"Seninle karşılaştırılacak birini bulmak için...
On Dördüncü Bölüm-
"What am I now? What am I now?
What if you're someone I just want around..."Ben neyim? Ya sen yalnızca etrafımda istediğim biriysen...
Bunu düşünen o değildi fakat benim düşünüp düşünmediğime bakmak ister gibi üzerimde tutuyordu gözlerini. O bana baktığı sırada ben de ona baktığım için, öyle düşündüğümü sanmasın diye bir kolumu onun omzuna atarak montunun üzerinden sarmaladım ve iyice kendime çektim onu.
O da bana yaslanırken gergin olduğunu tahmin ettiğim vücudu gevşedi ve kendini iyice salarak şarkıya eşlik etmeye devam etti.
"I'm falling again, I'm falling again, I'm falling
What if I'm down? What if I'm out?
What if I'm someone you won't talk about?
I'm falling again, I'm falling again, I'm falling..."Hayır, o benim yalnızca etrafımda istediğim biri değildi fakat kesinlikle hakkında asla konuşmayacağım biriydi. Bu onu kendime saklama isteğimden değildi yalnızca, kelimelerden bile korumak istiyordum onu. Bunu onu bunaltmadan ve kafesteymiş gibi hissettirmeden yapmaya çalışıyordum.
Ona, geçmişi sanki hiç yaşamamış gibi davranmamı istiyordu. Ben ise geçmişte yaşadıklarından bağımsız bir hassasiyet gösteriyordum. İdrak edemediği ve belki de inanamayacağı tek şey, benim de aşk denen bu duyguyu ilk defa onda yaşadığımdı.
İstediği bu olsa dahi görmezden gelemezdim. Yalnızca onu iyileştirmeye devam ederken bunu ona belli etmemem gerekiyordu.
Değişen ve yükselen müzik sesiyle konser alanına döndüm ve Harry Styles hareketli bir şarkıya geçerken kolumun altında tepinmeye başlayan sevgilimi serbest bıraktım. Çok eğleniyordu, her ne kadar One Direction dağıldığı için gün boyu ağlasa da, Harry Bey'i gördüğü için fazlaca mutluydu.
Alt Kademeden bir kız sürekli onu sevdiğini bağırırken, Jeongguk onunla yarışır gibi güzel bir diyafram sesiyle "Seni seviyorum Harry!" diye bağırmıştı.
Pekala, onun dikkatini çektiğini söyleyebilirdim. Ölümcül bakışlar attığımı düşünmüyordum, yalnızca locaya istettiğim viskiyi içiyordum ve Harry Styles benim sevgilime bizim usulde kalp yaparken Jeongguk'un yanımda çığlık atarak eridiğini görmezden geliyordum.
Hayır, kıskanmamıştım.
Ben kıskanç bir adam değilim.
Her neyse, Jeongguk iki elini de koluma sarıp "Bana yaptı! Taehyung, Taehyung! Harry bana kalp yaptı! Bana yaptı değil mi?" diye çocuksu bir sevinç ve heyecanla beni sarstığında pamuk tarlasına dönmüştüm zaten.
O an bu bakışlarının sebebi umurumda değildi, gözlerindeki ışıkları bozanı bu stadyumla birlikte ateşe verirdim. Buna ben de dahildim elbette. Bu yüzden kocaman gülümsedim ve onu kendime çekerek dudaklarımı alnına bastırdım.
"Gördüm bebeğim, bence kesinlikle sana yaptı."
Mümkünmüş gibi daha çok sevinmiş ve ayaklarını yere vurarak zıpır zıpır oynamıştı yerinde. Onu ilk defa aşırı sevinçten ne yapacağını bilemez bir halde görmek bu konserden kat ve kat daha keyifli gelmişti bana.
Mutluluk ona en çok yakışan şeydi.
Jeongguk hep mutlu olmalıydı. O mutlu olduğunda bu dünyada güzel bir şeyler olabileceğine dair umudum çoğalıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ojos Así
Fanfiction"Göklerdeki Rabbim, sana yalvarıyorum Onun gözlerinde hayatı görüyorum" Mini-fic | taekook