"Ne oldu sana?"diye sordu Rydel.Sinir bozucu bakışlarla şezlonga oturdum ve havluyu vücuduma sardım."Ross öküzü kafamı suya soktu,boğuluyordum."
Rydel onaylamaz bakışlarla keyifle yüzen Ross'a baktı.Sora gözleri yine gözlerimle buluştu."Sersem,"diye mırıldandı.Ona hak verircesine başımı salladım.
Ellington Rydel'ın yanına gelip kolunu omzuna attı."Ee akşam ne yapıyoruz?" bir kez daha öksürüp cevap verdim.
"Sizi bilmem ama ben bir şey yapmıyorum."aniden aklıma annemler geldi.Onları aramalıydım.Eve gidince ilk işimin bu olduğunu aklımın bir köşesine yazdım.Bir kez daha öksürdüğümde ciğerlerim çıkacak sandım.Su yuttuğum için boğazım tuzdan dolayı yanıyordu ve kaşınıyordu bu yüzden de öksürüyordum.
Denizi yuttun mübarek.
"İyi misin?"diyen Ellington ve Rydel'a başımı salladım.O sırada yanımıza Ross geldi.Meymenetsiz surat.
İstemeden gözlerimi devirdim."Ross,ne yaptın kıza?"diye sitemle konuşan Rydel'a Ross göz devirdi.
"O'da bana aynı şeyi yaptı.""Sus be sen.Benimkisi zararsızdı hem."
Ross bana 'Sen çok biliyon' bakışına benzer bir bakış attı.Midem giderek bulanıyordu.Aslında bu kadar bulanmazdı fakat Ross hayvanı sayesinde kahvaltı edememiştim. Kafede de bir şey yememiştik.Bu yüzden eve gidip kendimle ilgilenmeliydim.
"Ben gidiyorum.Biraz dinlenmeliyim. Size iyi eğlenceler,"deyip kalkacakken Rydel beni durdurdu."Dur,önce bize telefon numaranı ver.Seni Ross bırakır."dediğinde Ross,"Ama-"diye itiraz edecek oldu fakat Rydel onu kötü bakışlarıyla susturdu.
"Peki,söylüyorum numarayı."hepsi numaramı kaydedince ayağı kalktım.Plaj elbisemi üzerime geçirip parmak arası terliklerimi giydim. Gözlüklerimi de çantama koyup Rydel'a döndüm."Sonra görüşürüz."kısa bir sarılmadan sonra Ellington'a da el sallayıp Ross ile birlikte arabaya doğru ilerledik.Ön koltuğa bindiğimde Ross'da sürücü koltuğuna geçti ve arabayı çalıştırdı.
Sessiz bir yolculuktan sonra eve geldik. "Sağol,"diye mırıldanıp arabadan indim ve eve girdim.Şu Ross salağına çok sinirliydim.Yahu sen niye kafamı suya sokuyorsun?Zaten bana su sıçratarak savaş başlatmadın mı? Bırak da ağız tadıyla intikam alayım.Ama yoh,illa suyunu çıkaracak.
Banyoya girip güzel ve sıcak bir duş aldım.Duş,burnumda ki yanmayı geçirmişti.Duştan sonra kendime güzel bir sandviç hazırlayıp afiyetle yedim. Neyse ki buraya gelmeden bir gün önce buz dolabı doldurulmuştu.
Yemek yemek de boğazımda ki yanmayı ve mide bulantımı geçirince turp gibi oldum maşallah.
Kanepeye deprem etkisi yaratarak zıpladığımda ayağımı çarptım."Ahh!" Bir bu eksikti yav!Hemde küçük parmağımı çarpmıştım,bu yüzden daha çok acıyordu.Benim neyime kanepeye zıplayarak oturmak.
Ayağımı ovarak telefonumu elime aldım ve rehberden annemin ismini bulup numaraya dokundum.
Telefonumu kulağıma götürdüğümde üçüncü çalışta açtı.
"Alo?"
"Alo anne?Ben Asya."hattımı dün değiştirmiştim.Bu yüzden numaram değişmişti ve yeni numaram annemde olmadığı için beni tanımamıştı.Kızının numarasını da ezbere bilmiyor!
"Asya'm nasılsın kuzum?"
"İyiyim anne sen nasılsın?Babam falan."
"İyiyiz yavrum iyiyiz.Güzel mi orası?"Bazı sinir bozucu uyuzlar var ama yinede güzel,dememek için zor tuttum kendimi.
"Çok güzel anne."
"Neler yaptın bu gün?"diye sorduğunda sorguya çekileceğimi anladım.Fakat imdadıma çalan kapı yetişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Yaz Tatili Hikayesi
Teen Fiction18 yaşıma geldiğimde,iyi bir üniversite kazanmış olmanın karşılığı ailemden istediğim tek şey yalnız başıma bir Los Angeles tatiliydi.İzin almak her ne kadar zor olsa da amacıma ulaşmıştım. Uyuzun birinin kafama tene...