Hay, ben böyle şansa ya...Kara bahtım, kör talihim! Ne yapacağım ben?
"Hadi gelsene.Erkenden başlayalım, çabucak bitsin."
Ahjummaya eğildim. "Acaba birine telefon açabilir miyim?"
Amacım Esin'e telefon açıp Cnblue'nun Kore'de mi yoksa başka bir ülkede mi olduğunu öğrenmekti. Eğer Kore'de iseler ne yapacağım hiçbir fikrim yok.
"Bunun senin için iyi olacağını sanmıyorum.Kovaları alıp gel lütfen." dedi ahjumma ve bende kovaları alıp son kişi olarak asansöre bindim. Asansörden yukarı çıkarken soğuk terler döküyordum.
Asansörden indik ve korku filmi misali uzun koridorda ilerledik. Ardından ahjumma durdu ve bize görevlerimizi verdi.Ben daha yeni olduğum için iki kızla beraber başkanın odasına gönderildim. Çünkü enstrümanlara küçük bir dokunuşum ben ve gelecek nesillerimin hayatını etkileyebilirdi.
Arkadaşlarımla beraber merdivenden çıkarken içimdeki Kim Soo hyun, Dreaming şarkısını söylüyordu. Enstrümanlarını göremediğim, dokunamadığım için beynimde ortam yapıp klip çektim.
Başkanın odasına gittiğimizde birazdan çıkacağını söyledi, özel eşyalarına dokunmamamızi rica etti. Ardından çalışkan arkadaşlarım ve ben temizliğe başladık. Arkadaşlarım bir saat sonra yoruldu. Demek ki neymiş Kore kızları temizlikte Türk kızlarına gelemezmiş!
Bir süre sonra o kadar yakınlaştık ki duramadım Cnblue fanı olduğumu söyledim.Şarkı söylemem için ısrar etmeye başladılar.Tabiki şakaydı. Boice olduğumu duyunca 'Hii, tamam' dediler.Ama coşturuk ben durur muyum? CNBLUE'dan I'm Sorry'i söylemeye başladım.
"Saranghae dadomi... I'm sorry ohhh... Ooo back to me i'm so crazy"
"Sus lütfen, sağır olacağız" diyerek gülmeye başladılar.Bu söze daha çok gaza gelen ben, şarkıyı bağırarak söylemeye başladım.
"Çebal oh no no... I'm sorry. ..You tell me sor..." der demez diyeceklerimi geri yuttum.Çünkü o sırada siyah bir çift ayak gördüm. Başkandır korkusuyla yavaştan başımı kaldırdım ve o sırada kalp krizi geçirdim.Çünkü karşımdaki idolüm Jung Yong hwa'ydı.Evet, Yong hwa bu!.CNBLUE'nun lideri olan Yong hwa!
Yong hwa hayran olduğum gülümsemesini takındı. "Şarkımızı oldukça farklı söyledin. Arkadan Busanlı olduğunu düşünüyordum ama Amerikansın galiba."
"Hayır, Türk'üm."
Yong hwa'nın gülümseyen suratı soldu. "Evet, orada bir konserimiz olmuştu."
"İyi misin? Bembeyaz oldun."
"Seninki benimkinden daha beter, kireç gibisin."
"Niye böyle ol-"
Başkan varlığımı umursamadan konuşmaya başladı.
Sen niye geldin şimdi?! Az kalmıştı ama Min hyuk'un numarasını istemeye! Tabi Yong'da verecekti.Hatta benimkini niye istemiyorsun diye trip atardı.
"Erken gelmişsin Yong hwa."
"Aslında biraz çalışmak istemiştim ama temizlik olduğunu unutmuşum."
"Ah, dur bir dakika." Bize döndü. "Hanımlar işiniz bitti mi?"
"Evet, bitti"
Ardından kovaları alıp çıkmaya başladılar. Bense hala olduğum yerde duruyordum.
"Sizin işiniz bitmedi galiba. Daha fazla zahmet etmeyin, oda yeterince temiz.Çıkabilirsiniz."
Selam verip çıkmak için kapıya ilerlemeye başladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
hayalime inanıyorum |cnblue
FanfictionHayran olduğu grubun konserinde sahneye atlayacak kadar deli dolu olan kızımız hayatının iplerini eline alınca ne yapacak? - bölümler düzenlenmektedir -