Hoş Geldiniz 🐚~Bölüm şarkısı~
🤍Ne güzel güldün o akşam- Pinhani"Aşkım istemiyorum gitmeyelim işte ya!" diye söylenen sevgilime baktım. "Ya aşkım n'olur gidelim ya, hem arkadaş grubumla tanışırsın işte." Bıkkınlıkla kafa sallayıp oturduğu koltuktan kalkıp yanıma geldi, "Tamam meleğim, tamam çiçeğim gidelim." deyip saçlarımdan başlayarak yanaklarıma kadar öptü. Gülümseyerek "Teşekkür ederim." diyerek sarıldım.
Fikri değişmeden hazırlanmak için koşarak dolabımın başında soluk aldım. Havalar yavaş yavaş soğumaya başladığı için üstüme beyaz bir kazak, altına da geniş mavi kotumu giyip koşarak salonda beni bekleyen sevgilimin yanına gittim.
"Nasıl olmuşum?"
"Fıstık gibi olmuşsun aşkım, yeryüzüne gönderilmiş melek gibisin." koşarak boynuna atlayıp sarılmaya başladım. "Aşkım ya!" deyip suratının her yerini öpmeye başladım, nazikçe belimden tutup oturur pozisyona geldiğimizde, "Hayırdır civcivim bir aşka geldin sanki?"
"Gelmeyim mi?" dediğimde gülümseyerek, "Sen hep bana gel." deyip kapıya doğru yürümeye başladık
...
"Sevgilim pamuk şekerde alalım mı?" diyerek kahve gözlerine baktım. Arkasından pamuk şeker çıkararak bana uzattı, "Ben senin isteyeceğini biliyordum o yüzden sen arkadaşlarınla konuşurken aldım zaten civcivim" dediğinde dolan gözlerimle "Teşekkür ederim." dedim.
"Doldurma gözlerini civcivim"
"Ya nasıl dolmasınlar, senin kadar düşünceli biri olacakta ağlamayacağım."
Gülerek beni yanına çekip koluyla sardı, "Sen mutlu olasın diye yapıyorum zaten bir tanem."
Bende ona sıkıca sarılarak "Bunlar mutluluk göz yaşları zaten." gülerek otoparka doğru yürümeye başladık.
...
"Ay aşkım nereye gidiyoruz ki ama ya." dedim belki yüzüncü kez, o da yüzüncü kez bıkmadan aynı cevabı verdi. "Sevgilim söylersem sürpriz olmaz ki."
"Haklı olman benim pes edeceğim anlamına gelmez beyefendi." dediğimde kocaman bir kahkaha atıp, "Haklısın civcivim, ama zaten beş dakikalık yolumuz kaldı sabırlı ol." dediğinde dudaklarımı büzüp camdan manzarayı izlemeye başladım, "Büzme dudaklarını!" dedi yola devam ederken.
Bir süre sonra yavaşlayan arabayla etrafa dikkatlice baktım, "Geldik matmazel." dedi kemerini açarak. Bende hemen kemerimi açarak koşarak arabadan çıktım, arkadaysa bana "Beni de bekleseydin." diye seslenen sevgili hiçe sayarak son hızımla bahçeye girdim.
Kulübemsi bir eve gelmiştik, ağaçtan küçük bir ev. Müstakil tahminen iki katlı, dışı odunlarla kaplı kırmızı kapılı bir evdi. Bahçe kapısından içeri girdiğimde beni güzel bir veranda ve çimenlik bir alan karşıladı, veranda da gene tahtadan yapılmıştı. Üstünde küçük bir güneşlik şemsiye ve siyah bir bahçe takımı vardı.
Birden sevgilimin arkamdan sarılmasıyla irkildim, "O kadar mı büyülendin sevgilim, geldiğimi bile fark etmedin?" diyerek yanağımı öptü.
"Aşkım burası büyüleyici güzellikte" diyerek hafifçe kafamı ona doğru çevirdim, suratına bakmak istercesine, kollarının arasında ona doğru tam bir şekilde dönmeyi başarıp dudaklarına hafif ve yumuşak bir buse kondurdum.
"Burası kimin?"
"Osman abinin."
Ben ona sorular sorup bir yandan da evin içini gezmeye başlamıştım. O da hiç sıkılmadan sorularımı cevaplayım bir yandan da peşimden geliyordu.
"Beğendiniz mi civcivim"
Tekrar gelip arkamdan sarılıp, kollarını belime sardı. "Çok seviyo-"
Çok tiz bir ses yankılanmaya başladı, "Aşkım n'oluyor?"
Ağzımı açıp adını söylemeye çalıştım, boğazım düğümlenmişti sanki söyleyemiyordum ve birden gözlerimi açtım.
Derin bir nefes aldım, baş ucumdaki bardağa titreyen ellerime su döküp başucu lambamı yaktım. Son iki buçuk senedir böyle rüyalar görmüyordum. Bir sıkıntı vardı, her şeyi neredeyse atlatmışken yaralarım neden geri açılıyordu?
Yeni bölüm tarihi Instagram sayfamda <3
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yara
Genel Kurguİpek geceleri ölen sevgilisini rüyalarında görmeye başlar, peki adam gerçekten ölü müdür?