Ertesi sabah Kyauktada'da büyük bir heyecan vardı, çünkü uzun süredir söylentileri dolaşan isyan sonunda patlamıştı. Flory o sırada bunun yalnızca bulanık bir şekilde farkına varabildi. Kendini içkiye verdiği geceden sonra yürüyebilecek kadar iyi olduğunu hisseder hissetmez kampa geri dönmüştü ve isyanın gerçek öyküsünü ancak günler sonra Veraswami'den aldığı uzun ve öfkeli bir mektuptan öğrenebildi.
Doktor'un yazı üslubu garipti. Sözdizimi titrekti, büyük harf kullanımında bir on yedinci yüzyıl din adamı kadar özgürdü, italik kullanımında ancak Kraliçe Victoria onunla boy ölçüşebilirdi. Küçük ve yayık el yazısıyla tam sekiz sayfa doldurmuştu.
SEVGİLİ DOSTUM [diye başlıyordu mektup], - Timsahın hilelerinin olgunlaşmış olduğunu duymak sizi de çok üzecektir. İsyan -sözde isyan - başladı ve bitti. Ve ne yazık ki benim beklediğimden çok daha kanlı bir olay oldu.
Her şey benim size önceden anlattığım şekilde cereyan etti. Kyauktada'dan geri döndüğünüz gün U Po Kyin'in hizmetkârları ona, Kandırdığı zavallı, şanssız adamların Thongwa yakınındaki cangılda toplandıklarını bildirdiler. Aynı gece gizlice Polis Müfettişi U Lugale'e gitti. Tam bir Haydut olan bu adam yanına kendisi gibi on iki polis memuru aldı. Thongwa'ya ani bir saldırı düzenleyip isyancıları şaşırttılar. Cangılda harap bir kulübede toplanmış Yedi! İsyancı vardı. İsyan söylentileri duyan Mr. Maxwell de Tüfeğini yanına alıp oraya gitti, tam U Po Kyin ve polisler kulübeye saldırdıkları sırada onların yanına vardı. Ertesi sabah U Po Kyin'in çakalı ve pis işleriyle uğraşan adamı olan Ba Sein isyan konusunda olabildiğince Gürültü koparmak için emir aldı ve bunu yerine getirdi. Mr. Macgregor, Mr. Westfield ve Teğmen Verrall hep birlikte yanlarına tüfekli elli sepoy ve Sivil Polisleri alarak Thongwa'ya gittiler. Ama oraya vardıklarında tek buldukları şey köyün ortasındaki büyük tik ağacının dibine oturmuş havalı bir şekilde köylülere ders veren U Po Kyin oldu. Köylülerin hepsi korkuyla yerlere kapanmış, alınlarını yere yapıştırmış, sonsuza kadar Hükümete sadık kalacaklarına yemin ediyorlardı. İsyan çoktan bitmişti. U Po Kyin'in adamı olan ve sözde kâhin denilen sirk cambazı bilinmeyen bir yerlere gitmişti. Ama altı isyancı Yakalandılar. Böylece bu iş bitti.
Aynı zamanda size çok üzücü bir ölümü haber vermem gerekiyor. Sanırım Tüfeğini kullanmaya biraz aşırı hevesli olan Mr. Maxwell kaçmaya çalışan isyancılardan birine ateş edip karnından vurarak öldürdü. Sanırım köylüler bu yüzden Mr. Maxwell'e biraz kötü duygular besliyorlar. Ama yasal bakış açısından Mr. Maxwell için bir sorun yok çünkü bu adamların Hükümete isyan hazırlıkları içinde oldukları kuşkusuzdu.
Ah dostum, eminim bütün bunların benim için ne kadar korkunç sonuçları olabileceğini anlıyorsunuzdur! Sanırım U Po Kyin ve benim aramdaki Yarışta bunun ona nasıl bir üstünlük kazandırdığını görebilirsiniz. Bu timsahın zaferi. U Po Kyin şimdi bölgenin kahramanı oldu. Avrupalıların gözdesi. Mr. Ellis'in bile onun davranışını övdüğünü söylediler bana. Şimdi aslında yedi değil de iki Yüzü isyancı olduğu konusunda nasıl iğrenç bir Düzenbazlıkla yalanlar attığını, herkese silahını kapıp isyancıların üzerine koştuğunu anlattığını görebilseydiniz - aslında polis ve Mr. Maxwell sürünerek kulübeye yaklaşırken o güvenli bir uzaklıktan operasyonu yönetiyordu yalnızca - inanın bana bütün bunları gerçekten mide bulandırıcı bulurdunuz. Yüzsüzlüğünü olayların raporunu vermek için gönderdiği resmi mektubun başına "Sadık uyanıklığım ve korkusuz girişimim sayesinde" diye yazacak kadar ileri götürdü. Duyduğuma göre bütün bu yalanlar Yığınını olaylar olmadan günler önce yazıp hazırlamış. Bu İğrenç bir şey. Ve şimdi zaferinin Doruğundayken eline geçirdiği bütün yeni güçlerle yeniden bana saldıracağını düşünmek... vb. vb...
İsyancıların bütün silahları ele geçirildi. İzleyicileri onlara katıldıktan sonra Kyauktada üzerine yürümeye başlarken yanlarında taşıyacakları silahların listesi şöyleydi:
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Burma Günleri
Narrativa generale"Bu ülkede bulunmamızın, hırsızlıktan başka bir nedeni olduğunu söyleyebilir misiniz? Bu öylesine kolay ki. İngiltere'nin memuru, Burmalı'nın kollarını tutar, tüccar da adamın ceplerini boşaltır. Britanya İmparatorluğu, İngilizlerin, daha doğrusu Ya...