12

6.4K 697 500
                                    

Nefret edilenlerden mi olacağız?Hayran kalınanlardan mı olacağız?Doğuranlardan mı yoksa dahilerden mi olacağız?Söylesenize, kim dünyaya getirdi bu vurdumduymazları?Hadi durmayın söyleyin

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Nefret edilenlerden mi olacağız?
Hayran kalınanlardan mı olacağız?
Doğuranlardan mı yoksa dahilerden mi olacağız?
Söylesenize, kim dünyaya getirdi bu vurdumduymazları?
Hadi durmayın söyleyin.
Herkes bebek nasıl yapılır biliyor ama kimse nasıl "baba" olunur bilmiyor.

Stromae - Papaoutai

-

Tanrısal Bakış

Derin bir sessizlik ve soluk sesleri.

Etraf öylesine bir sessizliğe bürünmüştü ki, neredeyse kalp atışları bile duyulacaktı. Yoongi nefesini tutmuş ve dişlerini sıkmıştı. Jungkook ise eli hala midesinde, gözleri yerinden çıkacak gibi irice açılmış bir halde durmaya devam ediyordu. Kendini öyle bir germişti ki beyni bile anlık olarak durmuş gibiydi.

Taehyung birkaç adım attı, ayakkabıların sesi bodrum katında büyük bir gürültü oluşturdu. Boş olan bu yerde o takırtı sesi, duvarlara çarptı; yankı yaparak duvara sığınmış gençlerin kulaklarını işgal etti. Jungkook, bu sesin içinde yankılandığını hissediyordu. Sanki Taehyung yere değil de, onun üzerine basıyormuş gibi.

Kenara sığınmış olan iki genç bedeni gördüğünde durdu. Yoongi'ye göz ucuyla bakmış, direkt gözlerini küçük çocuğa kenetlemişti. Ne işi vardı burada onun?

Jungkook ürpererek gözlerini güçlükle esmer adamın karaltısına çevirdi ve neredeyse soluksuz kaldı. Bu bakışlarını hatırlıyordu adamın, o gün onu odaya çağırdığındaki gibiydi. Nefretle ve büyük bir sinirle dikmişti çocuğa siyahlarını. Yoongi de kendini çok sıkmıştı, bu yüzden olsa gerek alnında boncuk boncuk terler meydana gelmişti.

Taehyung'un arkasından iri yarı adamları da geldi ve onlar da gözlerini bir sergi gibi yerinde dikilen gençlere diktiler.

Jungkook elini karnından güçlükle çekti ve birazda olsa duruşunu düzeltmeye çalıştı. Nefes alıyor muydu şu anda? Onu bile bilmiyordu. Tek hissettiği müthiş bir korkuydu çünkü Taehyung'un gözleri ona başka bir şey düşündüremiyordu. Araba sürdükleri günkü gibi değildi bakışları, yumuşak değildi. Eski haline ve sertliğine geri dönmüştü. Bütün siyahlığıyla ile karşılarındaydı yine.

Sanki Taehyung, Jungkook'a bir anlık merhamet edecek gibi olmuş ve Jungkook'da bu ufak ışığı kaçırmıştı. Tamamen böyle düşünüyordu.

Taehyung sıktığı dişlerinin arasından konuştu. "Burada ne işiniz var?" Kelimeleri tek tek ve üzerine basa basa söylemişti.

Çıt çıkmadı.

Yalan söyleyemezlerdi. Çünkü diyecekleri veya savunacak bir tarafları yoktu, buraya girilmesinin yasak olduğunu evdeki herkes biliyordu. Üstüne Jungkook, Yoongi ona git demesine rağmen gitmeyerek başına gelecekleri de önceden kabullenmişti. Biliyordu, haksızdı.

agent | taekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin