Ben şaşkınlıkla Yağız'a bakarken o bana neşeyle bakıyordu.Yağız'a gerçek olduğuna benim bile inanmadığım bir gülümseme gönderdim ve başımı arkaya çevirip Bahar ve Ela'ya
'Öldünüz siz' bakışımdan attım.Benim kızdığım nokta benden habersiz
böyle bir şey yapmalarıydı.Bana bunu bir sorsalar en azından kafamı dağıtmak için arkadaşça bir şekilde vakit geçirebilirdim.Fakat benden habersiz davranmaları beni kızdırmıştı."Gelmiyor musun?"diye sordu Yağız. Ateş saçan gözlerimi kızlardan çekip Yağız'a daha sakin bir şekilde bakmaya başladım.
"Görüşürüz kızlar,"dedikten sonra Yağız'ın yanına gittim.
Beraber evden çıkıp güzelce park edilmiş arabasına ilerledik.Centilmen bir şekilde kapımı açtığında teşekkür edip arabaya bindim.
Kendiside sürücü koltuğunda yerini aldığında arabayı çalıştırdı."Güzel görünüyorsun,"dediğinde gülümsedim. "Teşekkür ederim."
Her ne kadar şu anlık sinirimi bozan bir şey olmasada burada Yağız ile bir yerlere-belki bir yemeğe-gitmek yerine Los Angeles'de ki evimin salonunda Ross ile birlikte kumanda için kavga etmeyi isterdim.
Kalbimi çok kırmış olsa da onu özlemiştim.İçimde bir yerlerde sızı vardı.Boğazıma bir yumru oturmuştu sanki.
"Nereye gidiyoruz?"diye sordum ortamda ki sinir bozucu gerginliği dağıtmak için.
"Seni yemeğe götürüyorum."
Ona onunla gelmek istemediğimi söylemek istiyordum ama Yağız'ı kırmak istemediğim için sustum.
Yarım saatlik bir zaman diliminden sonra şık bir restoranda geldik.Kapımı açıp elimi tutarak inmem için yardım etti.Restoranda girdiğimizde görevli bizi başıyla selamlayıp oturacağımız masayı gösterdi.
Cam kenarında ki iki kişilik masaya oturduğumuzda Yağız siparişleri verdi. "Bu gece seninle önemli bir konu hakkında konuşmak istiyorum," dediğinde biraz gerildim.
Umarım konuşacağı konunun içinde; Aşk, sevgi, kız arkadaş,sevgili gibi sözcükler geçmezdi.
"Tamam,"dedim bende gerginliğimi saklayamayarak.Yağız elini elimin üstüne koydu.
"Rahatla."sen böyle saçma davrandıkça ben nasıl rahatlayabilirim ki,dedim içimden.
Elimi yavaşça elinden çekip gülümsedim.Yağız alınsa da belli etmemeye çalıştı.
Yarım saat sonra yemeklerimiz geldi. Yemeklerin gelmesini beklerken biraz havadan sudan sohbet etmiştik.
"Yemeklerimiz geldiğine göre konuyu açma vakti geldi,"dediğinde başımı salladım.
Bardağında ki kırmızı şarabından bir yudum aldı.Ben ise kola içiyordum. "Bana açıldığın günü hatırlıyor musun?"
Bu soruyu beklemiyordum.Yaptığım bir hataydı ve bu cümleyle gün yüzüne çıkmıştı.Duygularımı içimde saklamam gerektiğini anlamıştım ama çok geçti artık.
"Evet,"diye fısıldadım gözlerimi kaçırarak.Yağız bıçak ile küçük dilimlere ayırdığı tabağında ki etinden bir çatal alıp ağzına attı.Çiğneyip yuttuktan sonra konuştu.
"Zor zamanlar geçirdiğini biliyorum." cevap vermedim.
"Özür dilerim,"dediğinde gözlerimi gözlerine çevirdim."Neden?"
"Seni kırdığım için,bana olan hislerinin ve senin değerini bilemedim."
Şaşırarak ona baktım.Bunları söylemek için artık çok geçti.Yağız beni kaybetmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Yaz Tatili Hikayesi
Ficção Adolescente18 yaşıma geldiğimde,iyi bir üniversite kazanmış olmanın karşılığı ailemden istediğim tek şey yalnız başıma bir Los Angeles tatiliydi.İzin almak her ne kadar zor olsa da amacıma ulaşmıştım. Uyuzun birinin kafama tene...