13

5.5K 565 849
                                    

Bölüm içi yorum yapmayı unutmayın, iyi okumalaaar 💗

-

Jimin

Deli gibi korku.

Tanımlayabileceğim tek duygum buydu. İçimde bu anlamdıramadığım diğer yakıcı hislerle birlikte merdivenlerden kendimi atarcasına indim.

Jungkook ve Yoongi gerçekten bunu yapmışlar mıydı? Gerçekten o bodrum katına inmişler miydi? Neden ve nasıl yaparlardı böyle bir şey? Onları o kadar uyardığım halde! Delirecek gibi hissediyordum kendimi. Aklım bulanıyor, onlara bir şey olacağı düşüncesiyle bile nefes alamaz hala geliyordum.

Gözüme direkt Namjoon ve Jin çarptı. Hoseok köşede, alnını ovuşturuyordu gerginlikle. Bir çırpıda onların yanına geldim. Durum bu sefer gerçekten ciddiydi.

"Namjoon?" dedim telaşla konuşarak. "Ne oldu? Bir şey öğrenebildiniz mi?"

Bilerek ilk ona sormuştum çünkü Namjoon'un her zaman bir şeyler hakkında bilgisi olurdu. Aramızda en atılgan ve zeki olan oydu. Olayları önceden akıl eder, bir şeyler hakkında hep bir düşüncesi olurdu ve doğru da çıkardı çoğu zaman.

Sanki Jin'in yüzü gerilmişti, bana bakmıyordu.

Namjoon gözlerime bakarak yutkundu ve bir nefes verdi. "Jimin önce bir oturs-"

"Hayır." dedim hızla. "Ne oldu, söyle."

Kalbim stresle güm güm atmaya başladı. Kulaklarımda çınlıyordu bu ses.

"Birkaç kişiyle konuştum ve-" Namjoon alt dudağını ısırarak kafasını başka yere çevirdi. Sonra yeniden bana döndü ve bir anda söyledi. "Jungkook ve Yoongi yakalanmış."

Gözlerimin önü karardı o an.

Namjoon öne atılıp beni tutmasa geriye doğru düşüyordum. Jin direkt koluma girip dengede kalmamı sağladığında Namjoon kavradığı belimle bana yön vererek oturmamı sağladı.

Y-yakalanmak? Ölüm, cezalar...

Kafam geriye kayar gibi oldu. Hoseok koşar adımlarla bana geldi ve ağzıma doğru uzattığı bardağı eğdi. Boğazımdan geçen soğuk suyla kaybettiğim aklımı yerine getirmeye çalıştım.

"Jimin sakin ol lütfen. Kendimizi bırakırsak nasıl bir çözüm bulacağız?"

"Ne çözümü Jin?" dedim, kendimde bulabildiğim ses kırıntılarıyla. "Şimdi kim bilir ne haldedirler?"

Namjoon yüzünü sıvazladı. Jin yanaklarını şişirip tavana doğru baktı, dolan gözlerini görebiliyordum. Hoseok ise yanımda hala elinde su bardağını tutuyordu, onun da yüzü bembeyazdı.

"Beklemek ve onlara bir şey olmamasını dilemekten başka, yapabileceğimiz hiçbir halt yok!"

Tanrım. Lütfen onlara bir şey olmasın. Lütfen arkadaşlarımız bize geri dönsün, söz veriyorum bu sefer onları koruyacağım ve sözümü dinlemeleri için iyi bir ders vereceğim ikisine de. Lütfen sağ salim olsunlar ve yanımıza gelsinler.

Eğer onlara bir şey olursa, ben-

Ben devam edemem. Hiçbir şey eskisi gibi olmaz.

agent | taekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin