𝐃𝐎𝐋𝐔𝐍𝐀𝐘 sᴜʀᴠɪᴠᴏʀ

Bölüm 11

Bir önceki bölümü gözüm hiç tutmadı o yüzden sildim. Şimdi daha farklı bir şekilde yazacam.

Bölüm Selin'in anlatımından olacak yine

İyi okumalarr

KAVGA VE GÜRÜLTÜ SESLERİYLE uyanmıştım. Gene birbirlerine girmiştiler. Tabiki olayın içinde Yunus Emre girince Nagihan da atlamış, Yunus emre ona laf söylemiş Mustafa Kemal araya girmiş derken ortalık karışmıştı. Sabah sabah daha kuşlar kalkmamış, bunlar kavga ediyor.

Sinirle yerimden kalkmıştım. En nefret ettiğim şeylerin başını çeken şey uykumdan uyandırılmaktı. Aslında kaosu severdim ama işin içinde Nagihan abla olunca işler değişiyordu.

"Saçmalamayın ya!" Sinirli ve bağırarak kurmuştum cümlemi. Haliyle kavga durmamış ama etraftakilerden bazıları bana bakmıştı. İkisi kavga etmeye devam ederken aralarına girip ayırmıştım ikisini.

"Noluyor lan sabah sabah. Milleti uykusundan uyandırıyorsunuz gene noldu da kavga ettiniz."

"Gelip bu birşeyler söyledi." Dediğinde Mustafa Kemal gözlerinm devirmiştim.

"Çocuk musunuz siz. Bilmem kaç yaşına gelmişsiniz hala boş şeyler için kavga ediyorsunuz." İkisi bakışlarını kaçırmıştı benden. "Bir daha görmeyeyim kavga ettiğinizi yoksa bozuşuruz. Anlaşıldı mı. Hepiniz için geçerli bu. Edeceksinizde mantıklı sebepler olsun lütfen."

Sonradan oyuna gitmek için gemi gelmişti. Ödül oyununa gidiyorduk. Dünkü dokunulmazlık oyununda Mustafa Kemal aday olmuştu oy çokluğuyla.

Oyun alanına geldiğimizde sevdiğim parkurdu. Halka atışlarım iyiydi ama çok iyi değildi diğerleri gibi. Her zamanki gibi Murat açılış konuşmasını yapmış, ödülü tanıtmış sonra da parkuru anlatmıştı. Daha sonra eşleşmeler için bırakmışlardı.

"Şimdi ilk kızlardan başlıyor oyun. O yüzden orda Seda, Sema, Berna ve Begüm'ün atışları iyi. Damla ve Aysu hız konusunda avantajlılar ancak atışlar kötü. Bu yüzden onu seçebiliriz. Bizdende kızlarda Gizem, Aleyna, ben, Nagihan ve Nefise'nin atışları iyi. Ama şunu öne sürmek istiyorum. Seçme sırası bizde olduğundan, ben Berna'yı alırım güçlü olduğu için. Onun atışları bu yerlerde çok iyi çünkü. Şimdi erkeklere gelince kusura bakmayın ama sizin hakkında gram bilgim yok. Kendi aranızda tartışır haber verirsiniz. Şimdi Nefise, Nagihan, Merve ve Aleyna siz dördünüz şu anlık hızlısınız o yüzden Sema, Seda, Damla ve Aysu'dan birini alabilirsiniz. Aslında Sema ve Seda şu an ordaki en hızlı kadın yarışmacı. Nagihan abla sen Seda'yı, Nefise sende Sema'yı seç, Berna bende. Damla Aleyna'da ve Aysu da Merve'de. Darılmaca yok sonra çıkarsınız." Dedikten sonra erkeklere döndü Selin. "Şimdi hız değilde bu atışı iyi yapabilirim çok iyiyim diyebilecek isimler var mı. Şimdi orda Poyraz'ın halka atışları güzel ve parkurda hızlı bir isim. Hızlının karşısına yavaş isim veremeyeceğimizden şartları eşitlemek gerekiyor. O yüzden Poyraz ve Mustafa Kemal alsın, Furkan, Ogeday, Hakan, Yasin, Dora ve diğerleri hızlı isim yani birkaç kişi hariç. Furkan'ın hızlı bir isim o yüzden Hilmicem Furkan'ı, Atakan Hakan'ı, Sercan, Dora'yı, Mustafa Kemal Dora'yı, Yunus Emre Yaman'ı, Özgür abi sende Yasin'i al. Anlaşıldı mı bakim.

O zaman toplanın. Bir! İki! Üç! Kırmızı!"

Eşleşmeler yapılmış sonuç olarak Berna ile eşleşmiştim. Takımımızın ilk maçıydı. Bench'lere doğru taraf ben iken, Berna öbür taraftı. Parkurun başına geçtiğimizde Murat'ın düdüğünü beklerken birbirimizle konuşmayı tercih etmiştik.

"Nasıl görüşmeyeli Selo ya. Fazla konuşmadık seninle 2018'ten sonra. Üzüldüm bu arada bacağını kırmışsın. O yüzden gitmişsin. Gitmesen şampiyon olurdun." Demişti Berna. "Ama dikkat et kırmızı takım her zaman güçlüleri yollar potaya. Kendini sağlama al ki düşsen bile incilme diye."

Konuştuktan sonra Murat'ın düdüğüyle başlamıştık. Suya düşen en baştan başlaması gerekiyordu. Önde olan şu an benken olurken arkamda Berna vardı. Son dengeyi de bitirdiğimde artık atışlara gelmiştim. Hızlıca ipi çektim ve mekanizmayı yukarı kaldırdım. Bir eliyle atmak zor olduğundan ipi ayağımın altına almıştıö. 2/2 yaparak Berna'nın bir tane bile atış yapmasına izin vermemiştim. İkimiz birbirinin eline çakıp ve tebrik etmiştik birbirimizi.

Herkesin benim yaptığım taktiği yapması biraz şaşırtıcıydı. Bizim takım kullansın ama mavi takım bu kadar da olmaz. Sonuç olarak 10-6 olmuştu. Önde olan bizken şu an Hilmicem ve ben çıkıyordum.

Rakipleriniz Yaman-Seda ikilisiydi. Parkurun başına geçtiğimizde ikimiz birbirimize selam verdil. Murat'ın düdüğüyle birlikte fırlamıştım bildiğin parkuru bitirip bayrağı Seda'ya iki engel fark atmıştım. Bu da Hilmicem'e vakit kazandırmıştı. Uçacakmış gibi hemencecik yanımda bitmişti. Hilmicem bitirmişti. Artık bizim takımı da çıldırtmaya başlamıştım. Murat gülerek anlatıyordu. Seda bitirmişti ve Yaman'a kalmıştı iş. Benim bir tane isabetli atışım vardı ama öbürü 8 dakikadır girmiyordu. En sonunda attığımda birine çekilmem bir oldu. Hilmicem olduğunu anladım. Elini belime diğerini boynuma koyarken sarılmış etrafında döndürmüştü.

Kazanan taraf biz olurken yemek için mavi takımı yollamış sonuç olarak Ronaldinyo gelip onla maç yapacağımızdan takımım gelene kadar bekleyecektim. Şu an sadece ben varken çekimlerin yapıldığı yerde Murat'ın tek oturduğunu gördüm.

"Naber Takoşum ya." Dediğinde başını kaldırıp bakmıştı Murat sese karşılık. Yüzünde gülümseme oluşurken bana sarılmıştı. "Selam bile vermedin be geldiğimden beri, aşk olsun sana."

"Ya yanına gelecektim zaten." Dedi Murat. "Acun zaten seni bana emanet etti. Takım arkadaşların gittiği için yalnız kalmasın diye benimde senin için kalmamı rica etmişti bende kabul ettim."

Bunun üzerine gülsede içinde duygular kıpır kıpır olduğu rahat durmamasından belliydi. Böyle şeyleri hiç saklayamıyordu. Tepkilerini saklamayı beceremiyordu.

"İyi yapmışsın." Dediğimde gülümsemişti tekrardan. "Maça bende çıkacağım. İzle de beni futbol konusunda hafife aldığınız için kapak olsun."

"Hiç değişmemişsin gerçekten ya." Başını iki yana sallayarak kurmuştu cümlesini. "Hala birilerine laf sokuyorsun. Yalnız o kavga muhteşemdi. Bir cümlemle sakinleştin."

"Bende değişen çok şey var. Herşeye çok çabuk sinirleniyorum kendimi tutamıyorum. İkincisi aileme laf edildiğinde kendimi tutamıyorum. Bir de sende değişmemişsin

Hala çok yakışıklı ve tatlısın."