dokuzuncu mektup

69 10 0
                                    

11. IV. 35

Benim Sevgili Aliye'm,  

Bu son mektubunun ne kadar hoşuma gittiğini tasavvur edemezsin. Yazarken hava bulutlu idi, diyorsun ama, belli ki senin için güneşli imiş. Ne güzel, ne tatlı anlatıyorsun. Yalnız mektepte hoş bir ceza aldığından bahseden hikâyeyi yarım bırakmışsın? Nedir bu hikâye?.. Senin mektepten ayrıldıktan sonraki hüznünü gayet iyi anlıyorum. (6) İnsan alıştığı, güzel bulduğu, kendine yakın bulduğu yerlerden ayrılırken sanki vücudunun bir kısmını orada bırakıyormuş gibi üzülür. Ben Konya'da muallim iken İstanbul'dan bir üniversite grubu geldi. Hep eski arkadaşlarımdı. Adana'ya gidiyorlardı. Beni de beraber aldılar. Bir hafta Adana, Mersin ve Tarsus'ta dolaştık, (7) eski talebelik günlerimi, kahkaha ve neşe içinde, tekrar yaşadım. Bu bir haftadan sonra tekrar Konya'ya gelerek harap bir mektepte ter ve kir kokan çocuklara Almanca öğretmek bana o kadar fena geldi ki belki on beş yirmi gün yüzüm gülmedi. Mamafih neşe insanın içinde bulunduktan sonra, hayat onu ne kadar meydana çıkmaktan men etse, ne kadar boğmaya çalışsa yine ilk fırsatta kendini gösterir. Yazılarından anlıyorum ki sen de ilk fırsatta adamakıllı neşeli olmaya çok müstaidsin. Yalnız bir saadeti, hatta icap ederse zorla almasını bilelim. Benim ay ışığını ne kadar sevdiğimi bilemezsin. Mehtaplı gecelerde yalnız başıma gezmek kadar hoşuma giden şey yoktur. Yalnız, bilmem dikkat ettin mi, mehtap insana daima bir arkadaş aratır. Mehtap altında ağır ağır giderken yanımda benim gibi hiç sesini çıkarmadan, hiç konuşmadan yürüyecek ve bu gümüş ışıkları yavaş yavaş içecek bir arkadaş ararım. Mayısın beş veya altısında İstanbul'a gelmek niyetindeyim, o zaman mehtap da başlayacak. Beraber gezeriz. Hemen mektubunu bekler, hasretle seni kucaklar ve dudaklarından öperim. 

Sabahattin Ali

(6) Aliye Ali, Erenköy Kız Lisesi 'nin orta ikinci sınıfındayken babası tarafından okuldan alınmış. 

(7) Şubat 1932'de İstanbul Üniversitesi'nden bir grup öğrenci Coğrafya Profesörü Hamit Sadi Bey başkanlığında Konya-Adana inceleme gezisine çıkmıştır. Pertev Naili Boratav 25 Ocak 1932'de Sabahattin Ali'ye gönderdiği bir mektupta bu geziden söz etmiş ve Konya'ya geldiklerinde onu da alarak yola devam etmişlerdir.   

Canım Aliye, Ruhum FilizHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin