Ayaklarımı sürüyerek Ross'un yanına gittim.Bacaklarını hafif aralamış bir şekilde şezlonga oturmuş,kollarını bacaklarına yaslamış bir şekilde oturuyordu,başı eğikti.
"Rydel rica etsem bizi biraz yalnız bırakabilir misin?"Rydel anlayışla başını salladı ve denize doğru ilerledi.
Ross'un yanına oturdum ve omzuna bir öpücük kondurup çenemi omzuna yasladım."Özür dilerim."cevap vermedi.
Derin bir nefes aldım.Böyle bir sorun yüzünden Ross ile aram açılsın istemiyordum."Biliyorum Ross belki üzüldün ama bizim farklı bi hikayemiz var."
Çenemi omzuna yaslamayı bırakıp başımı omzuna yasladım ve ona biraz daha yaklaştım.Uzanıp bir elini tuttum. O'da sanki bunu bekliyormuş gibi elimi sıkıca tuttu."Yağız'ı ilk gördüğüm an sevmeye başladım.Adının Yağız olduğunu biliyordum çünkü bizim tayfadan Ece'nin çocukluk arkadaşıydı.Ece sayesinde onun hakkında bir kaç şey öğrendim.Sonra birden arkadaşım oldu,daha doğrusu biraz öyle olması in çabaladık.Sonra ben ona yavaş,yavaş aşık olduğumu hissettim.Beni çok mutlu ediyordu.Fakat bir gün..."işte en zor kısma gelmiştik.
"Kız arkadaşı olduğunu öğrendim.Nasıl üzüldüm anlatamam.Bu yüzden bir takım sağlık sorunlarım oldu.Sonra geçti fakat ben onu tam 11 ay sevdim Ross.Daha da seveceğimi düşünüyordum,ta ki seni görene kadar."
Sözlerimi bitirdiğimde bana baktı.Sonrasında beni kollarına alarak sıkıca sarıldı.Bende kollarımı boynuna doladım.
"Sana kızmamalıydım üzgünüm,"diye fısıldadı."Üzgün olmana gerek yok," dedim bende kollarımı boynundan çekerken.
"Eee Yağız'ın Romaca ismi ne?"diye sordu gülerek.
Kaşlarımı iki kere kaldırıp indirdim ve sırıttım."Ne olacak?Tabii ki; Yağızritus."güldü.
"Başka kimler var?"Saçlarımı arkaya doğru ittirirken konuştum."Ece var bahsettim.Romaca adı Ecestra.Bir de Can var,onun da Romaca adı,Canistos."
Kaşlarını çattı."Can kim?"gözlerimi devirdim.
"Kıskanma hemen.Çocukluk arkadaşım."güldü."Allah'ım ya ne kadar güzelsin sen," derken Ross'un yanaklarını sıkıyordum.Sırıttı.
"Öyleyim değil mi?"küçük bir kahkaha attım.
"Bölmüyorum umarım,"dedi Ellington kahkaha atarak.Gülerek ona döndüm ve ellerimi Ross'un yanaklarından çektim.
"Bu gece korku-"lafını bitiremeden araya girdim.
"Korku filmi olmaz.Asla."Ross kolunu omzuma attı."Ne yapalım o zaman güzelim?"bilmem der gibi baktım Ross'a.
"Riker'lar iki gün yatta tatil yapalım diyorlar,ne dersiniz?"heyecanla gülümsedim.
"Süper olur!"Ross'a baktım."Sen ne dersin?"gülümsedi."Bana da uyar,"dedi gözlerini gözlerimle buluştururken.
İki günlük kısa bir tatil eğlenceli olabilirdi.Hemde o tatil Ross ile olacaktı."Ne zaman gideceğiz?"diye sordum Ellington'a bakarak.
"Bu akşam."başımı salladım.
Ayağa kalktığımda Ross'da benimle birlikte ayağa kalktı."Eve gidelim de hazırlanayım.""Olur bende duş falan alacağım." eşyalarımızı toplayıp arabaya bindik.
Eve girdiğim gibi duş aldım ve üzerime mavi şortumla sarı,askılı bluzumu giydim.Saçlarımı kurutup taradım.Yanıma gerekli eşyaları alırken saat altı olmuştu bile.
Sahilden geç çıkmıştık herhalde. Kapının zilini çaldığımda koşarak aşağıya indim ve kapıyı açtım.
Uyuz sevdiceğim gelmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Yaz Tatili Hikayesi
Novela Juvenil18 yaşıma geldiğimde,iyi bir üniversite kazanmış olmanın karşılığı ailemden istediğim tek şey yalnız başıma bir Los Angeles tatiliydi.İzin almak her ne kadar zor olsa da amacıma ulaşmıştım. Uyuzun birinin kafama tene...