MEDİNE

26. Bölüm

Sultan İbrahim'in kararlılığı, saraydaki dengeleri bir kez daha sarsmıştı. Abdullah'ın Amasya Sancağı'na atanması, Medine'nin planlarını alt üst etmiş ve onun için yeni bir engel oluşturmuştu. Ancak bu karar, İbrahim'in oğullarına eşit davranma ve adaletli olma çabasının bir yansımasıydı. Saraydaki entrikaların ortasında, Sultan İbrahim'in çabaları oğullarını ve kadınlarını korumak içindi.

Fatma Sultan ise saraya gittiğinde abisi Sultan İbrahim'den olan bitenleri öğrendiğinde büyük bir öfke ve kinle doldu. Medine ve Gülniyaz'ın oyunlarını görmek, onun da içindeki adalete olan inancı ateşledi. Abisine olan sadakati bir kez daha ortaya çıktı ve ona desteğini bir kez daha gösterdi.

Sultan İbrahim'in kalbi, gerçekten büyük oğlu Şehzade Murad'a meylediyordu, ancak sonunda kararını vermişti ve Abdullah'ı korumak için hareket etmek zorundaydı. Bu karmaşık ve tehlikeli oyunun ortasında, Sultan İbrahim'in kararlılığı ve sağlam iradesi onu ayakta tutuyordu. Saraydaki huzursuzluk ve entrikalar devam ederken, İbrahim'in liderliği ve kararlılığı her zamankinden daha fazla önem kazanıyordu.

Sultan İbrahim, sarayda ve hatta imparatorluğun genelinde kendisine sadık olanları gözlemlemeye devam etti. Saraydaki entrikaları önceden tespit edebilmek için güvenilir kişilerle ilişkilerini güçlendirdi. Özellikle Şeyhülislam Yahya Efendi'nin desteğini kazanmaya çalıştı ve onun sadakatini kazanmayı hedefledi.

Medine ise kendi ittifaklarını güçlendirmek için çabalıyordu. Gürcü Mehmed Paşa ile yakın ilişkiler kurmaya ve onun desteğini almaya çalışıyordu. Ayrıca şehzadelerin hareminde etkili olan ve onun yanında yer alan cariyeleri de kendi tarafına çekmeye çalışıyordu. Her adımını dikkatlice atıyor ve güçlü bir harem ittifakı oluşturarak taht mücadelesine hazırlanıyordu.

Saraydaki bu karmaşık ilişkiler ağı içinde, Sultan İbrahim'in yönetimindeki hassas dengeler sürüyordu. O, hem oğullarının hem de saraydaki kadınların refahı ve güvenliği için elinden gelen her şeyi yapmaya kararlıydı. Ancak sarayın içindeki entrikalar ve taht mücadelesi her geçen gün daha karmaşık hale geliyordu.