Akşamın sonunda -yani delta beni evime gönderdikten sonra- annem gördüğü her detayı bizimkilere anlatarak beni utandırmış, tüm aile üyelerimin delta hakkında kritik yapışlarının ardından beni uyumam için zorla odama göndermişlerdi.
Kıskanmalarını beklediğim hyunglarım bile benimle uğraşıp durmuştu. Hatta ve hatta Yugyeom Hyung "Prenslik işini biraz erteleyelim yarınki buluşma mühim." Bile demişti. Sabah uyandığımda biran her şeyi rüya sanmış ama aniden odama dalan annemle rüya kadar güzel bir gerçeğe uyandığımı tamamıyla kavramıştım.
Çok heyecanlıydım, annem olmasaydı ne yapardım hiç bilmiyordum. Benim için suyumu hazırlamış, ben banyo yaptıktan sonra saçlarıma hafif ve güzel kokulu yağlar sürüp saç tutamlarımı parmakları arasında çevirerek daha belirgin dalgalarımın olmasını sağlamıştı. Hemen ardından beni tıka basa doyurmuş, ne kadar yersem deltanın beni o kadar seveceğini söyleyerek kandırmıştı.
Yemeğin ardından tekrardan odama geçmiştik, her şeyin yeterli olduğunu söylesem de annem beni duymamış gibi davranmıştı. Elime tutuşturduğu bir aynayla ben kendime bakarken o da bana makyaj yapıyordu.
"Dudaklarındaki boya kolay kolay çıkmaz, biraz da yanaklarına süreceğim ama delta anlamaz bile."
Bir yandan yaptıklarını adım adım anlatıyorken, bir yandan da dudağımı bitirdiği için söylediği gibi yanaklarıma çıkmıştı. Annem makyaj konusunda çok yetenekli olduğu için ona güveniyordum. Öyle ki bazenleri yüzünde beğenmediği çiller ve güneş lekeleri olduğunda onları kendi yaptığı bir karışımla kapattığını bile görmüştüm.
Bu akşam Jimin Hyung'um tüm her şeyi detaylarıyla öğrenmek için geleceğini söylemişti. Onu o kadar çok özlemiştim ki, delta hakkında konuşmaktan çok utanıyor olsam da ona her şeyi anlatacağıma dair söz vermiştim. Çünkü en yakın arkadaşımı çok da normal olarak kocaman özlemiştim.
Ayrıca korkuyordum da. İçimde kötü bir his vardı ve bu yüzden sevdiğim herkes yanımda olsun istiyordum. Tüm bu yaşadıklarım o kadar masalsı geliyordu ki gözüme, zihnim sonunda bir kıyametin kopmasının kaçınılmaz olduğunu söyleyip duruyordu.
Tüm felaket tellalı hallerim bir yana deltaya karşı da o kadar çok özlem duyuyordum ki... Bunun ruh eşi olmamızdan dolayı olduğunu biliyordum. İzim, ondan uzak kaldığım süre boyunca beni üşütür olmuştu. İçimde soğuk meltemler esiyor gibiydi ama gerçekten üşüyor da değildim. Şimdi neden diğer kurtların özlemle soğukluğu bağdaştırdığını daha iyi anlıyordum. Çünkü benim de delta yokken bir yanım hep üşür olmuştu.
Bu durumun beni korkutması gerekirken tek düşündüğüm artık deltadan uzak kalmak istemediğimdi.
Ben bu denli içimdeki soğukluk hissine kapılıp gitmişken annemin söyledikleriyle irkilerek kendime gelmiştim. "Oh, bitti! Çok güzel oldun oğluşum. O delta kılıklı bu hallerini görünce bayılmasa iyi." Kendi söylediklerinden zevk aldığını belli edercesine kıkırdarken bir yandan etrafı toplamış, bir yandan da oynaşa oynaşa ayaklanıp odamın içerisinde neşeyle süzülmüştü.
"Ben şimdi babana atıştırmalık bir şeyler hazırlamaya gidiyorum oğluşum. Bir şeye ihtiyacın olursa seslen tamam mı?"
"Tamam annecimm." Yanıtımla eş zamanlı olarak kafamı olumlu anlamda sallarken annem sürgülü kapıyı çekerek çıkmış, derin bir nefes vererek tekrardan düşüncelerime dalmama sebep olmuştu. Aklımda dolanan tilkilerin hepsi bir ağızdan aynı şeyi söylerken o denli ikna olmuştum ki. Buluşmaya çok az bir süre kalmış olmasına rağmen ellerimi kıyafetlerimin üzerinden hafifçe omzuma atmadan edememiştim.
Deltanın varlığını hissetmeye ihtiyacım vardı. Eğer ki şimdi ruh eşi izime dokunursam, delta tıpkı akşam dediği gibi bana karşılığını verirdi değil mi? Hem ona nasıl hissettirdiğimi de anlamış olurdum böylece. Bu fikir iyiden iyiye aklıma yatarken özene bezene seçtiğim mor elbisemin kuşaklarını açmama gerek kalmadan parmaklarımı çıplak tenimdeki çiçeklerle buluşturduğumda anında karşılık almayı hiç ama hiç beklememiştim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
PINK MIRACLE | TAEKOOK'
Fanfiction'°★ Herkes Omega Jungkook'a tanrının bahşettiği hediyenin pembe dumanlar olduğunu düşünürken fazlasıyla yanılıyordu. Çünkü onun asıl hediyesi Delta Kim Taehyung'dan başkası değildi. ★°'