~4.BÖLÜM-İntikam~

52 3 0
                                    

İyi okumalarr dilerim. 💜💗

Ben Liya Kayakay intikam için geliyorum seninle.

(Yazarın Anlatımıyla.)

Liya günlerdir o korkunun etkisinden çıkamıyordu. Neredeyse 1 haftadır kötü durumdaydı onun sağlığı bozulmuştu. Arkadaşları onu dışarı çıkartmak istiyordu ama liya artık dışarı çıkmaktan da korkuyordu Kaan onu bulacağından korkuyordu. Arkadaşları onu hep ziyarete geliyordu neden kötü durumdasın dediklerinde söyleyeceğinden arkadaşlarıda korkacağı için söylemekten vazgeçip yalan söylüyordu. Albert ise Liya'nın korktuğunu biliyordu onu er yada geç tekrar bulup kendi krallığına götürmek istiyordu çünkü Kaan onu bulmuştu. Kaan şeytanlar Krallığı'nın Kralıydı eğer Liya'nın güçlerini alırsa dünyanın sonu geleceğinden korkuyordu.

(Liya'dan.)

1 haftadır çöküş durumundaydım. Ben hayata kendimi teslim etmek istiyordum ama bir yandan sevdiklerimi bırakmak istemiyordum. Arkadaşlarım.. Kedim... Ve o çocuk Albert..

Onu ilk gördüğümde sanki bir yerden tanıyormuşum gibi geldi ama o çocuktan uzak durmam gerekiyor çünkü o Farklı bir boyut'tan onun için hayatımı tehlikeye atmak istemiyordum. O kavgada güçlerle bahsediyorlardı ve benim gücüm olduğunu söylüyorlardı orda Albert'in söylediği söz 'Onun güçlerini alamayacaksın.' işte bu sözde beni kastediyordu.

Akşam saat 12 olmuştu. Uykum gelmiyordu kendime kahve yapmak istiyordum kahve iyi gelir diye düşündüm. Yatağımda tavana bakmayı bırakıp aşağı kata indim. Merdivenlerden inip kendimi mutfağa doğru yönlendirdim. Mutfağa geldiğimde dolaplar dan kahve aramaya başladım, kahveyi ararken nedense titriyordum nedeni hakkında ufacık bir bilgim yoktu. En sonunda kahveyi buldum, kahveyi alıp kendimi güzel bir kahve yapıp bardağa koydum. Bardağı tezgahtan alıp odama doğru geri gittim. Odama geldiğimde bardağı balkonumda ki masaya koyup balkondan ayrılıp yatağımdaki kulaklığımı alıp kulağıma taktım. Şu sıralar çok fazla müzik dinliyordum çünkü müzik dinlemek ruhuma iyi geliyordu sığınacağım tek yer şarkılar olabilir. Telefonumu alıp bugüne göre bir şarkı açtım. Can Koç- Gökyüzünü Tutamam bu şarkı güzeldi. Odamdan ayrılıp balkona tekrar gelip kendimi armut koltuğuma attım kendimi. Kahvem'den bir yudum alıp dolunaya baktım bu gece ay mükemmeldi ayı izlemeyi bayılırım.

Dolunaya bakarken yanıma kedim geldi. Onu alıp kucağıma oturtup başını sevdim yumuşacık tüyleri vardı şu hayatta en masum kişiler hayvanlardır. Hayvanları çok seviyorum onlara zarar gelmesinden korkuyorum, bir aralar annem eve kedi aldım diye bana kızıyordu ama sonradan o kediyi çok sevmeye başladı.

Kedimin adı Pamuk'tu pamuk gibi tüyleri var. Beyaz renginde tüyleri var,gözleri ise siyahtı.

Kendimi severken çok şiddetli bir şekilde rüzgar geldi onun arkasından şimşekler çakmaya başladı. Ne oldu bir anda havaya?

Gökyüzüne yani dolunaya tekrar bakmaya devam ederken... Dolunayın önünden birşey geçtiğine yemin edebilirim.. Neler oluyor ya? Onlar burdamıydı acaba hayır hayır gelmesinler lütfen. İçimden çok dua ettim gelmesinler diye çünkü onlardan korkuyorum. Onlar çok korkunçlar insanları yiyecek gibi bakıyorlar onların gözleri normal değil onların gözleri etrafa ateş saçıyordu.

Odamın kapısının açıldığını duydum. Tüylerim diken diken olduğunda arkama döndüm korkarak. Hiçbirşey yoktu ama kapım biraz aralanmıştı rüzgardan olmuştur deyip aldırmadan tekrardan gökyüzüne bakmaya başladım. Kendimi severken yine tıkırtılar duydum artık rüzgardan değil deyip arkama baktım kapım bu sefer daha çok aralanmıştı. Armut koltuğundan kalkıp odama doğru ilerledim. Titriyordum, kalbimin ritmi artıyordu, gözlerinde korku vardı. Odamdan çıkıp aşaüı kata inerken kolundan biri tuttu. Evet şimdi ayvayı yedim.

FARKLI BİR BOYUT(1) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin