Bölüm 6

479 25 36
                                    









"AMA DAHA AZ ÖNCE GÖSTERDİM YA." dedi Selin itiraz ederek. Herkes atışları güzeldi, iyileşmişti. Ancak Pınar düzelmiyordu. "Fazla eğme kendini. Azıcık aşağı sonra elini bu şekilde değil bu şekilde tutacaksın. Şimdi hedefe odaklan ve vur."

Gene olmadı. Gene, gene ve gene atamamıştı.

"Bilerek mi bakıyorsun?" Dedi Selin hafiften sinirlenirken. "32 kere gösterdim nasıl yapıldığını. Hala nasıl yapamıyorsun."

"Napim Allah aşkına. Düşmüyor."

"Nasıl düşmüyor." Yerdeki topu aldı ve tekte devirdi Selin. "Bal gibide devriliyor. Demek ki sen atamıyorsun. Son kez gösteriyorum. Uyarıyorum ki ben sakin bir insan değilimdir. Bak ellerini yukarı kaldır, sonra karşında bişi varmış gibi düşün."

Gene olmayınca artık sinirlenmişti Selin. Sabırlı bir insan değildi ve sinirini tutamıyordu şimdi hiç tutamıyordu.

"Pınar kaç kere gösterecem! Alıcaksın bu şekilde devireceksin. Alt tarafı bu ya. Yapacağın şey bu. Zaten atışlarında kötü hızında kötü. Takıma katkı yok, potaya şutlanırsın. Sen bu atışlarla hiçbir yere varamazsın. Anlıyor musun!

Kafan alıyor mu bunu! Zorla da olsa o atışı düzeltiyorsun. Sana yardım etmiyorum artık. Atışlarını düzeltmeden gelme."

"Halla yapmazdam nolur. Ne yaparsın. Bana mı vuracaksın."

"Hele bir yapma öğreneceksin zaten." Dedi Selin ordan uzaklaşırken son anda aklına gelen şeyle arkasını döndü. "Uyarayayım, seni Pınar. Pişman olacağın hareketler yapma."

Arkasında yüzü morarmış bir Pınar bırakarak uzaklaştı. Daha beklesin o bunlar daha ilk evreler. İlerleyenlerde Survivor daha da zorlanacak.

------------------------------
--------------------------------------
------------------------------------------
-------------------------------

§

------------------------------
--------------------------------------
------------------------------------------
-------------------------------

Artık dokunulmazlık bitmişti bu haftalık. Bir ödül oyunu oynayacaklardı. Dominikte sıraya girmişlerdi. Bu sefer saçını Nagihan ile birlikte örmüştü. Değişik bir biçimdi ancak rahatsız etmezdi yarışırken.

Murat açılış konuşmasını yaparken sıra artık ödüle geldi. Yarışmacıları kanser ettikten sonra sepeti açtı. İçinde kuşbaşı pide vardı.

Selin artık ağlayacaktı. Pideyi çok severdi ve yemek istiyordu. Ama 5 ödül cezası vardı. Bu 3. olmuştu. Yemeğin yanındada kola gelince iyice ağlamak istedi. Bir de muratın içmesiyle iyice canı çekmişti. İzleyicilerede sunulduktan sonra sıra parkura gelmişti. Değişik elle tutulan şeyi bir yere getirip ordan topları ondan sonra ikinci bir yerde durup diğer topları almak gerekiyordu. Daha sonra hepsini alıp küpleri devirecektiler. Ancak zorluk partnerlerin uyumuydu. Birbirlerinin hızına ayak uyduramazlarsa düşerlerdi. Bu oyun aslında onun için tehlikeliydi. 2018'te dizini ve bacağını bağlayan kemiği kırmasıyla devam edememişti.

Seçmeler yapılmıştı ilk Selin çıkacaktı. Partneri Nagihan'dı. Karşı takımda Sema ve partneri Sahraydı. Düdüğün çalmasıyla hızlı bir şekilde başladılar. Hızları birbirine uyumluydu. Kırmızı takımdan birkaç kişi yandan takip ediyordu. Topları alıp, dengelerden geçtikten sonra atışlara geldiler. Selin küpleri mavi takım gibi düşündü ve daha sert atmaya başladı (yaman hariç:) ). Açıkçası Sema'ya fark atarak kırmızı tamıma ilk sayısını kazandırmıştı.

Durum 10-6 olmuştu. Şimdi Hilmicem ve Selin çıkacaktı. Onlara Mustafa Kemal ve Nagihan yardım edecekti. Murat'ın düdüğüyle ikisi başladı, hızları bir öncekinden daha hızlıydı. Nagihan hızla topları aldı ve dengeden geçtiler. Parkuru tamamlayarak önde gelen ikili Nagihan ve Selin olmuştu. Çıkarken ayağı üstteki yere takılmış ve düşmüştü. Ancak hemen kalkıp bayrağı çekmesiyle Hilmicem çıktı. Bacağı ağırırken atışlarda onun gelmesini bekledi. Önde başlamanın avantajı olarak ilk başlamışlardı. İkisi beraber ön sıraya attıklarında ön sıra kopmle devrilmiş sonra da ikinci masanın küplerinide düşürmüştü. Üç atış yaptıktan sonra ortadaki bitmiş en son kalmıştı. Toplarını toplayıp aynı anda attılar. İki tane kaçırsalarda aynı anda atıp devirerek 11. sayıyı kazanmışlardı. Kazandıktan sonra Selin bildiğin Hilmicem'in kucağına atlamıştı. Mutluluktan etrafında döndürdü Selin'i. Hızlı bir şekilde yanağını öpmüştü. Ancak kimse görmemişti. Yani sanırsam.

------------------------------
--------------------------------------
------------------------------------------
-------------------------------

§

------------------------------
--------------------------------------
------------------------------------------
-------------------------------

Ödülleri gelirken Selin bu sefer ayrılmamıştı yanlarından. Hayat ona nasıl davranıyorsa o da aynı şekilde davranacaktı. Nedense su karnını doyurmuştu ve aç değildi. Ona vermek istiyorlardı, ancak daha çok ceza alacağını biliyorlardı.

"Abi üstüne süt dökülmüş kedi gibi bakmayın." Dedi Selin bıkmış şekilde. "Tokum diyorum, karnım aç değil."

"Ne yedin de doydun acaba?"

"Mataradaki suyu bitirdim?"

"Onla doyunuyor mu."

"Başka yiyebileceğim şey mi var." Dedi Selin. "Napim yani yaprak mı yiyim."

Yorumu diğerlerini güldürmüştü. Arada komik espriler yapıyordu. İyi tarafından kalktığında ama. Normalde soğuk ve korkunç gözüküyordu. Ama bugün sürekli gülüyordu.

"Yaman'a eğer bişi söyleyin, ister bizim takım ister siz. Öyle bir içinizden geçerim ki üç ay sayı kaybettik diye ağlarsınız." Selin bu sözleri mavi takıma söylemişti. Yaman'ın üstüne gitmelerinden bıkmıştı. Zaten o günden beri Yaman'a normal bir insanmış gibi davranırlarken oysa hiç olmadığı kadar mutluydu.. Ancak bu takım arkadaşları onun üstüne gelmeyeceğinden değildi..

𝐃𝐎𝐋𝐔𝐍𝐀𝐘          sᴜʀᴠɪᴠᴏʀHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin