22

4.5K 368 450
                                    

bu bölüm sınır koymuyorum ama oylarda düşüş olursa tekrar bakarız.

iyi okumalar 🩷

-

Mide bulantısı.

Dehşetin, şaşkınlığın verdiği bu hissin bir kene gibi üzerime yapıştığını hissederken başım dönmüştü. Ayakta sendeledim, elim kaynayan midemin üzerine gitti. Taehyung'un bizim için söylediği o hamburgerlerin boğazıma doğru çıktığını sezdim. İkisinin yüzüne bakarken kalbim sızladı, canım daha çok yandı. Sadece birkaç saniye içinde yaşadığım bu duygu değişimi, aklımı yitirmemi sağlayacak kadar sertti.

Elim ağzımın üzerine kapanırken arkamı dönüp koşmaya başladım. Ben kendimi güçlükle banyoya atabilmişken taehyung'un adımı sayıkladığını duydum. Hızla kapıyı ardımdan kapatıp kilitledim.

Kendimi klozetin önüne ne halde getirdiğimi, son anda içimi nasıl boşalttığımı bilmiyorum. Kustum. Midemde hiçbir kalmayana, acıyla kıvranana kadar. Gözlerim yaşarmış, başıma ağrılar girmişti. Nefes nefese öksürdüm, boğazımdaki acı tat ikiye katlanır gibi oldu.

"Jungkook! Endişeleniyorum bebeğim, lütfen kapıyı aç."

En sonunda yutkundum ve dizlerimin üzerinden kalktım. Sifona basıp kapağını kapattıktan sonra dönen başımla duvara tutundum.

"Her şeyi açıklayacağım. Düşündüğün gibi değil, hadi kapıyı aç bebeğim." Bağırmamaya, beni ürkütmemeye çalışıyordu.

Ağır adımlarla yürüdüm ve suyu açtım. Elime akan soğuk suyu suratıma çarptım önce, irkildim. Aynadaki yansımam, beni şaşkınlığa uğrattı bir an. Bir insanın yıkılması bu kadar kolay bir şey miydi? Saniyeler önce gülüyorken şimdi bir mezardan farksız, bembeyaz olmuş bir yüze bu kadar kolay mı dönüşüyordu bu beden?

Safra tadı o kadar iğrençti ki, midem boş olmasına rağmen yeniden kusacağımı zannettim. Suyla ağzımı çalkalayıp tükürdüm ve sırtımı yavaşca duvara yasladım.

"Jungkook. Kapıyı kırıp seni korkutmak istemiyorum güzelim, hadi aç şunu."

Gözlerim kapalıydı. Yeniden yutkundum ve yavaşça konuştum. Kelimeleri seçmeye çalıştım. "Neyi anlatacaksın? Mükemmel geçmişini mi, hangi kızlarla ilişkiye girdiğini mi?"

Ses gelmedi birkaç saniye. Ardından yeniden duydum onu. "Jungkook, onların hepsi adı üstünde geçmişti. Hiç kimseye senin gibi dokunmadım, sana hissettiğim duyguları hissetmedim ben."

"Benden önce başkalarını da mı sevdin?" Bir anda sesim düşmüş, titrek bir şekilde yayılmıştı banyoda. Şu anda konuşan ben değil, altı yaşındaki hâlimdi. Bütün kırgınlığıyla yanımda dikiliyordu. Taehyung'un aşk acısı çektiği, unutamadığı aşkları olmuş muydu? Evet bu geçmişe aitti ama şimdi karşımıza çıkmıştı işte. Kalbim yeniden acıyla sızladı.

Onlardan biri miydi kapıya gelen o kadın?

"Hayır, kahretsin." Kendi kendine bir şeyler mırıldandı. "Sevmedim jungkook, senden başka kimseyi sevmedim. Sevmek bir kenarda dursun, kimseye içimden gelerek dokunmadım bile. Arzulamadım." Sessizlik oldu. "Yemin ederim, sen de benim için ilksin."

Kusmama rağmen hâlâ midem bulanıyordu, o iğrenç tadı hissediyordum. "Çok kötü hissediyorum." diye mırıldandım. Yüzüm kireç gibi olmuştu.

agent | taekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin