22

124 14 0
                                    

San'ın doğum günüydü ve evinde her şey güzelce hazırlanmış, dekore edilmişti. Hongjoong, Yunho ve Yeosang, Seonghwa ve Mingi  çoktan parti evine gelmişlerdi. San büyük bir parti vermek istemiyordu, bu yüzden sadece yakın arkadaşlarını davet etmişti. Wooyoung'a da gelip  gelmeyeceğini sormuştu fakat o mesajlarına cevap bile vermemişti.Sonunda kapı zilinin çaldığını duydu ve kapıyı açmak üzereyken Yunho onu durdurmuştu.

"Bu arada, arkadaşlarımdan birini davet ettim. Gelmek için ısrar etti ve arkadaşlarımla tanışmak istediğini söyledi. Bu o olabilir."

"Ne arkadaşı?"

"Geçen gün resmini paylaştığım kişi. Adı Jongho."

"Ne?" Hongjoong'un gözleri şaşkınlıktan kocaman olmuştu ve diğerleri anlamsız bir ifadeyle ona bakarken o saklanacak bir yer aramak için etrafına bakındı.

"İyi olacak mısın?" Seonghwa Yeosang'a sorduğunda o sadece başını sallamakla yetindi. Ama gerçek şu ki... iyi olmayacaktı.

"O-oh şimdi hatırladım, yapmam gereken çok önemli bir şey vardı." Hongjoong çantasını alıp, pencereden atlamaya hazırlandı.

"Ama bugün benim doğum günüm." San kaşları çatılı bir şekilde onu azarlamaya başlamıştı. "Ve sen zaten buradasın."

Sonunda kapıyı açtı ve Wooyoung'u gördüğünde yüzünde şaşkın bir ifade oluşmuştu... ama küçük çocuk yalnız değildi. Tabii ki erkek arkadaşı Jeonghoon da onunlaydı.

"Merhaba, hoş geldiniz." San onları davet etmekten başka bir şey yapamadı. Wooyoung ona bakıp utangaç bir şekilde gülümsediğinde gülümsemesini gizlemeye çalıştı. "İçeri gelin."

Kapıyı sonuna kadar açtı ve Jeonghoon'un ona gözlerini devirdiğini gördüğüne yemin edebilirdi.Parti henüz başlamadığı için bunu görmezden gelmeye karar verdi. Olay çıkarmanın bir anlamı yoktu. San kapıyı kapatamadan, evine doğru koşan birini gördü.

"Hey, ben Jongho. Beni Yunho davet etti."

"Merhaba, Jongho. Memnun oldum, ben San."

"Ben de öyle." Jongho eve girmeden önce ona "Ben de" dedi. Yunho ona arkadaslarinin burada olacagini söyledigi anda, Hongjoong'un da burada olacağını düşünmüştü.Hongjoong'un Yunho'nun gönderilerine yorum yaptığını görmüş ve arkadaş olduklarını öğrenmişti. Yeosang'in da burada olacağını biliyordu ama elinden geldiğince bu gece arkadaşlıklarını düzeltmeye çalışacaktı. Ne de olsa çıkmadan önce en iyi arkadaşlardı.

Jongho oturma odasına girer girmez Hongjoong'un saklanmaya çalıştığını fark etmiş ve başını sallayarak gülümsemişti. Tatlıydı.

Jongho tanımadığı birkaç kişiye kendini tanıttıktan sonra, şu anda mutfakta olan Hongjoong'un yanına ilerlemiş ve onu tanımıyormuş gibi yapmıştı. "Merhaba, ben Jongho." Tokalaşması için elini uzattı.

"H-Hongjoong..." Tek söylediği buydu ve gittikçe çocuğun elini sıkmaya devam ediyordu .Jongho kimsenin olmadığından emin olmak için etrafına bakındı, sonra yüzündeki bilmiş gülümseme ile çocuğa doğru eğildi.

"Beni hatırlıyorsun, değil mi?"

"Sen neden bahsediyorsun? Seni daha önce hiç görmemiştim."

"Hatırlamanı sağlamamı ister misin?"

Jongho ona yaklaştığı için Hongjoong geri adım attı. Böylelikle sırtını masaya yaslamış oldu . Ellerini masaya yasladı, düşmemeye çalışıyordu.Jongho ellerini onunkilerin üzerine koyduğunda , Hong ondan uzağa bakmaya bakışlarını kaçırmaya çalıştı. Onunla her göz teması kurmaya çalıştığında, o da dudaklarına bakmaya devam etti.

"Eğer beni öpmeyi bu kadar çok istiyorsan, yap gitsin." Jongho mutfaktan çıkmadan önce yanağına bir öpücük kondurdu.

" Jongho mutfaktan çıkmadan önce yanağına bir öpücük kondurdu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Be My Lover | Woosan | ÇeviriHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin