İçerideki sandalyelerde oturan Gökçe ve Beyzayı görünce rahatladım. Hızla ilerleyip Gökçe'nin yanına oturdum. Gökçenin sık ve düzensiz nefeslerini onun stres altında olduğunu anladım. Oysa tuvalette duyduklarımı duysa bu kadar stres olmazdı. Gökçe kafasını yavaşça bana çevirdi. Gözleri ilk önce dudağımın kenarındaki kıvrılmaya değdi. Fark edince daha da sırıtmaya başladı. Ela rengi gözleri bu sefer gözlerimi buldu. Bakışlarımı ona güven vermesi için özenle seçiyordum. Kafamı yavaş bir şekilde aşağı yukarı doğru salladım. O ise zar zor da olsa gülümsedi. Odada bir tek biz vardık ama yine de emir gereği tek kelime etmiyorduk.Gözlerim istemsizce Gökçeden ayrılıp Gökçenin sağında oturan Beyzayı buldu .
Beyza oturduğu için üzerindeki kırmızı elbise olabildiğince yukarı kıvrılmıştı. Beyza bundan rahatsız olduğunu belli edercesine ellerini ikide bir elbisesine gidiyor ve bacaklarına doğru olabildiğince çekiyordu. İçimden az daha çekerse elbisenin yırtılacağını geçirdim. Eminim ki Beyza da bunu istemezdi. Kapıdan gelen gıcırtıyla üçumüzün de kafası hızlı bir şekilde kapıya döndü.
İçeriye ilk önce bayan sırık girdi. Dudağına sürdüğü kırmızı ruj dikkat çekiyordu. İlk önce bizi süzdü daha sonra ise kapının önündeki birilerine işaret verdi. İçeri sıra sıra 7 kişi girdi. Kıyafetleri ve bileklerinde ki saatlerden dolayı yaptığım yorum ise "bu adamlar çok zenginler " idi. Bayan sırık ellini kaldırıp sandalyeden kalkmamızı emretti. Odanın köşesine yavaşça ilerlerken fazla cesurdum.
İçeri giren adamlar sonunda sandalyelere oturmuşlardı. Biz ise duvarın kenarında şaşkın şaşkın duruyorduk. Ne olacağını bekliyorduk ama az çok farkındaydık. Bu sefer Gökçeyle Beyzanın düzensiz nefes alış verişleri beni de tereddüte düşürmüştü. İki adamın aç bakışları Gökçenin elbisesinin açıkta bıraktığı pürüzsüz bacaklarını süzerken diğer 4 adam ise Beyzayı neredeyse gözleriyle taciz ediyordu.
Neyse ki ben bu tacize fazla maruz kalmamıştım. En köşedeki sandalyedeki adam zaten büyük kısmı kapalı olan vücudumla değil daha çok yüzümü süzüyordu. Nedense içimdeki endişe hissine engel olmaya çalışsam da pek başarılı olamadım. Bakışlarımı hızla yere indirirken kalp atışım hızlandı. Kızların tek umudu bendim. Ne olursa olsun onları yüz üstü bırakmayacaktım. Ne de olsa ben Eceydim. İnsanların güvenlerini kırmayı sevmezdim.
Köşede duran bayan sırık ilk önce Gökçe ye bakarak bişeyler okudu.
"Gökçe Işık . 21 yaşında. 51 kilogram. 1.69 boyunda. Üniversite diş hekimliği okuyor. Sancaktepe'de yaşıyor. Estetiği yok. Bakire."Son dediğiyle ağzım açık kalmıştı. Diğer şeyleri anladım da bakire olup olmadığını nasıl bilebiliyorlardı ki. Gökcenin o küçük ve kalkık burnunun doğal olması ise beni daha da etkilemişti.
Sandalyede oturan adamlar kafalarını salladılar. Gökçeyi isteyen sadece iki kişi vardı. Bayan sırık "açılış 100.000 TL " dediğinde Gökçeyi süzen iki adam sırayla miktarı arttırdı."150.000". "250.00". "500.000". "600.000". "750.000". "1.000.000" "1.500.000" "2.000.000". "5.000.000" en son yeşil gözlü adamın dediğiyle sessizlik oldu. Bayan sırık fark etmiş olmalı ki "Gökçe Işık en son fiyat 5 milyon arttıran var mı" dedi.
Gökçe'nin gözleri korku içinde 5 milyon diyen yeşil gözlü adama bakıyordu. Kimseden ses çıkmayınca bayan sırık " Ali koşucu ya 5 milyon TL ye satıldı. Para transferinden sonra senindir." Dedi.
Sıra Beyzaya geldiği için Beyza titriyordu. " Beyza Sucu. 20 yaşında. Bebekte oturuyor. Görsel sanatlar okuyor. 48 kilogram. 1.63 boyunda. Çenesinde dolgu var. Bakire. " "Açılış 500.000 TL " demesiyle fiyat arttıkça arttı. "1.000.000" "2.000.000" "5.000.000" "8.000.000" "10.000.000" "20.000.000." fiyat ile şaşkına uğradım. 20 milyon çok fazlaydı. Kimse daha da arttırmayınca bayan sırık sırıtmaya başladı. Az para değildi sonuçta."Turan Özgü ye 20 milyon TL ye satıldı. Para transferinden sonra senindir " Sıranın bana gelmesiyle yutkundum .
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TAKI DÜKKANI
Novela JuvenilEce'nin tek istediği arkadaşının doğum günü için bir hediye almaktı. Ama girdiği dükkan basit bir dükkan değildi. Kadın ticareti ile ilgilenen bir çetenin şubesiydi. Ece o çeteden zekasıyla kurtulmuştu. Fakat Ece'nin vicdanı bunu yapanların serbest...