16. Bölüm Saksı

21 1 0
                                    

Uzuuuuuun bir aradan sonra yeniden geldimmm. Bu hikayeye biraz ara vericem. Eğer isterseniz diğer kurgum
Uçuruma Čeyrek Kala yı okuyabilirsinizzz

İyi okumalar



"Benim evime benden izinsiz giren biri var demek"

O imalı imalı konuşurken ben heykel gibi oraya dikilmiştim. Ne hareket edebiliyordum ne de konuşabiliyordum.

O ise bunu fark etmiş olmalıydı ki kaşlarını çatarak beni süzdü. O beni incelerken ben daha da stres olmuştum. Ağzımı açmaktan korkuyordum çünkü eğer yanlış bir şeyler dersem beni öldürme potansiyeli vardı.

Beyaz teni, tenine zıt siyah saçları ve gözleri. Bir mafyanın tüm özelliklerini taşıyordu. Sert ve rahatsız edici bakışlar, insanı duraklatacak tınıdaki sesi. Hepsi çok kusursuzdu. Bir o kadar da korkutucu.

Bunları korktuğum için söylemiyordum. Korkmuyordum.

Tek endişem bu adamın doğru adam olup olmadığıydı. Yani girdiğim takı dükkanının sahibinin bu adam olması saçmaydı. Hem çok güçlü ve zengindi. Basit bir takı dükkanını satın alması için sebebi yoktu.

Eminim ki onlarca şirketi, oteli villası hatta belki uzay mekiği bile olabilirdi. Peki ya o takı dükkanı neden onun olsundu ki?

Ellerimi hangi pozisyonda tutmam gerektiğini kesinlikle bilmiyordum. En mantıklısı normal durmaktı.

Benden uzun olduğu için çenemi ve kafamı biraz daha kaldırıp yüzüne baktım. Oldukça yakışıklıydı. Yine de daha fazla susmamak adına konuşmam gerekliydi.

Ne diyeceğimi bilmiyordum. Şapşallık yapmamam ve ciddi olmam gerekiyordu. Bu ise benim için ne kadar mümkündü ki?

"Takı dükkanı"

Dudaklarımın arasından çıkan kelimeler sadece bunlar olmuştu. En azından konuşabilmuştim. Biraz rahatlamamı sağlamıştı.

O ise kelimelerimle çatılmış kaşlarını gevşetti. Anlamadığını fark ettiğimden konuyu biraz daha açtım.

"Geçen size ait olan bir takı dükkanına girdim."

Kafasını aşağı yukarı doğru hafifçe salladı.
"Evet, annemden kalan bir çok takı dükkanımız var. Eğer bir şikayetiniz varsa bana değil şube müdürüne bildirmeniz gerekiyor "

Alayla söyledikleri rahat bir nefes vermemi sağladı. Evet gerçekten o dükkan buna ait olabilirdi.

"Şikayet için gelmedim"

"Ne için geldiniz o zaman"

Derin bir nefes alıp yaşadığım herşeyi, ona tüm gerçekleriyle anlattım.

(⁠+⁠_⁠+⁠)

Anlattıklarımı dinlerken oldukça ciddi olan yüzü ciddiyetini bozarak ağzından çıkacak kahkaha için değişti.
Kahkahası tüm bahçede yankılanırken bu sefer öfkelenen bendim.

"Komik bir şey mi var. Yada arkamda dans eden kediler falan mı var da onlara gülüyorsunuz."

Kahkahasını bastırarak " Eminim ki kediler bile bu dediklerinden daha komik olamazlardı"

Ellerimi göğsümde birbirine bağladım.
"Ben komik bir şey söylemedim ki!!"
Sesim onun kadar olmasa da gür ve yüksek çıkmıştı

O da benim gibi ellerini bağladı.
"Kızın biri gelip dükkanlarımdan birinde benden habersiz kadın ticareti olduğunu ve iki gün önce kendisinin de kaçırıldığını söylüyor. Ben de buna inanacak mıyım yani. Komik olan da bu. Uydurduğun hikaye komik değil. Bunu gerçekleri anlatırmış gibi anlatman "

TAKI DÜKKANI Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin