Gözlerimi açtığımda aradan ne kadar zaman geçtiğini bilmiyordum. Yukarıya dönük olan başımı sağıma çevirmem ile sandalyede uyuklayan Seungmin' i görmem bir oldu. Evet en son onu kurtarmıştım. Fakat sonrasını hatırlamıyordum.
Ayağa kalkmak istedim. Ayaklarımı sağa doğru sarkıtırken, Seungmin' in uyanmaması için sessiz olmaya çalışıyordum. Ayağa kalkmayı başardığımda yavaşça kapıya doğru ilerledim. Seungmin' in sesini duyana kadar.
-Çabuk buraya geri dönüyorsun.
Kesin talimatı üzerine yavaşça ona döndüm.
+Ban senin uyanmaman için aşağıya inecektim.
Başını iki yana sallarken kalktı ve konuştu.
-Dinlenmen gerek. Geri uzan yatağa.
+Ama zaten yorgun hissetmiyorum.
Bana sert bakışlarını yolladığında oflayarak gittim ve yeniden yatağın içine girdim.
+Oldu mu?
Bıkkınca söylediğim söz sonrasında gülerek yeniden sandalyesine oturdu ve kafasını olumlu anlamda salladı. Kollarımı birleştirdiğimde sordu.
-Aç mısın bakalım?
Halen farkına varmasamda, sorusu ile midemin kazındığını hissettim. Hızla başımı aşağı yukarı salladım. Yeniden konuştu belirsizlikle;
-Kanda içmek ister misin?
Kan kelimesi geçence , pek iç açıcı gelmiyordu fakat denemekten bir zarar gelmezdi. En azından tadına bakmalıydım.
+Biraz olabilir.
Cevabım onu mutlu etmişti. Yüzünde oluşan tebessüm ile sandalyeden kalktı ve odayı terk etti.
Uyandığımda düşünmemiştim fakat ben neden bayılmıştım? En son hatırladığım kadarı ile kurtlar bir şekilde savrulmuştu. Bunu kimin yaptığı hakkında bir fikrim yoktu fakat sonuçta vampirler garipti. Bu sebeple şaşırmadım. Neden bayıldığımı gelince Seungmin' e sormayı aklımın bir köşesine yazdım.
Bu sırada elinde bir tepsi ile Seungmin odaya girdi . Yanıma geldikten sonra yatağın kenarına oturdu ve tepsiyi dizleri üzerine yerleştirdi. Kaşığı kavradığında ona karşı çıktım .
+Kendim yiyebilirim Kim Seungmin.
Kaşığa önce bir miktar çorba alırken konuştu.
-Yeni uyandın. Ayrıca yorgunsundur. Ben yardım edeceğim.
Kafamı iki yana salla salladım.
+Yorgun değilim. Bebekte değilim ben yerim.
Kaşığı elinden almaya çalışırken geri çekti ve ısrarla konuştu .
-Hadi ama , bir teşekkür olarak kabul et. Bunu yapayım bari senin için.
Ne teşekküründan bahsediyordu? Ne yapmıştım ki?
+Ne teşekkürü Seungmin?
Kaşları havalanırkan şaşkınca konuştu.
-Hatırlamıyor musun?
Kafamı iki yana salladım.
+Neyi?
Tepsiyi yandaki biraz önce uyukladığı sandalyenin üstüne koydu. Ardından beni şoka sokup bana sıkıca sarılırken konuştu .
-Beni, bizi kurtardın Yena. Sana minnettarız.
+Anlamıyorum Seungmin. Nasıl kurtardım sizi?
Geri çekilirken ellerimi avcunun içine alıp yanıtladı.
-Sen... Benim adımı söyledikten sonra, vampir güçlerini kullandın. Benim zarar görecek olmam düşüncesi seni endişelendirmiş olmalı ki buda gücünü keşfetmeni sağladı. Bütün kurtlar senin sayende uzaklaştı.
Gördüğüm o hava dalgasını ben mi yaratmıştım? Güçlerim mi vardı artık? Ayrıca ben Seungmin en zarar göreceği için mi kullanmıştım güçlerimi? Evet onun için oldukça endişelenmiştim .
Ah hayır buna bir anlam yüklememeleyim. Sadece bir arkadaşım olduğu için endişelenmeştim. Hepsi bu.
Kafamı iki yana sallayıp düşüncelerimi def ettim. Bakışlarımı geri Seungmin' e çevirdiğimde resmen şoka girdim.
Onun gözleri kırmızılaşmıştı. En son böyle olduğunda kanımı emmiş ve sekiz gün uyumama sebep olmuş, şuan ki duruma gelmeme neden olmuştu. Korkmaya başlamıştım çünkü tam gözlerimin içine bakıyordu. Zorlukla konuştum.
+Seungmin... Gözlerin , onlar...kırmızı.
~
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Vampire Empire
JugendliteraturKurgu Türkçedir * Join the breathtaking story that started with a necklace