《6》

3.9K 121 16
                                    

Yazardan

Efsun gözlerini açtığında boynunun tutulmasıyla elini boynuna  götürüp ovuşturdu . Bulunduğu yere baktı , koltuğa başını koyup uykuya dalmıştı . Hava kararmıştı . Pencerenin dışından içeriye vuran az miktar ışıkla olduğu yerde ayağa kalktı . Hafif başı dönünce koltuğun kenarına tutundu . Kendine gelmeye çalıştı . Kapının yanındaki duvara doğru ilerledi , eliyle yoklayıp anahtarı bulunca lambayı  yaktı . Ani gelen ışıkla bülurlanan gözlerini kaçırdı . Etrafa tekrar baktığında , her şeyi bir bir hatırlamaya başladı .Savcının söyledikleri , zulüm gibi bir hayat ... bunlar kulağında yankılanınca tekrar başı döndü  . Sindirmesi zordu . O zalim adamın gösterdiği kendisi için olan odaya doğru ilerledi  . Kapıyı açınca odada bir dolap ve tek kişilik bir yatak vardı .  Dolaba doğru ilerledi . Açında , eşyalarının burada olduğunu farketti . Savcının telefonda gösterdiği her şeyin sahte olduğunu kendi gözleriyle görmüştü. 
Odasında bir kapı daha vardı . Kapıyı açtığında buranın banyo olduğunu gördü . Musluğu açıp yüzünce su çarptırdı . Kafasını kaldırınca aynadaki gözleri aģlamaktan kızarmış kızı gördü . Evlenmeden önce ne kadar da mutluydu halbu ki ...

Saate baktı , gece üçü geçmişti . Oturma odasında yöneldi Efsun . Girişteki askılığa astığı ceketinin cebini yokladı . Telefonu buldu . Birkaç mesaj geldiğini farketmişti.

Sevgilim :

"Söylemeyi unuttum . Benim odama gireyim deme . "

Sevgilim yazısını görünce savcıdan iğrenmişti . Sinirle telefonun rehber kısmına girip , savcının adını " Gardiyan " olarak değiştirdi. Hakikaten gardiyandan başka neydi ki . Bir günde nefret etmişti ondan . Hayatını karartan bu adamın söylediklerini yapmaktan başka çaresi var mıydı  ki ...

Telefonu alıp odasına girdi   . Kıyafetlerini çıkarıp  kendini suyun altına bıraktı.   Banyodan çıktıktan sonra pijamalarını giyip kurutucu  aradı . Bulamadı . Havluyla kurutmaya çalıştı . Uykusuzluk ve bedenindeki bu yorgunlukla kendini yatağa bıraktı . Pek de uzun olmayan bir uykuya daldı yine .  Sabah , odasının kapısının hızla açılıp duvara çarpılmasıyla uyandı . Saat sabah 7ydi .  Yataktan sıçrayarak uyanınca savcının sert yüzüyle karşılaştı .

" hadi kalk , kahvaltı hazırla !"

Bu salak ne diyor diye düşündü . Başka çaresi var mıydı ki ...

Yerinden kalkıp kapıya doğru gidince Demir de geri çekilip yol verdi . Mutfağa doğru ilerleyen Efsun'a:

"Hazırlamak icin yarım saatin var .  Uyuşuk uyuşuk iş yapma ! Yumurta pişirme , sevmiyorum ."

Gözlerini devirip işe koyuldu . Ocağa çay için su koydu . Dolabı açıp içini  yoklayınca eline gelen kahvaltılık malzemeleri masaya dizdi . O sırada Savcı da eline dosyayı alıp masada göz gezdiriyordu .  Efsun hızla masaya çayı da yerleştirip kendine bir sandalye daha çekti.

"Ne yapıyorsun!"

Tam oturacakken Savcı'nın söylediğiyle ayakta kaldı .

"Ben de kahvaltı yapacaktım ."

"Ben kahvaltı yaptıktan sonra gelir yersin . Yemeklerde senin yüzünü görmek istemiyorum !"

Efsun dolan gözleriyle odasına geçip kapıyı  kapattı .  Yatağa oturup gözyaşlarını durdurmaya çalışıyordu  . Her gün başka bir zulüm olacaktı onun için . Kıyafetlerini dolaptan alıp  odasının kapısını kilitledikten sonra giyinmeye başladı .   Savcı ise kahvaltısını yaptıktan sonra odasına çekildi . Odasının kapısını hızla çarptırdığında ,  Efsun ; kahvaltı yapmak için masaya geçti . Bir şeyler yemezse daha kötü olacağını biliyordu .  Zor da olsa birkaç lokma yutmaya çabaladı ama sanki her lokma onu beslemiyor da boğuyor gibiydi.
Sofrayı topladıktan sonra odasına geçecekti ki , savcı odadan çıktı .

"Dur ! "

Efsun , yine ne halt var dercesine arkasını döndü .

"Oturma odasına söyle bir elektirik süpürgesi tut . Her yer toz . Toz da al. Odamdayım . Çıktığımda her yer tertemiz olacak !"

Kapıyı çarptırıp tekrar odaya girdi . Efsun , hayatında etmediği küfürleri , savcının peşinden , içinden saydırıp durdu .  Süpürgeyi aradı . Işe başladı . Arada bir kapıya bakıyor , erken çıkarsa ve bitirmezse ne der diycek diye hızlanıyordu .  Yorgunlukla olsa da bitirmeyi başardı . Süpürgeyi ve temizlik aletlerini banyoya bırakıp odasına çekildi . Çantasını yoklayınca eline geçen okuma kitabını alıp yatağa geçti . Okurken belki gerçek hayattan uzaklaşabileceğini düşündü. 
Onu tekrar korkutarak yerinden sıçratan Savcının , kapıyı yine çarptırarak açmasıydı .

"Ben dinlenebilirsin dedim mi ?"

"Kapıyı böyle kırarcasına açmak zorunda mısın ?"

Efsun artık daha fazla sabredemeyip bunu demişti . Hiç değilse  biraz hakkı bile olmayacak mıydı bu evde ...

"Ev benim, nasıl istersem öyle yaşarım . Bana karşılık verme !"

Efsun , ayaklanıp savcının önüne gitti. Gözlerini savcının gözlerine kilitleyip son cesaretiyle :

" yine ne yapmam gerekiyor?"

Diye sordu . Belki de pes etmişti artık .  bıkmıştı ... kaybolmuş hissediyordu .

"Öğle yemeğine bir şeyler yap ! Öğleden sonra yan komşumuz  yani benim arkadaşım Ali ve eşi gelecek çay içmeye . Yanına bir şeyler hazırla . Ve onların yanında bir şey belli edeyim deme sakın !"

Tehdit edercesine konuştu Savcı Demir . Daha sonra ise dışarı çıktı .  Efsun ise mutfağa ilerledi . Aklında herhangi bir yemek yoktu . Ne yapacağını da bilmiyordu . Annesini aramak istedi . Annesi aklına gelince ağlama isteğini durdurmaya çalıştı .  Telefonu eline alıp tam arayacakken aklına Savcının dünkü söylediģi şey geldi . Annesini aramak yerine  savcıya mesaj yazdı . Cevap çok gecikmedi .

Gardiyan :

"Konuş , ama bir şey belli edeyim deme !"

Annesini dönüp arayacakken gözleri doldu . Kendini dizginlemeye çabalarcasına ekrana dokundu. 
Annesi cevap verince , sesi daha neşeli gelsin diye zor da olsa çabalamaya çalıştı . Annesine mutlu olduğunu söylüyordu ama içi kan ağlıyordu . O gün için yemek fikrini de annesinden aldıktan sonra telefonu kapattı . Yemeği yapmaya koyuldu. 
Yemeği yapıp bitirdikten sonra , bir de kek yaptı . O ara savcı geldi . Masaya oturdu .

"Hadi !"

Efsun , yemeği masaya tabaklayıp koydu. Kendisi de odaya çekildi .  Yemeği bitiren savcı odadan Efsuna :

"Efsun !"

Efsun , kendisine seslenen bu zalime her ne kadar "zıkkım!" Diye bağırmak istede de odaya gitti .

"Bir saate gelirler . Gel sen de yemeğini ye . Çayı hazırla . Düzgün bir şeyler giy. "

Enirlerini sıralayıp odasına çekildi . Yine tek başına masada yemek yedi . Yine kendini bir hapishanede gibi hissetti ...



Sonraki bölümde görüşürüz.

Vote unutmayınız 🤗🥲💖💖💖

SAVCI BEY !Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin