9

4.9K 422 603
                                    

Bir hafta sonra

İlk testin uygulanacağı gün gelip çatmıştı.

Aradan nasıl bir hafta geçmişti, cidden anlamamıştım. Bir hafta boyunca antrenman yapmış, çalışmıştım. Kendimi gerçekten iyi hissediyordum, o son olanlardan sonra bile.

Kendimi toplamıştım. Kurban psikolojisinden çıkarmaya çalışıyordum beynimi, eğer böyle düşünürsem öyle olurdum. O yüzden önüme bakıp şu lanet testleri geçmeye bakacaktım. Bu süreçte Jimin yanımdan hiç ayrılmamıştı, ona cidden minnettardım.

Hoseok üniversiteye gidip geliyordu, Yoongi kimseye bir şey söylemeden bir yerlere gidiyor; Jimin'i delirtiyordu. Namjoon bizim yanımızdan ayrılmamaya, bana dövüş konusunda destek olmaya çalışıyordu. Jin de bana dövüş tekniği öğretmeye çalışırken kendini kaybediyor, gaza gelip bir yerlerini çarpıp bizi güldürüyordu. Ah, o yaptığı şakaları düşünmek istemiyordum.

Bu süreçte Taehyung'la bir kez spor salonunda antrenman yaparken karşılaşmıştık. Onu gördüğüm gibi gidesim gelmişti ama o, herkesi salondan çıkarıp yine benimle antrenman yapmıştı. Ben de sanki elimi kestiği için ondan hıncımı çıkarmak ister gibi vurmuştum ona. Tabi o kas yığını bundan ne kadar etkilenmişti, bilmiyordum. Yine bana hiçbir şekilde vurmamıştı, zaten vursa bir yerlerimi kıracağından emindim.

İlk testi öğrendiğimde verdiğim tek tepki, aval aval duvarla bakışmak olmuştu.

Eve yeni gelen birkaç kişiyle ve evin eski çocuklarıyla dövüşecektik. Daha doğrusu, herkes birbirine girecek; aradan kim sağ çıkarsa o testi geçmiş olacaktı.

Korkunçtu.

Ama o anın verdiği şaşkınlığı da atlatmıştım. Öğrendiğim günden beri de hızımı, çevikliğimi ayarlamaya çalışıyordum. Ne kadar mümkün olabilirdi bilmiyordum ama en azından çabalıyordum.

Dövüş bugün olacağı ve bizzat Taehyung'da burada olup izleyeceği için hiç kimse bir yere gitmemişti. Evdeki herkesin bakışları eşliğinde, ölüme sürüklenecektim. Oturduğum yerde stresle bacağımı salladım, üstüm çıplaktı. Altımda da şort vardı.

Dakikalar kalmıştı.

Ellerimle başımı kavramış, ayakkabılarımla bakışıyordum.

"Jungkook, hazır mısın? İnelim mi aşağıya?" Jimin'in sesini duyar duymaz kafamı kaldırdım hızla. Göz göze geldik.

Kalp atışlarım hızlanmaya başladı. Gözlerimi kapatıp sıkıntılı nefesimi bıraktım dışarı. Jimin de benim için endişeli ve oldukça telaşlıydı, yüzü düşüktü bu yüzden.

Artık korkunun hiçbir faydası yoktu. Ya testi geçecek, ya da ölecektim.

Yutkunarak kafamı salladım. Jimin'le birlikte hiç konuşmadan aşağı indik ve dövüşün olacağı yere geldik. Gözlerimi iyice açıp o alana baktım. Bizim için tellerle çevrelenmiş bir kafes yapmışlardı, etrafı gayet iyi sarılmıştı. Ama beni asıl geren şey, insan ordusuydu.

O kadar kalabalıktı ki sadece olduğum yerden bile binlerce kişi görüyordum. Elimi kalbimin üzerine koydum, göğüs kafesimi delecek gibiydi.

İlerledik, dövüşecek olanların kenarda hazırlandığı yere geldik Jimin'le. Namjoon ve diğerleri de oradaydı. Beni bekliyorlardı.

agent | taekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin