyi geçtim, bir kez olsun doğum günü partim yada kutlamam olmamıştı. Arkadaşlarımın yaptığı dışında...
Bugün de yine bir değişiklik olmayacağı için en azından doğum günüm geçene kadar o eve girmek istemiyor idim. Zaten çok bir zaman da kalmamıştı. Saat 11 i 18 geçiyor idi. Biraz daha sabretmem lazımdı sadece.
↻
Saat 12 yi geçmişti. Artık en azından beni bugün görmedikleri için hediye vermemişlerdi diyebilirdim. Bu da benim kendimi kandırma biçimim işte. Eve giden adımlarım durduğunda kapının önüne geçmiştim. Zile bastım ve büyük kapının açılmasını bekledim. Açıldığında bana bakarak endişe ile konuşan yardımcımızı görmem bir oldu.
-Küçük hanım. Saat çok geç oldu iyi misiniz?
Keşke ailem de bu kadar endişelenebilse benim için.
+İyiyim ajumma. Sorduğun için sağol.
Dedim ve kapıdan içeriye girip bahçenin içinde evimize doğru yürüdüm. Evet ailem işkolik dedi isem bunun hakkını da fazlası ile veriyorlardı. Hani derler ya para mı mutluluk mu? Diye. O soru gerçekmiş. İnsan mutlu ise parası olmuyor, parası var ise mutlu olmuyormuş. Para mutluluk getirmiyormuş.
Kapıyı açıp içeri adımladım. Kapının sesini duymuş olacak ki babamın bana seslenmesini işittim.
+Yena buraya gelirmisin tatlım.
Aslında bu bir soru değil emir niteliğindeydi. Sözünü ikiletmeden oraya gittim. Karşısındaki koltuğa oturup sözlerini sarf etmesini bekledim. Ardından da elindeki ne olduğunu bilmediğim fakat onlardan olan ilk hediyemi. Ne olduğunu merak ediyordum. Ayrıca bu zamana kadar aldıkları ilk hediyemin sebebini de.
Uzun konuşmanın ardından hediyemi almış odama çıkmıştım. Hediyemi bir kenara koyup rahat bir şekilde açabilmek için üzerimi değiştirmeye karar verdim. Çantamı masamın yanına, ceketimi askıya asmıştım. Dolabımdan elime gelen ilk gecelik takımını almış, şort ve üstü alıp giymiştim.
Hediyemi de alıp yatağıma sevinç ile oturdum. Hediye paketini anı olarak saklamak adına nazikçe açmış ve hediyeyi daha göremeden heyecan ile gözlerimi ellerim yardımı ile kapatmıştım. Aptallar gibi sırıtıyordum şuan. Cesaretimi toplayıp sonunda gözümü açtığımda bunun bir kolye olduğunu gördüm. Çok güzeldi. Fakat değişik bir hava yaratıyordu.
Nasıl desem. Ürkütücü? Evet olabilir. İlginç bir yapısı vardı. Bir kalp şeklinde idi. Kalpten bir fanus, içinde kana benzeyen koyu kırmızı bir sıvı ve kalbin üstünde bir pırlanta. Büyük ihtimal ile babam pırlantası için almıştı. Buradan paraya önem verdiğini de anlayabiliriz.
Ama her ne olursa olsun bu benim ilk hediyem ve de en değer verdiğim eşya olacak idi. Onu hemen boynuma taktım. Bunu asla çıkarmayacak idim.
Sevinç ile bir anda ne yapacağımı da bilemeyerek herşeyi kaldırdım ve yatağıma girerek tebessümüm ile gözlerimi kapadım.
➳༻❀✿❀༺➳
Evettt
Yeni bir kurgu ile buradayımmm.
Sevilirse sık sık bölüm atacağım.
Umarım seversinizz.
Bir sonraki bölüme kadar sağlıcakla ve mutlu kalın öpüldünüzz <333
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Vampire Empire
Teen FictionKurgu Türkçedir * Join the breathtaking story that started with a necklace