Boncuklu perde yüzünden iyice karanlık olan oturma odasının yapışkan, uykulu sıcağında U Po Kyin böbürlenerek ileri geri yürüyordu. Arada sırada elini fanilasının içine sokup yağlı, bir kadınınkiler kadar büyük, terli göğüslerini kaşıyordu. Ma Kin kiliminin üzerinde oturmuş ince beyaz sigarasını içiyordu. Yatak odasının aralık kapısından U Po Kyin'in oymalı tik ağacı sütunlarıyla bir katafalkı andıran dev, kare biçimi yatağı görünüyordu. Bu yatağın üzerinde kim bilir kaç kızın ırzına geçmişti.
Ma Kin, U Po Kyin'in Dr. Veraswami'ye düzenlediği saldırının altında yatan 'öteki meseleyi' şimdi ilk kez duyuyordu. U Po Kyin kadının zekâsını ne kadar küçümserse küçümsesin önünde sonunda bütün sırlarını ona açardı. Yakınındaki insanlar arasında ondan korkmayan tek kişi Ma Kin'di, bu yüzden onu etkilemek hoşuna gidiyordu.
"Böyle işte Kin Kin," dedi. "Görüyorsun her şey nasıl plana uygun gelişiyor! Şimdiden on sekiz imzasız mektup gönderildi ve her biri tam bir ustalık eseri. Eğer anlayabileceğini düşünseydim birkaçını sana okurdum."
"İyi ama ya Avrupalılar senin imzasız mektuplarına hiç aldırmazlarsa? O zaman ne olacak?"
"Aldırmamak mı? Oo, bundan yana endişen olmasın! Sanırım Avrupalıların kafalarının nasıl çalıştığı konusunda bir şeyler biliyorum. Sana şunu söyleyeyim Kin Kin, eğer iyi yapabildiğim bir şey varsa o da imzasız mektup yazmak."
Bu doğruydu. U Po Kyin'in mektupları şimdiden etkilerini gösteriyorlardı, özellikle de baş hedefleri olan Mr. Macgregor üzerinde.
Bundan daha iki gün önce, Mr. Macgregor gerçekten Veraswami'nin hükümete ihanet edip etmediğine karar vermeye uğraşarak çok sıkıntılı bir akşam geçirmişti. Elbette söz konusu olan şey açık bir ihanet eylemi değildi - bunun konuyla bir ilgisi yoktu. Önemli nokta Doktorun bölücü düşünceler taşıyabilecek bir adam olup olmadığıydı. Hindistan'da ne yaptığınızla değil, ne olduğunuzla yargılanırsınız. Sadakatsizlik konusunda en küçük bir kuşku bir Doğulu memurun yıkımına neden olabilir. Mr. Macgregor da üzerinde kontrolünü yitirdiği tek bir Doğulunun bile olmasını istemezdi. Önündeki gizli mektup yığınıyla gece yarısına kadar kafası karışık bir şekilde oturdu. Bu mektupların arasında kendisine gönderilen beş imzasız mektubun yanı sıra Westfield'in bir kaktüs dikeniyle iğnelenmiş olarak ona aktardığı iki imzasız mektup daha vardı.
Yalnızca mektuplar da değildi. Her yandan Doktor'la ilgili söylentiler yağıyordu. U Po Kyin yalnızca Doktor'un bir hain olduğunu söylemenin yetmeyeceğini çok iyi biliyordu; ününe olanaklı her açıdan saldırmak gerekiyordu. Doktor yalnızca bölücülükler değil ama aynı zamanda gasp, ırza geçme, işkence, yasadışı ameliyatlar yapma, körkütük sarhoşken hastalarını ameliyat etme, zehirleyerek öldürme, büyülerle adam öldürme, pagodada ayakkabılarını çıkarmama, et yeme, katillere ölüm raporu satma ve askeri polisin davulcu çocuğuna eşcinsel tekliflerde bulunma eylemleriyle de suçlanıyordu. Onun hakkında söylenenleri duyan herkes Doktor'un Machiavelli, Sweeny Todd ve Marquis de Sade karışımı bir insan olduğunu düşünürdü. Macgregor bu tür şeylere son derece alışkındı. Ama U Po Kyin'in son hazırlattığı imzasız mektuplar onun için bile çok ustaca yazılmışlardı.
Bu mektuplar Kyauktada Hapishanesi'nden kaçan Dakoit ile ilgiliydi. Nga Shwe O, son derece haklı olarak verilmiş yedi yıllık cezasının ortalarına gelmişti, kaçışını aylar önceden beri planlıyordu ve dostları başlangıç olarak Hintli gardiyanlardan birine rüşvet vermişlerdi. Yüz rupisini önden alan gardiyan ölüm döşeğinde yatan bir akrabasını ziyaret etmek için izin almış ve Mandalay genelevlerinde uzun ve dolu günler geçirmişti. Zaman geçti, kaçış günü birçok kez ertelendi - bu sırada gardiyan yeniden genelevleri özlemeye başlamıştı. Sonunda U Po Kyin'e ispiyonculuk yaparak biraz daha ödül kazanmaya karar verdi. Ama U Po Kyin her zamanki gibi fırsatı önceden görmüştü. Gardiyana eğer çenesini tutmazsa ağır cezalar vereceğini söyledikten sonra tam kaçış gecesi, artık bir şey yapmak için zaman kalmadığında Macgregor'a başka bir imzasız mektup göndererek hapishaneden birinin kaçmaya çalıştığını bildirdi. Mektupta hapishane sorumlusu Dr. Veraswami'nin de işbirliği yapmak için rüşvet aldığının yazdığını söylemeye gerek yok.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Burma Günleri
Aktuelle Literatur"Bu ülkede bulunmamızın, hırsızlıktan başka bir nedeni olduğunu söyleyebilir misiniz? Bu öylesine kolay ki. İngiltere'nin memuru, Burmalı'nın kollarını tutar, tüccar da adamın ceplerini boşaltır. Britanya İmparatorluğu, İngilizlerin, daha doğrusu Ya...