Bölüm 17

471 26 47
                                    


Tekrardan merhabalarr

Bölüm soruları koysam mı acaba?

Arkadaşlar Selin'in aldığı ceza yüzünden bana sövmeyin. Diskalifiye olmaması için bu cezayı alması gerekiyordu.

Bu bölümde - koyduğum yerlerde timeskip olacak. Yazmaya üşendiğim için. Kısa bir bölüm olabilir kusura bakmayın. Bir değişiklik yapacağım bir bölümde ama bunu belki sever belki sevmezsiniz.

Herneyse iyi okumalarrrr













OLAYDAN 5 DAKİKA ÖNCE
ERKEKLER BARAKASI

İkilinin sözlü tartışmasını duyan erkekler pek fazla ciddiye almamışlardı. Selin sakince hesap soruyordu Pınar'dan. Ama sinirlenince işler karışacaktı..

"Yılan demediği kalmıştı kıza." Dedi Hilmicem. "Ben 3 Survivor bitirdim. Bu da 4. Survivor'ım saygılı bir adamım bir kadına el kaldırmayı burak yan gözle bile bakmadım ama Pınar'ın Selin'e bu şekilde davranması onun üstüne atlama isteği uyandırıyor."

"Haklısın bu arada. Bu çok terbiyesizlik, saygısızlık." Dedi Atakan.

"Gözünüzü ordan ayırmayın. Üstüne falan atlar tutamayız." Dedi Hilmicem. "Kendi senesini izlemediniz mi. Sena denen kızın saçını başını nasıl yolduğunu yüzüne vurulduğunu görmediniz mi hiç."

"Ben izlemiştim ama fazla göstermemişlerdi o kısmı." Dedi Mustafa Kemal.

"Dediğim oldu işte." Kızlar barakasından yükselen seslerle bakışları oraya dönmüştü. Hatta ayağa kalkmışlardı. Düşündükleri gibi de olmuştu Pınar ve Selin kavga ediyordu. İkiside birbirine fiziksel şiddet uyguluyordu.



-

Selin'in bakış açısı

Tekrardan konseye yalnız başıma gelmiştim. Karşı takım veya bizim takım yoktu. Sadece kameramanlar, Acun ve ben vardık.

"Valla Selin. Ben bilmem kaç tane Survivor sundum. Sadece 3 kere gördüm bu şekilde birşey. Şunu söylemek istiyorum beklemediğim kişiden, beklemediğim bir hareket. Ekibimde bende şoka girdik görünce." Demişti Acun sesi ne üzüntülü ne de kızgın çıkıyordu, gayet sakindi. Ama daha sonra beklenmedik şekilde öfkelenmişti. "Şu yüzünün haline bak. Elinin haline bak. Nasıl bu hale geldin sen."

Yüzümdeki morluk tüm gözümü kaplamıştı ve gözümün içi kanlanmıştı. Doktor fazla ağırırsa gözüme de sargı saracağını söylemişti, mikrop kapmasını önlemek için. Ama hala rahat görebiliyordum. Pınar'a ve sinirlendiğim için ağaca yumruklarımı vurduğum için elime zarar vermiştim. Şu an bandajlıydı.

"Bana kendini nasıl açıklayacaksın. Dinliyorum."

"Benim aslında sinirlenmemin nedeni Pınar'ın baş harfimi yılan şeklinde yapmasıydı. Burda birşey demedim ama adaya gidince onunla konuşuyordum. Hatta Nagihan, Nefise, Aleyna falan da duydu hepsini. Ben onla konuşurken bana sürekli tahrik edici cümleler kurmuştu. Daha geçen gün bana demediğini bırakmadı ve bana 'ørūspū' dedi. Neyse işte dünde yok sen yılansın, Şahmeran'sın, hürrem sultan, kraliçe hayat, ilk şampiyonsun kaybetmeme rekorunda ilerliyorsun diye havalara girme falan dedi sonra aileme de laf edince kendimi tutamadım."

𝐃𝐎𝐋𝐔𝐍𝐀𝐘          sᴜʀᴠɪᴠᴏʀHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin