Gurur...
Onu vurduktan hemen önce hissettiğim tek şeydi . Ancak gerçekler evden çıktından sonra kartlarını açmıştı bana ...
Delal'ı vurdum
Delal'ı öldürdüm
O kızla beraber
Delal'ı ve yatakta yakaladığım o kızı silahla vurarak öldürdüm ben
Katil olmuştum . Bir değil iki can ... Endişe seviyem kat kat artmaya başlamıştı . Ne yapacağımı bilemez halde sokaklarda dolanıp duruyordum . Hiç kimseye güvenmediğimden yaptığım şeyi , ne halde olduğunu söyleyemezdim insanlara . Bir şeyler düşünmem gerekiyordu aksi halde hapisteydim . Ömrümü hapislerde geçirmek bana cazip gelmiyordu . Bir an önce çıkış kapısı bulmam gerektiğinin farkına vardım ve Kuzey'i aradım .Telefonu çalıyordu .
Aç ... Aç ... Ne olursun ...
Açılma sesinini duydum ve derin nefes aldım . O kadar telaşlıydım ki direkt konuya girdim . Göz yaşlarım ; birer yağmur bulutu misali görev üstlenmiş , sesini duyunca da akmaya -yağmaya- başlangıç vermişti ."Kuzey ... Bana yardım et ! Ne olur Kuzey! Ben dört duvar arasında o suçlularla beraber çürümek istemiyorum . Ben ... Ben pişman değilim ama Kuzey bak - "
"Dolaylama yapma sadete gel Aliye . "
"Ben eski sevgilimi ve sevgilisini silahla vurdum . Bak yemin ederim .. -"
"Tamam lan ! Sadece bana olduğun yeri söyle!"
Nasıl bu kadar soğukkanlı oluyordu ki . Delal'ı vuruş halini hatırla .. Ama iki aynı şey mi !? Sadece fiil olarak farkı var . Kafamı doldurmamalıyım , yerinde kal Alize . Yerinde kal Alize . Nefessiz kalmam pişmanlığımdan değil , hapis düşüncesiydi . Ben sinirlenince ortalığı yakıp yıkan elinden bir iş gelmeyince oturup ağlayan bir kızdım . İnsanların yanında ağlamaktan nefret ederdim .
Buz gibi duvarlarım vardı insanlara . Ancak yakınımda olanlara sınır mınır tanımam , değerin en fazlasını verirdim . İşte bu yüzden çok hassastım ben . En sevmediğim özelliğimde buydu . Hassas olmak ... İnsanlar hata yapmasa böyle olmazdı değil mi ? Belki de bu yüzden yaşıtlarıma göre daha olgunum . Pişirilmişim , ham değilim .
On beş dakika içerisinde Kuzey'in siyah arabası görüş alanıma girdi . Huzur az da olsa yetişmişti . Taa ki içimdeki ses kendini belli edip , o ana ışınlayana dek ...Utanmayacağım .
Utanmadım !
Kan , kan çok fazla kan ..."Şimdi bana korkmadan , bak korkmadan diyorum . Nasıl o an o soğukkanlılıkla yaptıysan o şekilde konuş ! Gerekirse o ana git ! "
Buz kesen ellerimle oynadım . Yüzüne bakamıyordum . Bu hayatta tek ona anlatacağım , ondan yardım istediğim kişiye bile yalan söylüyordum . Saçlarımı elimle geri atarak sakinliğimi korudum .
"Dil kargaşası sonra . Bana yardım edecek misin onu söyle ."
Bu halime ; kendim bile şoke olmuş bir şekildeyken , memnun bir şekilde bana bakıyordu . Sıcacık elleri , buzdan farkı olmayan ellerimi kavrayıverdi .
Bir şeyler oluyoor , kelebekler karna hücuum !
Kendine yaklaştırmaya başlayınca , benim mantık kayıplara karıştı . Ela gözlerindeki ton değişimleri beni iyice kendine çektiğinden tepkim devre dışıydı . Bir eli belime yerleşti . Elim ve belim karıncalanmaya başlamıştı . Dilimden bir kaç kelime döküldü ."Kuzey ... Bu yaptığımız ..."
Elimi tutan ellerini ayırıp , başparmağını dudaklarıma değdirdi . Kendi kalp atışlarımı duyuyordum . Dudaklarıma değen eli yana kayıp , asıl sahiplerini buldu . Ağır çekime alınmış gibi hissediyordum bu anı ... Yavru bir kuşun tüyü kadar hafif ; bir fil kadar ağır olan bu çelişkili öpüşü , iliklerime kadar işliyordu . Dudakları benim dudaklarımda gezintiye çıkarken karşılık bekler gibiydi . Alt dudağımı ısırdığında saçlarını çektim . Öpüşlerinin arasında bir kıkırtı kaçtı . Boynumu hedef almıştı şimdi . Küçük küçük öpücükleri durduğunda yüzüme doğru eğildi . Sustu . Konuşmadı ... Kendimi ondan uzaklaştırdım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ALİZE
Fiksi Remaja"O sadece bir grup Alize, bu kadar edebiyat yapmana gerek yok!" Tam da böyle bağırmıştı bana... Bana kafamda kurduğumu arkadaşlarımın aklıyla ilişkimizin katili olacağını söylemişti.Ben ona böyle aşıkken saf olmam gayet doğaldı ama kaçırdığı bir şey...