Karakola gittiğimde çok korktum. Beni nezarethaneye atacaklar sicilime işleyecekler diye. Ama asıl korkmam gereken şey çok geçmeden aklıma üşüştü. Hapishaneden çıktıktan sonra babam beni tavayla kovalayacaktı. Sonra go to ahiret.Ama beklediğim gibi olmadı. Neden bunu yaptığımı sorup ifademi aldılar. Sonra Cnblue'nun benden şikayetçi olmadığını, sicilime işlemeyeceklerini söylediler. İşte o zaman yaptığımdan bin kat daha pişman oldum ve karakolda "beni Cnblue'nun oteline götürün. Onlardan özür dileyecegim."diye bağırmaya başladım. O kadar psikopatlaşmıştım ki yerlere yatıyordum. Komiser, Cnblue'nun oteline gitmeden önce nezarethaneye gitmeye ne dersin dediği gibi koşarak karakoldan çıktım.Her şeye rağmen günü otelde tamamlayabildim.
Şükür.
♡♡♡
Olayın üstünden bir hafta geçti. Peki şu an ne yapıyorum?
Odamda bağırarak "in my head"i söylüyorum! Şu bir hafta içinde o kadar çok şey oldu ki dayanamayıp imana geldim.Sabahları Leylasını arayan Mecnun gibi derbeder bir şekilde şarkı söylüyorum. Saat 19.00 suları haberlere çıkarım korkusuyla namaz kılıyorum.(Allah kabul etsin)
Kızların ne yaptığını merak ettim, onları aradım.Sanki merak eden ben değilmişim gibi Allah sizi kahretsin diyerek başladım konuşmaya.Esin'e kızgındım beni güvenliğin elinden kurtarmadığı için. Fakat o hiçbir şey yapmamışcasına o kadar rahattı ki açtığım gibi kapattım telefonu.
Hem Cnblue'ya sarılamadım hem de dostlarım tarafından aldatıldım.Tam Orhan Baba'dan Batsın Bu Dünyayı söylüyordum ki dedim ne oluyor? Açtım Kang Min hyuk'tan Star'ı hem yemek yedim hem de ağladım. Evdekiler artık deli olduğumu düşünüyordu.Haklılar aslında.
İki Ay Sonra...
Sabah kalkar kalkmaz Esin'i aradım. Kabus görmüştüm.Dünyanın en komik kabusu...
Telefonu açan gereksiz benden de atarlı ve obur.Ama yine de ayağıma getirtmeyi başardım onu. Telefonda gelmesi için ağlamıştım bile.Esin de eve girer girmez Ebrar misali biri mi öldü demeye başladı haliyle.
"Beni sırf bu yüzden çağırdığın için senden nefret ediyorum."
"O RÜYAYI SEN GÖRSEYDİN RÜYANDA ARARDIN BENİ GERİZEKALI!"
Önüne koyduğum yemekleri sömürürken mırıldandı. "Anlat."
"Başı çok güzeldi.Cnblue tekrar Türkiye'ye gelmişti.Beni hatırlamışlardı hatta.Min hyuk'la sahilde romantik yürüyüşümüzü yapıyorduk.Yıldızlar, deniz, kum..."
"Recayi amca? Yıldız diyorsun gece olduğu belli.Recayi amca nasıl gece vakti bir erkekle dışarı çıkmana izin verdi?"
"Babamın rüyamda ne işi var? Her neyse.Bir yerden ses geldiğini duyduk. Baktık Jong hyun, Ferdi Tayfur, Orhan Gencebay ve İbrahim Tatlıses okey oynuyor."
"Sana babaları dinlememeni söylemiştim." dedi ve kahkaha attı.Hiç komik değildi.Benim romantik rüyamın içine İbrahim Tatlıses okeyle dalmış bu gülüyor.
"Yan tarafta da Yong'la Mahmut Tuncer çiğ köfte yiyip halay çekiyor."
"Mahmut Tuncer mi? Ben neredeyim peki? Nasıl bir Tuncertioner idolünün yanında olmaz?" derken gülmekten çoktan halıyı boylamıştı bile.
"Her yerden çorap söküğü gibi çıkma.Rüyamda işin ne? Diğer taraftan da Jung shin, Bülent Ersoy ve Seda Sayan selfie keyfi yapıyor."
"Hayır Sıla, özçekim deseydin daha mutlu olurdum."
"Bence dayak yersen daha mutlu olursun! Sözümü kesme! Min hyuk, İbrahim Tatlıses'e limuzininle Boztepe'ye çıkalım diyor."
"Bir dakika.Rüya İstanbul'da geçmiyor mu?"
"Geçmiyor.Orası biraz ironik tabi."
Orası mı? Rüyanın tamamı ironik! İşte bu yüzden sabahın köründe komşuları uyandırmaktan çekinmeyen Esin'i zıplarken durdurmuyorum.
"Biz böyle tüm grup İbrahim abinin, evet hemen kaynaştık, limuziniyle Boztepe'ye çıkıp partiye orada devam ediyoruz.Sonra biz çay içerken Min hyuk bana ilan-ı aşk ediyor."
"Aman ne romantik(!)"
"Evet.Bunu duyan Ümit Besen teleferikten çıkıyor.Ardından Jong hyun'la düet yapıyorlar ve Min hyuk'la ben bu düete dansımızla eşlik ediyoruz."
"Yong hwa'yla Mahmut Tuncer'e ne oldu?"
"Çiğ köfteyi fazla kaçırınca hastaneye gitmek üzere aramızdan ayrıldılar.Üzüldük tabi gitmelerine."
"Jung shin yaşıyor mu hala?"
"Jung shin, Esrar Erol'u aradı ve evlenmek istediğini söyledi.Jong hyun'la beraber gideceklerdi ama ne oldu bilmiyorum."
"Cidden...beni bunun için çağırdın.Seni öldürmek istiyorum!" diye tısladı üzerime atlamadan önce. Vicdansız kız, lanet olası rüya yüzünden dövüyor beni!
"Rüya değil bu, hayal.Çocuk kandırıyor sanki.Gidiyorum ben.Arama sakın bir daha beni!"
Gitmeden önce sevgili tribi atmayı unutmadı.Ama sana sorarım ey arkadaşım olduğunu söyleyen gereksiz, benim hayalimde Mahmut Tuncer'in işi ne? Peki hayalimde işi olmayan Mahmut Tuncer'in rüyamda işi ne? Ya da ben şizofren miyim? O da nereden çıktı?
Ahh, Kang Min hyuk aşkın ne hallere düşürdü beni görüyor musun?
Düzenlerken fark ettim, ilk bölümler ne kısaymış yahu u.u Düzenlediğim de kısa oldu gerçi T.T
ŞİMDİ OKUDUĞUN
hayalime inanıyorum |cnblue
FanfictionHayran olduğu grubun konserinde sahneye atlayacak kadar deli dolu olan kızımız hayatının iplerini eline alınca ne yapacak? - bölümler düzenlenmektedir -