17

128 12 0
                                    

"Yeosang.... Mingi... Burada ne yapıyorsunuz?" Wooyoung onları evinin dışında gördüğünde şaşırmıştı. "Erkek arkadaşın hakkında bir şeyler öğrendik." Yeosang daha fazla içinde tutamadan direkt konuya girmişti.. "Konuşabilir miyiz? Artık saklamanın bir anlamı yok. Ailen bir yere gitmene engel olmaz."
"Pekala..." Wooyoung, Yeosang ve Mingi'yi son günlerde sık sık geldiği kafeye kadar takip etmek zorunda kalmıştı.


"Bunu bizden neden sakladığını anlamıyorum. Biz senin en iyi arkadaşlarınız, bu yüzden birbirimize her şeyi anlattığımızı sanıyordum. Bunu bizden sakladığın için seni yargılamayacağım ama bu beni endişelendiriyor. Ailenin çok katı olduğunu ve dışarı çıkmana asla izin vermediğini söyledin... ama onlarla birlikte yaşamıyorsun bile. Peki gerçekte neler oluyor?" Yeosang sorgulamaya devam ederken küçük çocuk ne diyeceğini bilmediğinden başını kahve fincanından kaldıramadı. Yalan söylemeyi bırakmalı mıydı? Onlara gerçeği söylemeli miydi? Gerçeği söylerse ne değişecekti ki?

Sonunda her zamanki gibi Jeonghoon'un kötü tarafıyla yüzleşecekti.

"Her şey yolunda, çocuklar. Endişelenmenize gerek yok. Sadece erkek arkadaşımla vakit geçirmek istedim, hepsi bu. Onu sizden neden sakladığıma gelince... yakında size söyleyecektim fakat fırsat bulamadım."


"Öyle olduğuna emin misin? Çünkü en azından San'a söylemeliydin, Woo. Bu hiç hoş değildi. Seninle gerçekten ilgileniyordu ve birbirinizi tanımak için çabalamıştınız." Mingi gerçekten kızgın görünüyordu.Öyleydi de.

"Evet, biliyorum."

"Ve gerçekten üzgün hissediyorum. Umarım beni affedebilir."

"Eğer bu hikâyenin devamı varsa, lütfen bize haber ver. Biz senin en iyi arkadaşlarınız ve sorun ne kadar büyük ya da küçük olursa olsun her konuda yanında olacağız."

Wooyoung sadece başını sallamakla yetindi. Ona yardım edemezlerdi. "Biliyorum çocuklar. Ve teşekkür ederim."

"Bana kızgın olduğunuzu biliyorum ama başka şeyler hakkında konuşmak istiyorum.Bu konuyu kapatalım lütfen."

"Sana kızgın değiliz." Yeosang gözlerini devirmeden edemedi. "Sadece biraz kafam karıştı ve bize böyle bir şey söylemediğin için üzüldüm."

"Tamam , artık konuyu değiştirelim."

Bakışlarını Mingi'ye çevirerek ruh halini değiştirecek bir konu açmaya çabaladı."Sen ve Yunho nasılsınız?"

"Harika, aslında. Daha dün beraberdik. Son dizisini bitiriyor, o yüzden bugünlerde bana ayıracak daha çok zamanı var."

"Bu çok iyi."

"Son zamanlarda Jongho'yla görüşüyor musun?" Sıra Yeosang'a gelmişti.

"Alışveriş merkezine gittiğimiz gün onunla takıldım."

"Onunla tekrar bir araya gelecek misin?"

"Bilmiyorum."

Yeosang iç geçirmeden edemedi. "Bugünlerde onu neredeyse hiç göremiyorum, bu yüzden onunla yeniden bir araya gelmenin iyi bir fikir olup olmadığını düşünmeme neden oluyor. Oyunculuk kariyeriyle gerçekten çok meşgul. Ne yapmalıyım?"

"Dürüstçe fikrimi söyleyebilir miyim?"

"Elbette."

"Eski sevgilin olmasının bir sebebi var. Neden onun yerine başka insanlarla tanışmayı denemiyorsun? Her zaman bahaneleri var ve ikiniz çok az takılıyorsunuz. Yunho da bir aktör ve çok yoğun bir programı var ama yine de bana zaman ayırmaya çalışıyor. Takılamadığımız zamanlarda, çekimlerle meşgul olduğu zamanlarda bile bana günde birçok kez mesaj atıyor."

"Yani onunla tekrar bir araya gelmemem gerektiğini mi söylüyorsun?"

"Yani günün sonunda bu senin kararın. Tek söylediğim, eğer gerçekten seninle birlikte olmak isteseydi, sana zaman ayırırdı."

"Sen ne düşünüyorsun?"

Yeosang bakışlarını Wooyoung'a çevirdi. "Bir ilişkin var. Bana biraz tavsiye ver."

Wooyoung gelen ani soruyla kaşlarını çattı."Mingi'ye katılıyorum.Sana zaman ayırmayan ve neredeyse hiç konuşmadığın bir erkek arkadaşa sahip olmanın ne anlamı var?"
Bunu söylerken, çoğunlukla kendine söylüyordu.Bir çeşit iç hesaplaşmanın ortasındaydı. Ona böyle davranırken Jeonghoon'la birlikte olmanın ne anlamı vardı? Neredeyse hiç konuşmuyorlarsa ve konuştuklarında da Jeonghoon ona kızgın olduğu için konuşuyorlarsa onunla birlikte olmanın ne anlamı vardı?

"Bilmiyorum ama senin yerinde olsam etrafıma bakardım. Seninle açıkça ilgilenen biri var ama sen bunun farkında değilsin."

"Sen neden bahsediyorsun?"

"Yeosang, bazen cidden çok dikkatsiz oluyorsun."

Mingi gözlerini devirmeden edemedi.Arkadaşı ya saftı ya da salak. "Fark etmiyormuş gibi davranmayı bırak. Görmeye hazır olduğunda çok geç olabilir."

"

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Be My Lover | Woosan | ÇeviriHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin