İzni kapar kapmaz geri odama çıkmıştık. Oraya giderken uzun zaman kalacağım için bir bavul hazırlamam şarttı.
Hemen sürgülü dolabımın kapağını açtım ve bavulumu çıkarttım. Bavulun fermuarlarını açıp yere koyduktan sonra dolabın diğer kapağını açtım ve kıyafetlerimi hızlıca katlayıp koymaya başladım. Kıyafetlerimi buna koyduktan sonra fermuarını kapattım ve kenara koydum onu.
Ardından sığmayan bakım, makyaj ürünlerini ve ayakkabı gibi diğer parçaları koymak için büyük bir çanta çıkarttım. Yeteceğini düşündüğüm kadar eşya aldığımda bir süredir sesi çıkmayan Seungmin e baktım.
Benim yatağımda oturmuş telefona bakıyordu. Benim telefonuma. Yanına gittim ve neye baktığına baktım. İnstagram hesabıma girmiş, konuşmalarıma bakıyordu. Beni fark ettiğinde telefonu bana çevirmiş ve sorgulayıcı sesi ile sormuştu.
-Bu herifte kim?
Seonghwa yı soruyordu. O benim kankam olurdu ki gizli saklımız yoktu aramızda, son olanlar dışında tabikide. Arada o benimle , bende onunla resmen flört ederdik ki bu elbette şakasına olan bir şeydi. Seungmin de bu mesajları görmüş olmalıydı ki bana gösterdiği mesajlar şu şekildeydi.
~
HwaSeong : Hadi ama balım, lütfen gel. Gerçekten bir seferliğine.
Yenyena : Bitanem biliyorsun okuldan sonra yorgun oluyorum.
HwaSeong : Biliyorum aşkım ama bir değişiklik yapsan doğum günün adına?
Yenyena : Pekala ama sadece bu seferlik tamam mı?
HwaSeong : Tamam tamam. Sadece bu seferlik. Ama sakın geç kalmıyorsun.
Yenyena : Anlaştık.
HwaSeong : Anlaştık tabi aşkımsın birtanesin karım be!
Yenyena : Tamam bu kadar yavşama yeter bugünlük kocacım.
HwaSeong : Tamamdır bekliyorum.
Yenyena : Hazırlanıp geliyorum.
~
Sakince cevapladım onu.
+Yakın bir arkadaşım.
-Oldukça yakına benziyor. Sevgilin olduğunu söylememiştin.
+Sevgilim yok zaten. Sadece yakın bir arkadaşım.
İyide bunlar onu neden ilgilendirsin ki?
+Neden bu kadar çok ilgileniyorsun benim sevgilimin olup olmaması ile? Benden mi hoşlanıyorsun yoksa?
Şakaya karışık söylediğim sözler ile afallamış ve ayağa kalkıp konuyu değiştirmişti.
-Hadi gidelim bir an önce.
Ani değişikliği ile sessiz kahkahalar atıyordum ki bu onu dahada utandırmıştı.
Vazgeçtim bu kadar çabuk kızaran bir vampir olmak istemezdim.
~
Gözlerimi yeniden açtığımda gelmiştik. Yine Seungmin in odasındaydık. Bu sefer diğerlerine kıyasla Seungmin elimi hemen bırakmıştı. E utangaçlık böyle bir şey.
Sorumu yönelttim.+Nerede kalacağım ben? Akşam oldu uyumak istiyorum da.
Bana baktı. Yüzünde kararsız bir tavır vardı. Çekingen bir yüz ifadesi ile konuştu.
-Burada sekiz oda var. Bizde sekiz kişi olduğumuz için boşta olan bir oda yok. Yani benim odamda kalacaksın.
Elini ensesine attı.
-Ama beraber kalmak istemezsen ben salonda uyuyabilirim. Rahatsız olursan falan.
Kızaran kulaklarından oreo saçlarına kadar yerim seni çocuk! Bu nasıl bir tatlılıktır böyle ya. Mıncırasım geldi cidden. Nasılda utanarak söylüyor. Neşeli sesimle reddettim onu.
+Hayır tabikide. Rahatsız olmam. Ayrıca seni kendi odandanda kovamam. Hem ne olacak canım, görende daha önce beraber yatmamışız sanıcak.
Yine şakayla karışık konuştuğumda utançtan yerin dibine girecekti resmen. Yanına doğru adımladım ve yanaklarını sıkarken konuştum.
+Utanınca hep böyle sevimli mi oluyorsun sen?
Onun bana dediği gibi.
Gözlerini bana çıkarttığında yalan yok kalbim teklemişti. E buda bir donmaya sebep olmuştu. Utanma sırası bana geçtiğinde hızlıca ellerimi çektim ve arkamı dönüp çantalarıma adımlarken konuştum.+Hangi dolap benim? Yerleştirelim bir an önce şunları hadi.
Elbette kahkahasını duymam kaçınılmaz olmuştu.
♡
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Vampire Empire
JugendliteraturKurgu Türkçedir * Join the breathtaking story that started with a necklace