《12》

3.5K 118 11
                                    

Yazardan

Savcı o gün odasından pek çıkmamıştı . Efsun'un öğle yemeğini hazırlayıp masaya koyduğu tabağa elini bile sürmemiş , Efsun ise koyduğu tabağın bir kısmını kendi yemiş daha sonra  toplamıştı . Sormaya korkuyordu .  Akşama doğru savcı hazırlanıp çıktı . Efsun yine tek kalmıştı . Yarın haftasonu olduğunu ve pikniğe gidileceģini hatırladı . Çekinerek de olsa Demir 'e mesaj yazdı .

"Yarın piknik varmış . Gidecek miyiz ? Zeynep hanıma haber vereyim ."

Zaten aklındaki sorulardan işine odaklanamayan Savcı , bildirim sesiyle hemen telefonu eline aldı . Mesajın Efsun'dan geldiğini farketti . Gideceklerine Zeynep hanıma söz vermişlerdi . Başka yol yoktu.

Gardiyan:

"Evet."

Yazıp bırakmıştı . Efsun ise Zeynep hanıma haber verip hazırlığa başlamıştı . Sabah gideceklerini öğrenmiş,  bu nedenle sabah kalkıp çay yanı için kısır yapmayı düşündü . Zeynep hanım önermişti . Zaten mangal işini eşleri halledeceklerdi daha doğrusu , askeriyedeki subaylar hazırlayacaktı . Efsun da eli boş gitmemek adına kısır yapacaktı . O gün malzemeleri kontrol edip uyudu . Sabah her ne kadar ilk günlerdeki gibi sancı olmasa da ağrısı hafiflemiş , kahvaltı yapmıştı . Savcı ise o gün kahvaltı yapmamış , gece geç saatte gelip uyumuştu. Sabah da uyanmamıştı .  Efsun sabah erkenden kalkıp kısırı hazırladı . Saklama kabına koydu . Hazır tabaklar kullanacakları için tabak almadı . Lazım olacağını düşündüğü şeyleri de bez çantaya yerleştirip odasına geçti . O sırada savcı da uyanıp üzerine rahat bir pantolon ve tişort giymişti . Uykulu hissediyor , bu hissin geçmesi için yüzüne su çarpıyordu . Odasından çıkıp oturma odasına geldi . Tezgahın yanında bir çanta hazır olduğunu  odada ise baharat kokusu olduğunu  farketti .
Koktuğa oturdu . Öylece etrafı  boş boş izliyordu .  O sırada odadan çikan Efsun'u gördü . Dünkü olaydan sonra hiç görmemişti . Efsun üzerinde zümrüt yeşili uzun çiçekli bir efil efil rahat bir elbise giymiş , saçlarını da savruk örgü yapmıştı . Kendi çantasını da hazırlayıp omzuna atmış odadan çıkmıstı . Savcıyla göz göze geldi . Savcı ise onu baştan aşaģı süzüyor öylece donmuş izliyordu   .

"Niye böyle dikkat çekici şey  giydin ?"

Dedi Demir .Efsun üzerine baktı . Dikkat cekici değildi . Hatta tam tersine koyu renklerle rahat ve basit bir elbiseydi .

"Dikkat çekici değil ki ... "

Savcı bir şey demedi . O sırada kapı çaldı . Efsun koşup açtı .  Gelen Zeynep hanımdı .

"Günaydın Efsuncum . Hadi hazırlanın . Millet toplanıyor bak ."

Efsun çevreye bakınca insanların arabalarına bir şeyler yerleştirmeye başladığını gördü .  Zeynep hanıma tamam deyip kapıyı kapattı . Zaten savcı da ayaklanmış telefonunu , cüzdanını almak için odaya girmişti .  Efsun'un heyecanlı olduğunu farkediyordu savcı demir . Kendisi de gidip ceketini giydi .

"Bu çanta mı ?"

Diye sordu Efsun'a . Efsun 'evet' diyip  kendisi de ceketini giydi . Savcı çantayı alıp dışarı  çıktı.  Efsun da son bir etrafa bakıp çıktı . Havanın temizliğini soluyor  , uzun bir aradan sonra rahatlıyordu . Arabanın içinde bekleyen savcı kornaya bastı . Efsun hızla arabaya binip kemerini taktı . Önde Zeynep  hanımların araç arkasında diğer komşuların araçları peşlerinde birkaç askeri araçla birlikte yola çıktılar . Savcı yola odaklanmışken :

"Orada askerlerin herhangi biriyle bile konuştuğunu görmeyeceğim "

Dedi . Efsun artık savcının bu garipliğine ve zalimliģine alışmıştı .  Umursamadı . Çevreyi izlemeye daldı . Araçlar bir çiftliğin içine girdi . Park edildikten sonra millet araçtan indi . Önceden hazırlanmış mangallık etler bir kenarda , askerlerin yaktığı mangallar bir kenarda , uzun kurulmuş masa da ortadaydı . Birkaç asker de araçtan inip kapı kısmında beklemeye durdular .
Biraz vakit geçti.
Zeynep hanım , Efsun'u almış diğer kadınlarla tanıştırıyor, savcı ise arkadaşı ile bir konuyu konuşuyor bir yandan da gözleriyle Efsun'u kontrol ediyordu   . Bunu farkeden isminin hilal olduğunu ögrendiği kadın Efsun'un dibine geldi . Karşıda oturan   savcıyı işaret edip :

"Canım , bu nasıl bir aşktır ... gözleriyle  yedi seni ayol . Şimdi sizin evde neler dönüyordur. Biz de gençken hızlıydık hahah"

Diyince Efsun'u bir kızartı aldı . Epey ötede oturan savcı ise Efsun'un kulağına , kadının bir şey söylediģini farketti . Ama konuşmanın ortasında kalkıp soramazdı . Eve gidince hesabını sorarım diyip kenara bıraktı .  Mangallar hazır olunca millet topluca masaya geçti . Kahkahalar eşliğinde yemekler yeniliyordu . Efsun  ,ise hemen karşı çaprazında oturan savcı yüzünde olduğu yerden geriliyordu . Birkaç parça bir şeyler yiyor duraksıyordu .  Efsunun bir yanında Hilal hanım , diğer tarafında ise Zeynep hanım oturuyordu .  Hilal hanım  savcının bu bakışlarını görüyor  kahkaha atmak istiyor ama ortam müsait değil diye susuyordu .  Efsunun kulağına yaklaştı.   Sessizce

"Efsuncum ; Demir bey, eti mi yiyor yoksa seni mi "

Diyince Efsunun lokması boğazında kalıp öksürdü . Savcı ise , yine bu kadın ona ne dedi de bir şeyler oldu diye merak edip telefonuyla alttan , Efsun'a mesaj yazdı .

Masanın üzerinde telefonu bulunan Efsun'un telefonun ekranı bildirimle açıldı . O sırada da Zeynep hanım  kimden geldiģini gördü .

Gardiyan' dan 1 mesaj

Zeynep hanımı bir gülme aldı .

"Ay canım Gardiyan kim hahah"

Efsun telefonu ters çevirdi . Gerilmişti . İsmini değiştirmeyi unutmuştu . Savcı ise , Zeynep hanımın dediğini duymuş şaşırmıştı .

"Aa o benim kız kardeşim . Aramızda öyle bir şakalaşma ...hhhh"

Yalandan olsa da sırıttı . Halbuki savcı bunu duymuş , daha da sinirlenmişti . Ama çevresinde insanlar vardı . Bir şey yapamadı.



Sonraki bölümde görüşürüz.

Vote unutmayınız💝💝💝

SAVCI BEY !Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin