22/02/2024
KELEBEK MİSALİDİR AŞK;
ANLAMAYANA ÖMRÜ GÜNLÜK,
ANLAYANA ÖMÜRLÜK.2 GÜN SONRA
Zaman öyle hızlı geçmişdi ki ben bile nasıl geçtiğini anlamamıştım. Onunla tanışmadan tam iki gün geçmişti, şimdi ise nişan günümüzdü sabah gözlerimin kapanmak için kendini zorladığını anlsamda ellerimi yumruk şekli yapıp ovuşturmuştum. Gözlerimi yarım yamalak bir şekilde açmıştım birden oda'nın kapısının ani bir şekilde açıldığını gördüğümde elimi göğsüme koyarak baktığımda akşamdan bizde kalan Aze odaya girmişti.
"Korktum."dediğim de saçlarını arkaya doğru savurarak bana bakıyordu. Benden erken kalktığı belli oluyordu. Hatta bendende heyecanlı gibi görünüyordu.
"Hadi ya hiç mi heyecanlı değilsin."demişti göğsünü şişirip derin bir nefes alıp bırakmış sözüne devam etmişti."Hadi kalk ya daha çok iş var."diyerek beni acele ettiriyordu.
Zar zor da olsa ayağı'ya kalkmıştım. Yorganımı boş olan tarafa savurup kalktığımda üzerimi düzenleyerek aşağı'ya inmiştim. Yine tam iki gün önce ki hazırlıklar yapılıyordu konakta dün akşamdan berri kimse uyumamış herkes bir işten tutmuş iş yapmıştı ve halen daha yapılıyordu. Konağın merdivenlerinin gıcırtı sesi ile aşağı'ya inmiştim.
Daye'm orta da bağırıyor herkes gelmişti ben hep küçük bir ortam istesemde herkes burdaydı. Daye'm kaşları çatık bir şekilde bana doğru bakıyordu önce beni üsten aşağıya doğru süzmüştü.
"Keçem hadi Aze ile birlikte elbisen'i gidip alın çabuk,"diyerek susmuştu derin bir nefes verip tekrar bana doğru baktı."Hızlı, hızlı hadi..çabuk olun."demiş tekrar işler ile ilgileniyordu. Daha erken zannediyordum ama merdivenlerden inen ağbeyim'in kolunu tutup saatini kendime doğru çevirmiştim. On iki'yi geçiyordu hızlı bir şekilde yukarı'ya çıkmıştım odam'ın kapısını açtığında ayna önünde hazırlanan Aze bakmıştım.
Kıyafetlerim'in arasından hızlıca birşeyler seçip üzerime geçirmiştim Aze ile birlikte çıkmıştık dışarıya ağbeyim istemesede düşünmesine izin vermeden onunla beraber çıkmıştık. Çarşı da indiğimizde herkesin her zaman ki gibi yanimiza geliyor hoşgeldin diyerek gidiyordu.
Hemen bir yere girmiştik, bakınıyorduk bir Aze bakiyir bir ben bakıyordum ama hâlâ kararsızdım yeşil ve mavi arasında."Buldum."doye bir ses gelmişti arkamadan bu seste Aze'den geliyordu. Gittiğimde kırmızı bir elbise önünde duruyordu. Yüzüm bir anda düşmüştü elbiseye sadece göz ucu ile bakıp geçmiştim.
"Eflin ya ne güzel alalım."diyerek arkamdan söylenerek geziyordu ama biliyordu ondan sonra ben o renge küsmüştüm giyemezdim o benim ile onun rengiydi biz bittikten sonra o renkte benim için bitmişti. Seçtiğim elbiseler'in önüne geldiğimde mavi bir elbise almıştım elime üzerime denemeye girdiğimde bıkkın bir şekilde susmuş oturmuştu.
Üzerime denediğim elbise ile dışarıya çıkmıştım biraz istemese de güzel oldugumu söylemişti son olarak terziye verip konağa gelmesini söyleyerek çıkmıştık. Araba'nın önüne geldiğimizde ağbeyim arbaya yaslanmış telefon ile ilgileniyordu.
"Ha sonunda ama ben size diyorum elbise almaya gerek yok"diyerek söyleniyordu bugün kimseyi dinlemwk istemediğim için geçip arabaya oturmuştum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Zamansız Sevgi (Töre)
ChickLit🌼 Bazen yanlış insanlar doğruları görmeni sağlar... Kırmızı elbisesini küçük elleri ile düzenledi sevdiği adamın en sevdiği elbiseydi. Kırşsın İstemiyordu siyah saçlarını aynaya bakarak düzenledi. Pencerenin karşısına geçti Baweri bekliyordu elinde...