58

50 7 2
                                    


~ 1 yıl Sonra ~


"Sannie, neden Jia'yı getiremiyoruz?" Wooyoung kaşlarını çattı.

"Çünkü otelde evcil hayvana izin vermiyorlar, bebeğim.Hadi ama, Yunho'nun kardeşi ona bakmayı teklif etti."

"Peki, tamam." Küçük çocuk suratını asmaya devam etti. "Jia'nın sahili görmesini istiyordum ama sanırım bir dahaki sefere."

Jia'yı Yunho'nun kardeşiyle bıraktıktan sonra, havaalanında tüm ekiple buluştular.Seonghwa'nın ölümünden sonra Yeosang neredeyse hiçbir yere gitmek istemiyordu. Bu yüzden gelmeyi kabul ettiğinde Wooyoung şaşırmıştı.Artık kimse Seonghwa'dan bahsetmiyordu ancak bu onu düşünmedikleri anlamına gelmiyordu. Sadece onun adı geçer geçmez ağlamaya başlayacaklarını biliyorlardı.


"Sannie, bana biraz güneş kremi sürebilir misin? Yüzmek istiyorum."

"Şimdiden mi? Daha yeni geldik."

"Zaman kaybetmek istemiyorum. Ayrıca, hava çok sıcak."

"Tamam." San ondan güneş kremini alarak sırtına sürmeye başladı.

İkisi de güneş kremini sürdükten sonra suya doğru koştular. San, Wooyoung'u kucağına alarak etrafında döndürdü, sonra onu suya atacakmış gibi yaptı.

"San! Sakın buna cüret etme!" Wooyoung onu uyarmıştı fakat San onu çoktan suya atmıştı. Elbette, ilişkileri artık birbirlerine karşı daha eğlenceli oldukları bir noktadaydı. "San, intikamımı alacağım!" Onu suyun içinde kovalayarak üzerine biraz su sıçratmaya çalıştı.

"Ama havanın sıcak olduğunu söylemiştin bebeğim. Ferahlatıcı değil miydi?"

"Başın hâlâ çok büyük belada, Choi San!"



Yeosang dönüp birbirlerini besleyen Jongho ve Hongjoong'a bakmış ardından suya doğru koşan Mingi ve Yunho'ya dönmüştü. Sıkıntıyla telefonunu eline aldığında kilit ekranında Seonghwa'nın sevimli fotoğraflarından birini görünce gülümsedi. Daha sonra telefonunun kilidini açarak uzun uzun onun fotoğrafları baktı.

Küçük bir kız yanından geçerken topu Yeosang'ın telefonuna çarparak, telefonun kumun üzerine düşmesine neden oldu. "Çok özür dilerim." Altı yaşlarındaki küçük kız Yeosang'a telefonunu kaldırmasını söyleyerek telefonun üzerindeki kumu temizlemeye çalıştı. Güzel çocuk topu alıp kıza küçük bir gülümseme verdi.

"Sorun değil. Bir kazaydı."

Küçük kız Yeosang'ın baktığı resmi görerek telefonunu ona uzattı. "Bu senin erkek arkadaşın mı?" Topunu ondan alarak sormuştu.

"Evet.Çok yakışıklı, değil mi?"

"Evet, öyle." Küçük kız başını salladı. "Annemin yanına dönmeliyim. Güle güle."

Yeosang geri döndüğünde tüm arkadaşlarının gitmiş olduğunu gördü. Hepsi sevgilileriyle yüzüyor ve eğleniyorlardı.

Yeosang yanındaki plaj sandalyesine uzun uzun baktı. Seonghwa'nın orada oturduğunu hayal etmişti. "Burası çok güzel, değil mi?Eminim burayı çok severdin."

Yeosang gözlerini kırpıştırdığında ve Seonghwa'nın artık orada oturmadığını gördü, bu yüzden sandalyesine geri oturarak sırtını sandalyeye yaslamıştı.

"Sorun değil. Seni göremiyor olabilirim ama burada olduğunu biliyorum... Herkes çok mutlu görünüyor, şunlara bir bakın." Su savaşı yapan çocuklara bakıyordu. "Keşke burada benimle olabilseydin." Gözlerini kapatmadan önce gökyüzüne baktı.

" Gözlerini kapatmadan önce gökyüzüne baktı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Be My Lover | Woosan | ÇeviriHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin