Bölüm 21

403 35 130
                                    

Herkese merhaba. Bugün ki bölümden sonra ki bölümde Selin'in cezasını bitireceğim.

İki bölümdür bilgisayardan yazıyordum. Şimdi telefondan yazıyorum.

Her neyse bol kaouslu bir bölüm olabilir. Şunu söylemek isterim ki aklıma fikir gelmiyor bana fikir verin lütfen.

İyi okumalarrr

SELİN SEMA'NIN SÖYLEDİĞİ SÖZLE SAKİNLEŞMİŞTİ. Bir oyun sonra Damla ile çıkacaktı. Bu sefer kimseye destek vermemiş oturmuştu köşeye.

"Selin." Adını duymasıyla başını kaldırdı. Hilmicem ona sesleniyordu. Bu sefer ona bağırmak veya kaçmak yerine tam gözlerinin içine bakmıştı.

"Noldu."

"Bak beni dinle lütfen." Diyerek yanına oturdu. Ellerini ellerinin arasına aldı. Başını sallamasıyla derin nefes aldı. "Bak şu an akıl almaz birşey yaptım. Benim yüzümden yaşadın bütün bunları biliyorum. Özür dilesem hastalığın veya bana olan öfken geçmeyecek biliyorum. Ama gerçekten pişmanım. 2 gündür gözüme bir gram uyku girmedi. Her gece bunun pişmanlığını yaşadım ben. Ne yaptığımın farkına vardığımda çok geçti. Ben onunla çıkmayacaktım aslında. Beni manipüle etmişti. Benden önceki sevgilinle çektiğin fotoğrafı göstermiş sanki benle sevgiliyken onla çıkmışsın gibi gösterdi. İlk başta inanmadım, inanmak da istemedim. Ama öyle ikna edici konuştu ki. Yani en başından beri amacı ikimizi ayırıp benle çıkmakmış. Çünkü kıskanıyordu seni. Benle birlikte olmanı kıskanıyordu. Onla beni tanıştırdığından beri istiyormuş bunu. Tabi bende enayi gibi buna inanarak senle ayrılmadan onla sevgili oldum. Manipülasyonlarından kurtulduğumda yani artık kanmaya başlamayınca ayrıldım ama yaptığım şeylerin yeni farkına varmıştım ve özür dilesemde birşey fayda etmeyecekti-"

"Edecekti." Dedi Selin, uzun zamandır içinde tuttuklarını söylemek istiyordu. "Tam 4 yıl sürdü bende bıraktığın etkiden kurtulmak. Ama eğer gelip özür dileseydin değişirdi barışabilirdik."

"İyide özür diledim hep."

"İş işten geçmişti o zaman."

"Ama Selin. Kendi isteğimle yapmadım. Manipüle etti diyorum. Öyle şeyler dedi ki aklım ermedi, yediremedim kendime. Sinirlendim bende onla çıktım. Çok geç olduğunu biliyorum, bıraktığım etkiyi her b*ku biliyorum ama lütfen beni affet. Dayanamıyorum. Gözüme uyku girmiyor, huzur bulamıyorum."

Tuttuğu gözyaşlarını başarıyla görmezden geldi. Sahi eğer doğruysa Hilmicem'in bueda bir suçu yoktu. Onun tek suçu Pırıla inanmaktı. Hilmicem masum biriydi. Bunları Pırıl yüzünden yapmıştı. Ona asla yalan söylemezdi ki söylemiyordu da. Sessiz kalmasını iyiye işaret almış onu kendine çekmişti. Kollarını beline sarmış o da beline sarmıştı. Sarılmaları bittiğinde ona baktı.

İşaret parmağını ona doğrulttu. "Bana bak bir daha böyle bir hatanı göreyim idam ederim seni anlıyor musun."

"Anlaşıldı, gönlümün sultanı." Diyerek elini öpmesiyle gülmüş elini çekmişti.

"Sırnaşma hemen lan. Neden daha önce söylemedin bana bunu."

"Dinleyemiyordun ki ben napayım. Ne zaman yanına gelsem bağıra bağıra yanımdan uzaklaşıyorsun."

"Neden acaba bir düşün."

"Of tamam birşey demedim be."

𝐃𝐎𝐋𝐔𝐍𝐀𝐘          sᴜʀᴠɪᴠᴏʀHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin