hayalime inanıyorum |cnblue

CNBLUE Yurduna...

"Okul yerine lunaparka mı gitsek? Ha amca? "

" Babamın kırk yaşında olduğundan haberin yok galiba! !!"

" Ebrar sen sus!"

" Bence de çok iyi fikir gidelim mi amca?"diye hepimiz bir ağızdan konuşarak amcanın pes etmesini sağlamaya çalıştık. Fakat amca okulu görme konusunda o kadar ısrarcıydı ki.İlk okula gidelim sonra lunaparka gideriz diye söylenip durdu bir süre tabi benim muhteşem ikna yeteneğime kapıldı sonra. Amca isteksiz bir şekilde başını tamam anlamında  sallayınca cevabı öğrenen Ebrar beni gene yakamdan tutup odaya sürükledi.Neymiş babası durmazmış tekrar gelirmiş. Peşimizi bırakmazmış.Gerceği öğrenirse macera Ordu'nun muhteşem köylerinde bitermiş ve biz bu yüzden sınava girip Seul Üniversitesini kazanmalıymışız.Ne kadar saçma değil mi? Ben Kore'ye tatile geldim.Fakat okula gitmem gerek.Bu işkenceyi Ebrar'la beraber tatmak istemediğim için 'kesinlikle Hayır' dedim.Fakat olayın ciddiyetini anlamak o kadar da uzun sürmedi. Eğer Ebrar'ın foyası ortaya çıkarsa sonumuz gerçekten de  iyi bitmezdi.Bu yüzden biz iki hafta sonraki sınava girecek ve Seul Üniversitesi öğrencisi olacaktık. Tabi sınavı kazanacak kadar zekiysek!

♡♥♡♥

"Baba hadi çarpışan arabalara binelim " dedi Ebrar yapmacık bir sevinçle. Amca ise 'siz bir işler çeviriyorsunuz ama'diye söylenerek jeton almaya gitti.Çarpışan arabalarda Ebrar babası ile ben Esin'le, Elif ve Selin de beraber oldu . Dünya ise binmemeyi tercih etti

"Woahh kızlar size çarpacağım"diyerek büyük bir mutlulukla Selin ve Elif'e çarptı amca.Ben ise Dünya'nın mesajlaşırken ki şeytan gülümsemesini ablak bir suratla izlediğim için direksiyon kontrolünü kaybedip alanın kenarına çarptı . Ebrar'ın babası ise "Kızlar ehliyeti kasaptan mı aldınız? " diyerek kahkaha attı. Esin de amcanın bu sözlerine karşılık pörtlek gözlerle onu izledi. Çünkü amca büyük bir mutlulukla konuşup çevre halka çarpıyor. Sesiyle halkı korkutuyordu.

Çarpışan arabalar serüvenimiz bitince Ebrar yemek yemek istediğini 'midemi salladın baba' diyerek saçma bie şekilde açıkladı. Amca da seni obur şey diyerek hepimizi önüne kattı ve bizi karşıdaki lokantaya götürdü. Dünya Hanım buna da katılmamayı tercih etti.Madem uzaktan telefonunla oynayıp duracaktın niye geldin be mübarek!

Restoranttan çıktığımızda bizi bekleyen Dünya'nın yanında maskeli dört erkek vardı. Maskeliler tahmin edilebileceği gibi CNBLUE'ydu. Ebrar'ın babası CNBLUE'yu maskeli görünce onlara tuhaf bakışlar attı. Ama bir şey söylemeyip sessizce Dünya'ya doğru yürümeye devam etti.Amca tam Dünya'ya onların kim olduğunu soracaktı ki Jung shin " Hoşgeldin baba"deyip amcaya sarıldı. Ne kadar Koreceyi tam olarak bilmese de amca bu basit cümleyi anlamıştı

"Ne babası oğlum?" Dedi şaşkınlıkla Türkçe bir şekilde. Ben ise amcanın olayı anlamaması için gene yalan uydurdum.Bunun bir yakınlık gösterisi olduğun söyledim. Amca da "Bu da bizim yakınlık gösterimiz o zaman"diyerek elini uzattı.Biz de arkadan hareketlerle CNBLUE'ya ne yapması gerektiğini gösterdik. Dünya ise kahkaha atarak gülüyordu.Evde de böyle gülebilecek misin merak ediyorum Dünya! CNBLUE ise bu sırada gösterdiğimiz hareketleri doğru yapmış kendi selamlaşmalarını amcaya gösteriyorlardı. 1.87'lik boyuyla eğilen Jung shin kalktığında tüm dişlerini göstererek şapşal bir şekilde güldü ve gondala binmek istediğini söyledi.

Gondala bindiğimiz de amca bir kaynana misali Ebrar ve Jung shin'in arasına oturdu.Arkalarında ben, Yong, Min ve bizim arkamızda da Jong, Dünya, Esin üçlüsü vardı. Tahmin edilebileceği gibi ıssız Selin ve Elif ikilisi en arkadaydı.Gondol hareket etmeye başlar başlamaz Dünya "Jong hyun oppa korkuyorum"diye bağırarak Çakma Malkoçoğlu'na sarıldı.Esin ise gizliden gizlice Dünya'nın saçını çekiyordu. Ama takan kimdi ki? Ben, Min ve Yong ise gıkımızı çıkartmıyorduk. Aslında çok korkuyordum ama kime sarılacağımî bilmiyordum. (Bir Boice'in hazin öyküsü) ve sonra aklıma sarılmaya ne gerek var, daha çok erken gibi bir düşünce geldi.Ben de yüksek notadan Dünya gibi çağırmaya başladım