Leeknow'un Maça Binasına geri gelmesiyle herkes eski ciddiyetine dönmüştü. Benim izin haklarım da Hyunjin'le karşılaştığım gün bitmişti. 14 Şubat'taki özel görevim için hazırlanmalıydım.
Han akşam yemeğinden sonra yanıma uğrayıp bana aile fotoğraflarını gösterdi. Gerçekten heyecanlı görünüyordu.
"Bak Felix! Babamla Leeknow artık arkadaş gibi. Sonunda hayallerim gerçekleşiyor, çok mutluyum!"
Gülüp yanağını sıktım. Han ne olursa olsun hâlâ en yakın arkadaşımdı. "Senin adına çok mutluyum. En azından birimiz gerçek aşkıyla özgürlüğünü yaşıyor."
Bununla durgunlaştı ve telefonunu kapattı. Oturuşunu bana döndürüp ellerimi tuttu. "Yongbok... Bunu sana söylemem doğru değil biliyorum ama eğer bir daha Bill ile karşılaşırsan onu sakın bırakma, tamam mı? Karo'daki köstebeklerden duyduğuma göre Bill liderin yakın arkadaşıymış, onu çok iyi koruyorlarmış ve pek sık dışarı çıkmasına izin vermiyorlarmış."
Han konuşmasını yaparken ben gözlerine dalıp gitmiştim. Gerçekten samimi duruyordu. Bu cümlelerinden sonra ona itiraf etmeye karar verdim. Ellerini sımsıkı tutarak "Han, ben sizin olmadığınız hafta onunla buluştum..." dedim.
Gözlerini kocaman açtı. Birkaç saniye sessizlikten sonra hemen ayağa kalkıp kapıyı kilitledi. Montunu da çıkarıp "Eve sonra giderim, detayları anlat!" dedi.
"Tesadüfen bir mağazada karşılaştık. 1 yıl aradan sonra beni unutma ihtimali yüksekti, buna kendimi hazırlamıştım ama onu gördüğüm an her şey bitti... Sevgiliyken hissettiğimiz duygulardan çok daha fazlası vardı gözlerinde."
Jisung bununla gülüp yastığa sarıldı. Ben de iç çekip boşluğa döndüm ve Hyunjin'i düşündüm. "Lütfen onu hain olarak görme. Hikayenin detaylarını bilsen gerçekten Bill'e hak verirsin. Özel meseleler olmasaydı sana anlatırdım ama ona karşı saygılı olmalıyım..."
Jisung başıyla onaylayıp sessizleşti. "Şimdi ne yapmayı düşünüyorsunuz?"
"Gizlice buluşmaya devam edeceğiz... Telefon kayıtları kontrol edildiği için riskli. Her buluşmamızda yeni bir yer belirleyip öyle ayrılıyoruz. Riskten uzak durmak için mesajlara hiç bulaşmıyoruz."
"İyi yapmışsın Felix. İş başka, aşk başka. Bill'in peşinden gitmeni her zaman destekleyeceğim. Patronun sevgilim olsa bile." deyip gülmeye başladı. "Leeknow seninle bunu konuştuğumu bilse beni öldürür... Ama sana güvenim tam."
Şu anki tipine dayanamadım ve üstüne çullanıp sımsıkı sarıldım. "Ben de sana güveniyorum Jisung... En zor zamanlarımda bana destek oldun. Bir tanesin sen."
Sırtımı sıvazladıktan sonra heyecanlanıp oturuşunu düzeltti. "Ya! Onu bunu boşver. Minnie ile Chris'in sevgili olduğunu biliyor muydun?!"
Jisung dedikodu moduna geçmişti. O kadar hevesliydi ki başımı 'Bilmiyorum.' anlamında sallayıp güldüm. Hemen olayları anlatmaya başladı.
O gece hiç durmadan saatlerce sohbet ettik. Nostalji olmuştu. Bunu en son lisedeyken yapmıştık sanırım...
♠️♠️♠️
-14 Şubat, Sevgililer Günü-
Özel görevimin olduğu gün gelip çatmıştı. Lider San ile birkaç derste tekrar eski kıvamıma gelmiştim.
Leeknow beni odasına çağırmıştı. Kapısını tıklayıp içeri girdim. "Patron?"
"Gel bakalım, Felix."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kill Bill | Hyunlix
FanficMafya altındaki iki gencin kontrol edemediği karşılıklı duygular onlara nasıl mal olacaktır? ♠️♥️♣️♦️ Kural 1: Düşman ailelere bilgi taşıyamazsınız. Kural 2: Görev sırasında madde kullanamazsınız. Kural 3: Aileniz hariç kimseyle iletişim kuramazsını...