'Sahte sevgilim olur musun Asya?' beynimde sadece bu cümle dönüp duruyordu.Ross ne düşünüyordu da böyle bir cümle kurmuştu?
Şaşkındım.Ross'dan böyle bir cümle asla beklemiyordum,Ross'a bu cümleyi kurdurtan neydi?
"Ne?"diye sordum merakla.Sesim titremişti.
"Bir kız var.Adı Zoey,sürekli peşimde. Kurtulamıyorum.Arkadaşlarımdan bir kız.Ne yapsam gitmiyor,yapıştı kaldı." nedenini biraz anlar gibi oldum.
"Bunun benimle ne ilgisi var?"
"Bir sevgilim olduğunu görürse benden kurtulacağını düşündüm.Ona Alaska adında bir kız arkadaşım olduğunu söyledim,şimdi de kızı bizimle tanıştır diye tutturuyor.Alaska olur musun?"
Bunu yapamazdım,sahte sevgili gibi davranırken ona aşık olabilirdim.Bu da her şeyi daha da zorlaştırırdı.Bu yüzden Ross'un bu teklifini kabul edemezdim.
Ayağı kalktım."Üzgünüm Ross,bu teklifini kabul edemem."yavaşça sandalyemi geriye çektim.Ross'un hayal kırıklığı ile bakan ela gözlerine bir kez daha baktım.Canımı acıtan ise;Bir kızdan kurtulmak için beni kullanmak istemesi ve bu teklifi sunmasıydı.
Bakışlarımı Ross'tan çekip ilerlemeye başladım.Daha iki adım adım atmıştım ki Ross kolumu tuttu.Ona doğru dönmedim,söyleyeceği kelimeleri bekliyordum.
"Lütfen...,"dedi sakin bir ses tonuyla."Lütfen Asya,yardımına ihtiyacım var."ona doğru döndüm.Ela gözleri beklenti ile bana bakıyordu. Onun gözlerinde kaybolmak istedim bir an.
"Tamam Ross,Alaska olacağım."
***
Boy aynasında kendime bakarak bir kez daha üzerimde ki çiçekli yazlık elbiseyi düzelttim.Saçlarımı düzleştirmiştim ve gözlerime de ince bir Eyeliner çekmiştim.Çirkin görünmüyordum.
Kapı çalındığında çantamı alıp aşağıya indim.Çantamı omzumdan çapraz bir şekilde asarken bir yandan basamakları iniyordum.Saçlarımı düzeltip kapıyı açtım.Ross gülümseyerek bana bakıyordu.
"Elbise giymek sana yakışıyor," dediğinde kızaran yanaklarımı umursamadan tebessüm ettim.
Birlikte Ross'un arabasına bindik.Heyecanlıydım.Şu Zoey denilen kızı ve diğer arkadaşlarını acayip merak ediyordum.
Her zamanki gibi sessiz bir yolculuk oldu.Şirin bir kafeye geldik.İçeri gireceğimiz sırada elimde Ross'un elini hissetmemle ona döndüm.Elimi tuttuğunda kalbim çok hızlı atıyordu.
"Unuttun mu Alaska?"Alaska'yı üzerine basarak söylemişti.Gergin bir gülümsemeyle karşılık verdim.
El ele içeri girdiğimizde kafenin üst katına çıktık.Tam karşımızda ki bir masada bakan bir kaç insan gördüğümde bunların onlar olduğunu tahmin etmem çok uzun sürmedi.
"Naber?"dedi Ross neşeyle."Kız arkadaşım Alaska,"diye tanıştırdı beni masada ki herkese.Boşta olan elimi havada kaldırıp gülümsedim. "Merhabalar."Ross ile geniş masanın koltuklarında ki boş olan yere oturduk. Bu arada eli elimden ayrılmıştı.Elini elimden çektiğinde neden bilmiyorum içimde bir rüzgar esmişti sanki.
"Merhaba Alaska,ben Zoey,"dedi tam karşımda oturan sahte sarışın kız. Güzeldi fakat yüzünde çok fazla makyaj vardı.Bu da onu itici yapıyordu.
Daha sonra masada ki herkesle tanıştım.Rose,Mia,Greg ve Jake.Zeoey dışında hepsi gözüme iyi insanlar olarak gelmişti.
"Ee Alaska hangi okuldasın?"diye sordu Mia.Bu soruya cevap...Yok!
"Ben...Türkiye'de yaşıyorum.Bu yüzden eğitimimi Türkiye'de görüyorum."Mia başını sallayıp gülümsedi.
"Peki niye buraya geldin?"sanki beni sorguya çekiyorlardı.Ben cevap vermek için dudaklarımı aralamıştım ki Ross beni kendine doğru çekti ve onun göğsüne yaslanmamı sağladı.
"Alaska tatil için buraya geldi."Zoey'in kaşları havaya kalktı."Bu kadar çabuk nasıl çıkmaya başladınız?"ve bingo!İşte sonumuzu getiren soru.
"İlk görüşte aşk diyelim,"dedi Ross gülerek ama gergince bir gülüştü.
Zoey mümkünmüş gibi kaşlarını daha çok havaya kaldırdı."Emin misin?Sence buna inanmalı mıyım?"
"Evet,çünkü gerçekten birbirimizi seviyoruz,"dedi Ross.Bense susuyordum.Konuşarak bir şeyleri batırabilirdim.
"O zaman onu öp!"diye bağırdı Zoey. Gözlerim kocaman açıldı.Olamaz!Eğer Ross beni öperse ona aşık olabilirdim.
"Hayır!"diye çıkıştığımda Ross'un omzumda ki eli de geriye düşmüştü. Sonra ne yaptığımın farkına vardım. Şu anda her şeyi mahvediyordum.Hemen toparlamaya çalıştım.
"Yani...Utanırım ben."artık ne kadar toparlanabilirse.
Zoey tek kaşını kaldırdı bu sefer."Niye sevgilin değil mi o senin?"bir şey diyeceğim sırada yanımda oturan Ross nazikçe çenemi tutup başımı ona doğru yavaşça biraz döndürdü.
Ela gözleri tam olarak gözlerime sabitlenmişti.O kadar güzel bakıyordu ki.Ah,ona aşık olmamak mümkün değildi.
Onu sevdiğim kadar ondan korkuyordum da.Beni üzecekti.Fakat beni üzmesini hiç istemiyordum.
Gözlerimin içine bir kaç dakika baktı.Ve benim hiç beklemediğim bir anda dudaklarımı dudaklarıyla örttü.Güzel bir bölümdü bence siz ne düşünüyorsunuz?
Yorumlarınızı bekliyorum!
+6'da yeni bölüm gelecek...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Yaz Tatili Hikayesi
Teen Fiction18 yaşıma geldiğimde,iyi bir üniversite kazanmış olmanın karşılığı ailemden istediğim tek şey yalnız başıma bir Los Angeles tatiliydi.İzin almak her ne kadar zor olsa da amacıma ulaşmıştım. Uyuzun birinin kafama tene...