kırk altıncı mektup

21 1 0
                                    

19. XII. 1947

Çok Sevgili Aliye'ciğim, 

Benim vaziyetim hâlâ karmakarışık. Hakkımda tevkif kararı verdiler. Fakat idarehaneye gelip aramıyorlar. Ben de gönüllü olarak Adliye'ye gitmiyorum. Çünkü evrak tamamlanmamış ise aylarca yatmam lazım gelecek. Galiba işlerin temizlenmesi yılbaşından sonraya kalacak ve kim bilir ne şekilde temizlenecek. Bu vaziyetin devamı benim de sinirlerimi bir hayli bozdu. Senin gözlerindeki hastalık nedir? Eski şekilde bir şişme filan mı? Muzaffer'e her zaman gidip tedavi ettirebilirsin. Ali Baba bu hafta çıkmayacak. Parasız gazete çıkmıyor. Her taraftan tehdit, sabotaj. Bayilere sattırmıyorlar, üstelik gırtlağımıza kadar borca girdik. İşleri yoluna koyabilmek için daha dört sayı çıkmamız lazımdı; halbuki her sayı bize 750 liraya mal oluyor. Hiçbir yerden, hiçbir arkadaşımızdan yardım görmeden buna dayanmam imkânı yoktu. Nihayet 2.600 lira borçla işi burada kapatıyorum. Bakalım bundan sonra ne yapacağız? Siz üçüncü ve dördüncü sayıların parasını da alarak (üçüncü 1.300, dördüncü 700 sayı idi) ay başına kadar idare edin. Ben o zamana kadar bir çare bulursam size para yollarım. Olmazsa Mahmut (Hariciye'deki) [Dikerdem] (62) size elinden gelen yardımı yapar. Kendisine Mehmet Ali Aybar'la haber yolladım. Bu mektubu da o getirecek. Kendinizi üzmeyin. Ben hâlâ her şeyin düzeleceğine inanıyorum ve sinirlerimi bozmamaya gayret ediyorum. Sen ve Filiz uzun mektuplar yazarak Mehmet Ali'ye verin, o bana getirir. Şimdilik gözlerinizden, yanaklarınızdan hasretle öperim benim birtanecik karıcığım. 

Kocan S. Ali 

Sevgili Filiz'im! 

Ben iyiyim, bana uzun ve güzel mektuplar yaz. Gözlerinden, yanaklarından bir milyon kere öperim. 

Baban S. Ali 

(62) Büyükelçi, yazar. Barış Derneği'nin genel başkanlığını yapmıştır.   

Canım Aliye, Ruhum FilizHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin