Yb gelmeyeli uzun zaman oldu, olayları hatırlamanız için önceki iki bölüme bir göz atmanızı öneririm 🙏🏻
Keyifli okumalar.
-
Hislerim miydi beni yanıltan? Yoksa yalan söylemekten körelmiş gözlerim miydi gerçeği benden esirgeyen? Yanıltılarımın oluşturduğu bu his girdabının içine daha kaç defa yuvarlanacağım, olduğum konumda daha ne kadar savaşacağım hakkında hiçbir fikrim yoktu. Bir şeyler oluyor, bitiyor, zaman akıyor; geçmez dediğim anlar bile günler ardında kalıyordu.
İlk yalan söylediğim kişi, annemdi. Babamdan yediğim ilk dayakta, annem bana neler olduğunu sormuştu. Ve ben ona babamın yaptığını söylersem çok üzüleceğini düşünerek, başka bir yalan uydurmuştum. O zaman bile anneme yalan söylediğim için ne kadar kötü hissettiğimi hatırlıyorum. Dünyanın en kötü insanı gibi hissetmiştim.
Gelin görün ki, ne babam bana şiddetini kesti; ne de anneme söylediğim yalan öylece kaldı. Dayak yedim, acı çektim, eğitim hayatımı mahvettim, sporu ve kendime olan inancımı bitirdim. Hayata dâir tek bir yaşama umudum ve hevesimin olmadığı o zamanlarda, beş kişiyle tanıştım. Bu adamlar benim umut ışığım, en karanlık dönemimde yol gösterenim oldular. Evet, kısa bir zamanda en değerlim oldular.
Taehyung. Onu kelimelere bile sığdıramıyorum. O beni sevgisiyle yeniden vâr etti. Ruhsuz bedenime can verdi. Ben kuru bir bitkiden farksız değilken toprağımı güçlendirdi, suladı; sevdi. Aşık olduğum adamla, şimdi aramızda bir yalan ve açığa çıkmayı bekleyen gizli sırlar var.
Belki bana kızıyor olabilirsiniz. Söylememi istiyor, 'ondan gizleme artık' diyor olabilirsiniz; biliyorum. Ama taehyung'un, gerçekleri öğrendiğinde bana eskisi gibi bakmayacağını düşünüp duruyorum. Bunu yapamıyorum, itiraf edemiyorum. Bana olan inancını o saniyeler içinde kaybedeceğini, aşkıma inanmayacağını biliyorum. Taehyung, bana ailesiyle ilgili birkaç şey anlattığında onun yalana karşı neden bu kadar hassas olduğunu da anlamıştım. Onun içindeki o kötü adamı, bana karşı yeniden çıkarmaktan delicesine korkuyorum.
Onun bana sevgiyle bakmayan gözlerinin düşüncesi bile, kalbimi dağlıyordu.
Günler geçmişti ve ben annesiyle olan ilişkisini kendim onu zorlayarak anlattırmıştım. Bana hiç anlatmamış, söylememişti bile bu zamana kadar. O, bana geçmişini anlatırken yaşadığı hislerini teker teker yüzüne vurmuştu. İlk defa ifadesiz degildi, ilk defa benden bir şeyleri saklama gereksinimi düşünmemişti belki de. Bana tekrar, yeniden güvenmişti. O küçük çocuğu görmüştüm sanki gözlerinde. En sonunda da, kendi tutamayıp ağlamıştı. Bana sarılmış, kafasını omzuma yaslayarak hıçkıra hıçkıra ağlamıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
agent | taekook
Mystery / Thrillerbabasının zoruyla karanlık işlere bulaşan jungkook, ajan olarak katil kim taehyung'un yanına girer