"Ayy, bu çok açık."
"Ayy, bu çok dar."
"Ayy, bu çok sade."
"Ayy, bu çok şatafatlı."
Esin ve Ebrar denedikleri gelinlikleri eleştirmek için Dünya, Elif, Selin ve benim beynimin sınırlarını zorlarken bakışlarım tek noktada kilitlenmişti: GÖREVLİ
Yaklaşık yirmi beş yaşında toplu suratı trafik ışığını andırmasının aksine pürüzsüz ve ince bacakları, ahh bir de adamı deli eden tiz sesiyle görevli kız bana resmen 'kill me!' diye yalvarıyordu.
Görevli işinin çıkmasıyla yanımızdan ayrılınca derin nefes aldım ve yanımda bulunan yastıkları ikisinin sevimsiz suratına yapıştırdım.
"Geldiğimizden beri susmadınız! Sizin gelinlikleriniz var diye il dışına çıktık, daha ne istiyorsunuz?!"
"Ankara'ya mı gitsek? Oradaki gelinlikler daha güzel dedi arkadaşın biri."
"Her arkadaşın dediğini yapıyor musun?!" diye haykırdı Elif.O bile çileden çıktıysa siz bir de beni düşünün.
"Bunlar bizi kilolu gösteriyor." dediler aynı anda.Anlaşmışlar gibi aynı anda dudak bükmeyi de unutmadılar.
"Çünkü kilolusunuz." Katalogdan başını kaldırdı Dünya. "Her bulduğunuzu yemeseydiniz kilolu göstermezdiniz.Zaten istediğiniz gelinliği bulsanız bile içine giremezsiniz."
Dünya kayadan bile ağır laflarıyla gelinlerin zavallı kalbini kırarken ben tekrardan yanımıza gelen görevliye bakmakla meşguldüm.
Esin ve Dünya her zaman ki gibi kavga etmeye başladı.Fakat bu sefer onları durdurmayı aklımdan geçirmedim bile.Kavgalarına o kadar alışmıştım ki bizi rezil etmeleri umrumda değildi.
Kapıya ilerledim.Cnblue saatlerdir bizi bekliyordu ve görünene göre onlarda en az benim kadar vahşileşmişlerdi.
"Daha ne kadar bekleyeceğiz hyung?!" diye bağırdı Jung shin.Sandalye olmadığı için yere oturmuştu. Çiğ köfte partilerinin başkanlarına benziyordu.
"Neden bu soruyu karına sormuyorsun?!"
Yong hwa bağırdı, ellerini saçından geçirdi.Yanlarına gidersem bana da bağıracağını, bağıracaklarını bildiğim için geri adım attım.Fakat sırtım sinir bozucu görevliyle buluştu.Görevli bana 'sen ne ayaksın?' bakışı atarken onu muhattap almayarak dışarı çıktım.Cnblue'dan azar işitmeye bile dayanırım ama bu kadının bakışlarına dayanamam.
"ŞİLA!"
Tüm üyeler okul çıkışı annesini bekleyen çocuklar gibi üstüme çullandılar.
"Hala beğenemediler mi?"
Bakışlarımı kaçırdım.Yüzlerindeki zavallı ifade yalan söyleme yeteneğimi engelleyen türdendi.
"BEĞENDİK!"
Ellerinde poşetler, saçları Elif'in iki eline bölüşmüş durumda olan Esin ve Ebrar bağırdı. Elif'e sevimli gülüşlerini sunduktan sonra başları eğik, arabaya bindiler.Ağzım şaşkınlıktan açılmış haldeyken Elif kulağıma eğildi.
"Bu da benim yeteneğim."
♡♡♡
"Delirdiniz mi siz?! Yarına beş yüz adet davetiyeyi nasıl hazırlarım?!"
"Gereken miktarın iki katını versek?"
"Olmaz."
"Üç katı?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
hayalime inanıyorum |cnblue
FanficHayran olduğu grubun konserinde sahneye atlayacak kadar deli dolu olan kızımız hayatının iplerini eline alınca ne yapacak? - bölümler düzenlenmektedir -