14

137 14 1
                                    

San:
Günaydın tatlım 🥰
Umarım bugün harika bir gün geçirirsin
ve çokça gülümsersin.

Wooyoung:
Tatlı değilim ama günaydın
Gülümseyişime gelince, bunun günümün nasıl geçtiğine bağlı olacağından emin değilim .

San:
Buluşmak ister misin?

Wooyoung:
Üzgünüm şu anda yapamam.

San:
Ah tamam
İşte , artık gününe devam edebilirsin 🤍

Wooyoung: Vay canına bu fotoğrafın kendimi 100 kat daha iyi hissettirdi çok teşekkürler!!!!

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Wooyoung:
Vay canına bu fotoğrafın kendimi 100 kat daha iyi hissettirdi çok teşekkürler!!!!

San:
Vay alaycılık seziyorum  🥺
Güzel bir gün geçir!
Okula gitmeliyim...

Wooyoung:
Tamam, iyi eğlenceler.

San:
Denerim ama okulda kim eğlenir ki?

Wooyoung:
Ben uyumaya devam ederken sen de eğlen HAHAHAHA byee

Wooyoung: Ben uyumaya devam ederken sen de eğlen HAHAHAHA byee

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

San:
Rahatlamaya başladın, değil mi? Sevindim.
Çok tatlısın.
Böyle rastgele bir fotoğraf göndererek iyi olmamı bekle!

Wooyoung:
Çok abartıyorsun.
Şimdi gitmeliyim.
Hoşça kal.

San:
Bekle, neden?
Uyumak senin için bu kadar önemli mi? Benden daha mı önemli?

Wooyoung, Jeonghoon'un odaya girdiğini duyduğunda telefonunu hızla cebine koydu. Sevgilisi sert bakışlarını ona diktiğinde "Neden bu kadar çok gülüyordun?" diye sordu . "Yeosang ve Mingi'yle mesajlaşıyorum. Komik bir şey söylediler." Wooyoung yalan söylemişti. Tabiki de onlarla konuşmuyordu. "Gerçekten o kadar aptal olduğumu mu düşünüyorsun?!" Karşısındaki adam bağırarak üzerine yürümeye başladı. "Telefonunu ver bana! Nerede o?!" Wooyoung'un telefonunu elinden kaptı ve hızla mesajlarını kontrol etmeye başladı.

"Gerçekten beni aldatıyor musun?!" Alay ediyor olmalıydı. "Ne? Hayır, o sadece arkadaşım."

"Gerçekten mi? Siz sadece arkadaşsınız ve sen onunla flört mü ediyorsun? Kiminle konuştuğun hakkında bile yalan söyledin! Ben aptal değilim, Wooyoung!"

"Seni aldatmıyorum... Sadece yeni bir arkadaş edindiğimi öğrenirsen kızacağını biliyordum."

"Ama artık onunla konuşmayacaksın." Wooyoung'un telefonunu cebine koydu.

"Telefonunu alıyorum." Adam ayaklarını yere vura vura odadan çıktı. Wooyoung vakit kaybetmeden arkasından koşmaya başladı. "Hayır, lütfen onu bana geri ver. Artık ona mesaj atmayacağım ama arkadaşlarıma mesaj atmak için telefonuma ihtiyacım var."

"Bunu beni aldatmadan önce düşünmeliydin." 

"Çok sinir bozucu."

Adam arabasına atladı ve Nari'nin evine doğru yola çıktı. Nari, Wooyoung'u aldattığı ve hiç pişmanlık duymadığı kadındı. Kadının evine vardığında Nari büyük bir gülümsemeyle kapıyı açtı ve vakit kaybetmeden adamı içeri aldı.

"Bu kadar erken ne yapıyorsun burada? Erkek arkadaşın seni şimdiden kızdırdı mı?"

"Hiçbir fikrin yok." Gözlerini devirerek ve kanepeye oturdu. "Bu arada, geçen gün rujunu evimde unutmuşsun ve o zamandan beri Wooyoung'un ne kadar sinir bozucu olduğu hakkında hiçbir fikrin yok." Cebinde çıkardığı kırmızı ruju kadına uzatarak yarım kalan cümlesine devam etti. "Ve bugün onu bir adamla mesajlaşırken yakaladım. Hem aldatıyor hem de bana neden kızıyor ki?"

"Telefonuna cevap vermeyecek misin?" Wooyoung'un telefonu sürekli titrediği için kadının dikkati dağılıyordu.

"O benim değil." Gözlerini devirdi.

"Bekle, telefonunu da mı elinden aldın?"

"Nesin sen? Annesi mi?"

"Kapa çeneni. Bu sadece ileride bir şey yapmadan önce bir durup düşünmesi için. Şimdi de beni aldattığı o sinir bozucu adam ona mesaj atıp duruyor."

"Peki neden sen de onun yerine geçip mesaj atmıyorsun?"

"Vay canına, ne mükemmel bir fikir."

Jeonghoon bu fikri oldukça beğenerek Wooyoung'un telefonunu cebinden çıkardı.

San:
Woo, iyi misin? Neden bana cevap vermiyorsun? Son günlerde
seninle flört ettiğimi
biliyorum ama
bu seni rahatsız ediyorsa
elimde değil, duracağım.

"Ne aptalım." Jeonghoon mırıldanarak mesaja cevap verdi .

Wooyoung:
Bana mesaj atmayı kes. Seninle bir daha konuşmak istemiyorum,
görmüyor musun?
Sana mesaj atmıyorsam
bir nedeni vardır.

Tüm bunları yazdıktan sonra San'ın numarasını engelledi ve ondan gelen tüm mesajları sildi. "Sen bir dahisin." Nari'ye onu öpmeden önce verdiği fikir için iltifat etmekten çekinmedi.

"Ne?" San yüzünde şaşkın bir ifadeyle mesajlara bakakalmıştı. Ona tekrar mesaj atmayı denedi fakat işler istediği gibi ilerlememiş , Wooyoung onu engellemişti. "Beni engelledi mi? Neyi yanlış yaptım?"


Hızlıca çocuğun sosyal medya hesabını kontrol etti ve oradan da engellediğini gördü. San bugün yaptığı her şeyi ve Wooyoung'un ona ne için kızmış olabileceğini düşünmeye çalıştı fakat aklına hiçbir şey gelmedi. Yanlış bir şey yaptığını düşünmüyordu. "San, dikkatini ver." Profesörü ona seslendiğinde hemen telefonunu kaldırdı. "Özür dilerim."

"

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Be My Lover | Woosan | ÇeviriHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin