20

4.5K 487 612
                                    

selam, özleştik 🤝

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

selam, özleştik 🤝

-------------------------

Soğuk, buz gibi bir esinti.

İçeriyi biraz aydınlatan şey, ufak pencerenin kenarından süzülen gün ışığıydı. Soğuktu, çok soğuktu. Geçen günlere nazaran, bugün hava oldukça serindi. Öyleki jungkook, baygın bir halde yattığı yerde donmak üzereydi. Karanlık bile şu an ona etki edecek durumda değildi.

Titriyordu.

Kendine geleli çok olmamıştı. Başının arkası deli gibi acıyordu, Woo jin'in vuruşu sanki sürekli tekrarlanıyor gibi hissediyordu. Beyni patlayacak gibi oluyor, ağrıyı başının çevresinde yaşıyordu. Elleri, ayakları bağlıydı.

Ne kımıldayabiliyor, ne konuşabiliyordu.

Bilekleri o kadar sıkıcasına bağlıydı ki, parmaklarını haraket bile ettiremiyordu. Soğuk; keskin bir bıçak gibi ciğerlerini dağlıyor, nefes almasını engelliyordu. Yanağı tırtıklı yere yaslı, gözleri tozdan dolmuş bir halde uzanıyordu.

Kendini zorlayarak kalkmaya çalıştı, bacaklarını hızlıca haraket ettirmeye; kafasını yerden kaldırmaya çalıştı. Beli bile bu şekilde uzanmaktan dolayı kasılmıştı, berbat bir haldeydi. Sonunda başararak kendini yerden kaldırdı ve sırtını arkasındaki duvara yasladı. Yutkunarak etrafa baktı.

Depo gibi bir yerdi burası, ya da bodrum? Hiçbir fikri yoktu. Ama ıssız ve kullanılmayan bir yer olduğu çok belliydi çünkü gündüz olmasına rağmen bir tane bile insan sesi gelmiyordu.

Jungkook'un lehine olan bir şey varsa da cebindeki telefondu. Woo jin, gözü döndüğü ve kimseye yakalanmaması gerektiği için bunu fark etmemişti. Jungkook'u bayılttıktan sonra onu arabasına bindirmiş; buraya getirdikten sonra da elini kolunu bağlayıp bu yere kilitleyip gitmişti. Ama asıl sıkıntı, o telefonun kendisine ait olmamasıydı. Taehyung'un ona verdiği telefon, odasındaydı. Cebindeki telefon, onu buraya gönderen adamın verdiğiydi.

Jungkook, kafasındaki bu delici ağrıyla cebelleşirken bir kilit sesi duydu. Gözlerini kapattı, kulaklarının ardından gelen bu sesi duymak istemedi. Kalbi anlık olarak korkuyla titreşti.

Woo jin ve yanında birkaç tane adam içeriye girdi. Öylesine kötü gözüküyorlardı ki, onları sadece dışardan gören biri ne kadar deli olduklarını anlayabilirlerdi. Biri şişman ve tombuldu. Gözleri yönünü şaşmış gibi dönüp duruyor, omzundan bileğine kadar sarkan siyah iple aslında biraz da komik görünüyordu. Ama bu onun görünüşünü bozmak yerine, daha da psikopat gibi durmasını sağlıyordu.

agent | taekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin