Yazardan
Savcının dudaklarının kendininkiler üzerinde olduğunu anlaması geç sürmüştü . Gözlerini hızla açınca savcının kapalı gözlerini gördü . Savcı ise dudaklarının altındaki dudaklardaki ateşten uzak kalamıyor daha da ileri gitmek istiyordu . Onu bu hamlesinden , Efsunun kendini olanca gücüyle iten kolları durdurdu . Dudakları ayrılan ikili şok içerisinde birbirlerine bakıyordu . Savcı hala olan şeyin etkisinden çıkamamıştı . Efsun ise savcının elinde gördüğü anahtarı hızla kapıp aldı . Eli ayağına dolaşırcasına kapı kilidini zorladı . Kilidin açılma sesini duyunca kurtuluşa ermiş gibi kapıyı açıp kendi odasına koştu . Arkasında ise duvara boş boş bakan savcı Demir'i bırakmıştı . Savcı yeni yeni kendine geliyor, az önceki yaptığı şeyin nedenini sorguluyordu . Kaçıp giden Efsun'un ardından kendi odasının kapısını kapattı . Yavaşça yatağının üzerine oturdu . Eliyle başını kaşıyor , onu ne için burada tuttuğunu kendine hatırlatmaya çabalıyordu . Ona zulmetmek isterken ona daha fazla çekiliyordu . Bunu farketti . Kendi kendine ayaklanıp odanın ortasında bir o tarafa bir bu tarafa gidip gelip kendi kendine söyleniyordu . Babasının gözleri önünde öldürüldüğü an canlandı gözlerinde . Babasını öldüren adamın kızını az önce öpmüştü . O adamın kendisini de ailesini de yok etmek isterken şimdi onun kızı tarafından büyüleniyordu . Sinirden yumruğunu dolaba vurdu . Ne yaptığına , neden yaptığına anlam veremiyordu . Babası öldürüldüğünde Efsun kaç yaşındaydı diye düşündü . Sonra efsun'un hiç dünyada olmadığını bile farketti . Babasının ölümünden 2 veya 3 yıl sonra doğmuştu . Adnan Yaman'ın suçunu ondan çıkarabilir miydi diye düşündü ... düşüncelerinden kurtulamıyordu . O an Efsun'un Adnan Yaman'ın kızı olmasaydı her şeyin daha farklı olabileceğini düşündü. Düşünceleri beynini zorluyordu . Odadan hızla çıkıp çekmecelerde ağrı kesici aramaya başladı . Eline gelen ağrı kesiciyi alıp musluğa yöneldi . Doldurduğu suyu alıp iki ağrı kesiciyi alıp ağzına attı . Başına dikilen ağrının neden olduğunu anlıyordu .tekrar odasına döndü . O odasına dönderken efsun ise odasına girdiği andan beri lavaboda ağlıyor , suyla dudaklarında sanki kir varmış gibi ovalamaya çalışıyordu . En sonunda durdu . Yüzünü yıkadı . Odasına dönüp kıyafetlerini değiştirdi . Kendini yorganın altına attı . Dayanamıyordu , Demir'in ona dokunmasına . Hele ki az önce onu öpmüş olduğunu hatırlayınca iyice çıldırıyordu . Kendini sakinleştirmeye çabalıyordu . Yorgunluk bedenini ele geçirip Efsun'un uyumasına neden oldu .. savcı ise daha fazla evde durmayıp çıktı . O gece sabaha kadar işle meşgul olmak için ayrı bir çaba sarfetmişti . Aklına Efsun düşünce hemen başka bir işi yapıyor , sanki düşüncelerinden kaçıyordu . Bazen duraksayıp çıkar yol bulmaya çabalıyordu . Bazen işin ortasında elini dudaklarına götürüyor dudaklarındaki eksikliği farkediyordu . Kendine kabul ettiremese de Efsun'a aşık olmuştu . Ama nasıl yürütecekti bilmiyordu . Telefonu aldı Efsun'a mesaj yazdı :
"Birkaç gün eve gelmeyeceğim , evden ayrılma "
Efsun bu mesajı uyandıktan sonra farketti . Savcı o gün arabaya atlayıp Urfa'ya sürdü . Bir şeylere cevap bulması gerektiğini biliyordu . Oradaki çocukluk arkadaşıyla konuşmak istiyordu . Akşama doğru Urfa'ya girdi . Iş yerlerinin önünden bir bir geçip bir baharatçının önünde aracı parketti . Tereddütle içeri girmeye çalıştı . Baharatçıda çalışan gençlerden birine cekinerek sordu :
"İhsan Eroģlu burada mı ?"
"Patron biraz önce buradaydı abi . Çıktı şöyle aşağıya doğru gitti . Çemenoğlu kahvesine doğru . Belki yakalayabilirsin "
Demir hızla çıktı . Kahvehaneye gitti . Eskiden yaşadığı mahalleyi görmek onun buradaki anılarını canlandırdı . Kahvehanenin içine adım attı . Oturan yaşlı dayılar buna döndüğünde :
"İhsan Eroğlu burada mı ?"
Dayılar köşede sohbet eden birini gösterip sigaralarına geri döndüler.
Savcı o tarafa doğru ilerledi . Masanın önünde durdu . Oturan kişilerden İhsan'ı gözlerinden tanımıştı ."İhsan Eroğlu sen misin ?"
Adam tereddütle ayağa kalktı :
"He benim buyrun , tanıyamadım ?"
Demir ihsanı yıllar sonra görmenin sevinciyle gülümsedi .
"İhsan , Ben Demir. Demir Özçelik ."
İhsan sanki kafasında şok dalgasından etkilenmiş gibi :
"Amannnnn ! Demir ! Serdar amcanın oğlu "
Bunu duyan kahvehanedekiler de şok geçirdi . İhsan hızla Demir'e sarıldı .
"Nerelerdesiniz Demir ? Yıllar oldu "
Demir hafif üzüntüyle :
"Uzun yıllar geçti ihsan . Uzun yıllar..."
İhsan tutup oturttu savcıyı . Konuşmaya başladılar . Yıllar sonra , küçüklük arkadaşının burada olmasına şokla bakıyordu gülümsüyor , sohbet ediyordu . İhsan , Demir'in Savcı olmasına çok şaşırmış üstüne sevinçten bir daha sarılmıştı .
"Lan Demir, gel gidelim babam da seni görsün . Ne çok sevinir yav , yıllar sonra ..."
Demir , Ahmet amcanın hala yaşadığını duyunca şaşırıp mutlu olmuştu .Demiri de alıp kahveden çıkan ihsan , iki katlı bir evin önüne geldiler . Yol boyuncaki sohbette , İhsan , Demirin yeni evlendiğini öğrenmiş tebrik etmişti . Demir ise ihsanın 4 çocuğu olduğunu öğrenip şaşırmıştı . Eve girdiler . Demir kendisini tanımayan yaşlı dedenin elini öptü . Kendisini tanıtınca adam sevinmiş , Demir'i bağrına basmıştı . Sofra kurulmuş , Dede , Savcıya sorular yöneltiyor geçmişte neler olduğunu anlatmaya başlıyordu . Söz döndü dolaştı babasının ölümüne geldi :
"Oğlum , baban Serdar benim kardeşim gibidir . Çok severim . Gönül isterdi ki az sakin yaşasaydı . Adnan Yaman'ın evini basmasaydı belki de yaşıyor olacaktı ..."
Demir duyduğu şeyle yemek boğazında kaldı . Babası , ölmeden önce Efsun'un babasının evini mi basmıştı .
Sonraki bölümde görüşürüz.
Vote unutmayınız😊🥰🥰🥰
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SAVCI BEY !
ChickLitİntikam hırsıyla yanıp tutuşan Savcı Demir Özçelik , babasının düşmanının kızı Efsun ile evlenip onun hayatını mahvederek intikamını alacağını düşünüyordu . Kim bilebilirdi ki masum köylü kızı Efsun onu nasıl büyüleyecekti ... *Yaş Farkı *Hikayede...