Yazardan
Efsun yataktan kalktı . Üzerini giyindi . Az önce ne yaşadığına anlam veremiyordu . Hızla gelişen olaylar onu dumura uğratıyordu . Korkuyordu . Demir'in , ona başka türlü zulüm etmesinden korkuyordu . Ya istemediği halde ona dokunursa diye düşündü . İçi titredi . Zaten hiç dinmeyen gözyaşları yine döküldü kıpkırmızı olmuş gözlerinden . Dudakları ise ağlayınca şişiyor kıpkırmızı hale geliyordu. Kendini zor da olsa toparladı . Mutfağa gitti . Pişirmek için bir şeyler düşündü ama hiç iştahı yoktu . Zaten kendi için pişirmiyordu bile . Marketten aldığı bezelyeyi pişirmeye karar verdi . Bezelyeden türlü yahnisi yaptı . Yanına da pilav yapıp öylece bırakmıştı kenara . Hiçbir şey yemek istemiyordu. O gün yemekleri dolaba kaldırdı . Savcı da gelmemişti . Yarın ısıtıp verebileceğini düşündü . Salonda oturunca sehpanın üzerinde mektup zarfına benzer bir şey gördü . Bankadan geldiğini gördü . Mektubun arkasını çevirince savcı'ının
"Bu yeni kartın . Şifresi kağıtta yazılı . Evden çıkmadan bana mesaj atacaksın !"
Kağıdı açıp kartı çıkardı. Şifresini de görünce unutmamak için telefonunun not defterine yazdı . Kartın üzerindeki ismi gördü.
"Efsun Özçelik"
O zalimin soyadını almıştı . Utanıyordu kendi isminin yanında onun isminin olmasından .
Derin düşüncelerinden , karnına saplanan ağrı uyandırdı onu. Vaktinin geldiğini düşünüp lavaboya koştu . Regl olmuştu . Çantasını yoklayınca bulduğu tek bir tane kalmış pedi kullandı . Almalıydı ama o zalime ne diyecekti . Başka çaresi kalmayıp mesaj attı ;"Markete gideceğim ."
Aradan geçen birkaç dakika içinde mesaj geldi :
"Ne eksik evde . Ben alırım yaz ."
Ne diyeceğini düşündü . Bu cahile ne söyleyebilirdi ki ...
"Kişisel kullanım için bir şey .kadın ihtiyaçları . Ben alacağım ."
Telefonun öte tarafındaki savcı , efsun'un dışarı çıkmasını istemese de Efsun'un özel gününde olduğunu anladı .
"Git"
Yazdı . Efsun mesajı görünce beklemedi . Hazırlanıp çıktı . Yani kişisel ihtiyacı olmazsa bu adam onu eve kilitleyecekti ,diye düşündü . Kendini dışarı attı .
Askeriyenin önünden geçip markete girdi . Hızla lazım olan pedi bulup birkaç ay yetecek kadar aldı . Kartla ödeyip dışarı çıktı . Hızla eve doğru yürüdü . Evin kapısını acarken yan komşu Zeynep hanım evden çıkıyordu .
"Aaa Efsuncuğum merhaba canım "
Efsun hızla o yöne döndü . Bir yandan açtığı kapıdan poşeti bırakıp geri çıktı .
"Merhaba Zeynep hanım . Nasılsınız ?"
Dedi . Zeynep hanım Efsun'un yakınına geldi .
"Ay canım iyyiz . Sen de bana Demir gibi , Zeynep abla desen yeter canım . Ablanızım ben sizin . "
Efsun gülümseyip kafasını salladı.
"Eee canım evlilik nasıl gidiyor . Demircim seni üzmüyordur umarım ."
Efsun , Demir'in kendine yaptıklarını hatırladı ama bundan bahsedemezdi .
"Iyi gidiyor Zeynep Abla . Ali abi nasıllar ?"
"O da iyi canım . Çalışıyor işte nolsun . Haftasonu pikniği unutmadın değil mi ?"
"Yok unutmadım abla."
"Canım ben tatlı yapıyorum . Senin için de bir şeyler düşündük hanımlarla. Sana yazarım akşam ."
"Tamam . Teşekkür ederim Zeynep abla. İzninle evde işlerim var. Sonra görüşürüz. "
Daha fazla dışarıda durmaktan korkmaya başlıyordu Efsun . Savcı yine bir yerlerden çıkarsa diye eve girdi .
Aldıklarını kendi banyo dolabına gerleştirdi . Evde yapılacak bir iş kalmadığını görüp odasına çekildi . Yorganı kaldırıp altına girdi .ısınmaya çabalıyordu . Karnına saplanan ağrıya bir süre sonra alışmıştı yavaşça uykuya daldı . Gözlerini açtığında sabah olmuştu . Alarmın sesine uyanmıştı . Yine banyoda işlerini hallettikten sonra mutfağa gitti . Tezgahın üzerindeki poşetleri gördü. Kendisi almamıştı acaba savcı mı geldi diye hızla kahvaltılık malzemeleri masanın üzerine yerleştirmeye başladı .kapıya doğru eğildiğinde savcının ayakkabılarını gördü . Evde olduğunu anladı . Çayı ocağa koymuştu . Poşetleri açmaya başlayınca savcı odasından çıktı . Bu sefer spor takım giymişti . Acaba işe gitmeyecek mi diye düşündü Efsun .
Poşetleri açınca , meyveler ve çikolata gibi aburcuburlar gördü . Daha önce evde bunları görmemişti . Savcının aburcubur yemediģini düşünmüştü o zaman ."Şu aburcuburları çayla mı yiyeceksin ?"
Diye sordu . Savcı ise bir yandan gözlerini masadaki bilgisayarından ayırmazken :
"Ben sevmiyorum ."
Dedi . Efsun o halde bunları niye aldığını yine anlamadı . Karnına yine sancı saplanınca yüzünü ekşitti . Savcı onun bu halini gördü .
"Ye diye aldım."
Dedi . Efsun sancınin geçmesiyle gözlerini savcıya iliştirdi . Bu adam niye hala kendisini düşünüyor diye sorguladı . Savcı yine gözlerini bilgisayardan kaldırmadan :
"Tatlılar , karnının ağrısını azaltır . Ye"
Efsun bu duyduğu şeyle kıpkırmızı kesildi . Hızla poşetleri alt dolaba yerleştirip odasına doğru ilerledi . Başı bir anda dönünce duvara tutundu . Efsun'un duraksadığını gören savcı masadan kalkıp ona yaklaştı .
"Başın mı dönüyor?"
Dedi . Efsun ise kafasını salladı ve yine odasına doğru ilerlemeye başladı. Kapısını açıp içeri girdi. Savcı ise ne yapması gerektiğini kafasında tartıyordu .
Ani bir şekilde ilerleyip Efsunun kolundan yakaladığı gibi kucağına aldı..Vote unutmayınız 🥰🥰🥰
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SAVCI BEY !
Chick-Litİntikam hırsıyla yanıp tutuşan Savcı Demir Özçelik , babasının düşmanının kızı Efsun ile evlenip onun hayatını mahvederek intikamını alacağını düşünüyordu . Kim bilebilirdi ki masum köylü kızı Efsun onu nasıl büyüleyecekti ... *Yaş Farkı *Hikayede...