Uyanış

165 91 114
                                    

Seçtiğim parçayı bölümü okurken açmanızı rica ediyorum sevgili okurlarım. Mümkünce bölüm bitene kadar parçayla devam ettirin çünkü her birimizi Alize kitabına ışınlayacak ... Keyifli okumalarr ♡

"Bir kaç saat sonra burada olacak. Hey daldın
gittin.."

Kıpırdadım. Delal ile birlikte anılarımız içime düşmüştü. İkra elini yüzüme getirerek salladı. Bu hali çok tatlı olmasına rağmen sevgilisinden yeni ayrılmış kız moodu'nda olduğum için sırıtamadım bile.

"Alizeciğim kafana şaplak mı yemek istiyorsun konuşsana!"

Parmaklarımı çatlattım. Çıkan seslerlerden memnun bir şekilde İkra'ya baktım. Kısa siyah saçlarını özenle düşleştirmişti,siyahımsı gözleriyle tıpkı siyah bir mücevhere benziyordu. Beni güldürmek için elinden geleni yapıyordu. Birazdan yüzünü garip garip şekillerle beni güldürmeye çalışmadan gülümseye zorlayarak cevap verdim.

"Ah evet, bugün eşyalarımızı ortak evden alacağız. Ne güzel değil mi? İki senelik masal, bir sohbet grubundan dolayı yerle bir oluyor. Emin değilim ikra. Kendimi berbat hissediyorum."

İkra derin bir iç çekti. Ellerimi tutup, moral vermek için hafif sıktı. Samimiyetini belli ederek gülümsedi,saçını kulağının arkasına attı. Yıllardır İkra derdimi dinler, bir çare bulurdu... Lakin Delal bu düzeni bozdu. Bizim ilişkimiz asla kusursuz bir ilişki değildi. Delal kafasına esince "yalnız bırak beni, iyi değilim, seni de kırmak istemiyorum, ara verelim" kelimelerini bana ezberletirdi. İki yıllık ilişkimiz şimşekli yağmurla eşdeğerdi. Bir kaç kere ; Ağlarken Delal'ın umrumda olmadığım günler de yaşanmıştı. Neyine aşık olmuştum bu herifin bi türlü anlayamıyordum. Dalıp gitmeden İkra'nın sözlerine odaklandım:

"Olması gereken buydu. Üzülmene değmez Alize, sen çok daha iyilerine layıksın."

Değmez... Gözlerimi ağlamamak için sıkı sıkı kapadım. Annemlere haber vermem gerekiyordu. Okul kampını ekip, Delal ile ortak evimizde vakit geçirmiştik. Bugün eve gidip sadece uyumak istiyordum. Sanki duygularım bana küsmüş,terk etmişti...

"Teşekkür ederim yanımda olduğun için İkra. Hem de çok. Eve gitmeden ortak evimize- şey ortak eve gidip eşyalarımı toplayacağım. Yüzünü bile görmek istemiyorum."

Yalan... 1 hafta da soğumuş olabilirdim ama anılar kafamı kurcaladığı için onlarla da vedalaşmaya gidecektim. İkra'dan müsaade isteyip yola çıktım. Ilık hava yüzümü okşuyor, saçlarımı dansa kaldırıyordu. Kalbimle birlikte Dünya 'da yas tutuyordu sanki... Hızlı hızlı ilerlerken zihnim yaşadıklarımı sorguya tutmaya başladı. Saklı merak duygum, güneş gibi doğdu. Attığım her adım, aldığım nefes felsefik bir tarzda cürretini gösteriyordu. Ne yapacaktım? Kâbusum olan bildirim seslerini nefsim istiyordu. Güzel olan duygular kökünü kuruturken, artık bambaşka bir tarzda hayat buluyordu narin bedenim...
Kapıyı yavaşca açtım.

Evde sessizlik hakim olabilirdi ancak kafamın içinde kıyamet kopuyordu. Yolda yürürken düşündüklerim bende adeta deprem etkisi yaratmış,başka bir şey düşünemez hale gelmiştim. Tek tek film karesi gibi kalbimde yer edinen hatıralar gözüme gelmeye başladı...
Uyuşturucu etkisi...
Sanki ev beni paranoyaklığa sürüklüyordu. Gözümde canlanan ufak karelere farkında olmadan gülümsüyor;tutkuyla kalbimdeki aşkı tazeliyordum. Gelişigüzel halde bulduğum eşyalarımı tembelce toplamaya başladım. Neyse ki pek uzun sürmemişti. Yatak odasına doğru ilerlerken bahçeye inen kediyi gördüm. Gri renkli mınzır kediyi görünce ısırma arzumu saklayamadım. Kedilere zaafım vardı,onlara aşıktım... Eşyalarımı yatağıma bıraktıktan sonra kediye doğru ilerdim.
Ama ben bunu yerim. Vallahi yerim. Minnoş senin ne işin var buralarda? Seni de mi yok saydılar aşkım ha? Annen sana yemek mi versin?
Kucağıma aldığım kedinin kulak arkalarını, karın bölesini iyice okşadım. Kendime engel olamayarak öptüm de. Mırlamasından memnun olduğunu anladığım kedicik acıkmıştı. Hızla mutfaktan süt alıp kediye doğru koştum. Koşarken ki halimi gören minnoş ürkse de, sütü görünce keyfi yerine geldi. Çok fazla acıkmıştı bu minnoş kedicik. Sahiplenmeli miydim? Maalesef annem kedileri evde istemiyordu. Babam da anneme uyduğu için kedi sahiplenemiyordum. Bir başkasında da kalmasını istemediğim minnoşu barınağa bırakmayı mantıklı buldum. Sütünü bitirdikten sonra kucağıma sinip ilgi isteyen minnoşa karşı gelemedim.

ALİZEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin