01/03/2024🌼ÜZÜLDÜĞÜNÜ ANLAMAYAN SENİ MUTLU EDEMEZ.🦋
"Poğaçam, benim poğacam. O poğaça benim bana ver dedim."diyerek ağbeyim'in etrafın da dönüyordu küçük kız ağbeyim ise kızın bu hallerine bıkkın bir şeklide bakış atmıştı."Benim poğaçam o tamam mı?"demişti küçük kız gibi mızmızlanarak.
"Benim o benim."Hüma bu sefer peşini bırakıp kahverengi gözleri ile ağbeyime doğru bakıyrodu."öyle mi tamam."dedikten sonra."Baba,baba yanıma gel koş. Baba, baba koş gel yanıma."diye bağırarak yere oturup ağlamaya başladı. Dizerini yere doğru vurarak.
"Hümamm!" diyerek koşarak yanına gelmişti. Yakup abi yıllar sonra olmuştu çocuğu. Geçip karşısın da diz çöküp kızını ayağı'ya kaldırıp başını okşamıştı.
"Ne oldu güzel bebeğim, Hüma kızım."demiş saçlarını okşamış baş parmağı ile göz yaşlarını siliyordu. Sadece onları merdiven'in başında izleyerek gülüyordum.
"Baba, baba bu adam benim poğaçamı alıp benide düşerdi."dediğinde yediği poğaça'nın parçası boğazında kalmıştı. Eli ile ağzını tutup öksürüyordu.
"Ya Agîr, oğlum niye çocuğu ağlatıyorsun."diyerek ağbeyime çıkışıyordu şok olmuş bir yüz ifadesi ile ona bakıyordu."lan ben ne yaptım çocuğa."diyerek bu sefer ağbeyim söylenmişti.
Merdivenleri iki iki inerek ikisinin de yanından geçerek sedire oturmuştum. Dünün yorgunluğu hâleb daha üzerimde olduğu için hâlâ esniyordum. boynumda da bilinmedik bir ağrı vardı. Elimle boynuma masaj yapar bir şekilde ovalıyordum. Hâlâ ikiside tartışıyordu Hüma ise amacına ulaşmış gibi alttan alttan sırıtıyordu.
"Oğlum yedi o kendi poğaçalarını, hem bunlar benim."diyerek kendini haklı çıkarmaya çalışan bir çocuk gibi söyleniyordu.
"Tamam güzel bebeğim!"dedi ama sesi biraz sinrili çıkmıştı ağbeyim ise hiç aldırmadan poğaçası'nı yemeye devam ediyordu."tamam ben sana alıcam."diyerek elinden tutarak yukarıya çıkarmıştı.
Ağbeyim poğaças'ın dan hiç ayırmadığı gözleri ile geçip sedire yanıma oturmuştu. Herkes kahvaltısını yapmıştı. Ağbeyim son lokmasını yutup diğer lokmasını yiyecekken elinde ki lokmayı hemen elime alıp ağzıma tıkıştırmıştım.
"Eflin ya, benimdi o, ya ben Hüma'ya vermedim."demisti ama bende omuzlarımı silkip gülmüştüm."Banane, gözümün önünde yemeseydin."diyerek koşarak indigim merdivenleri tekrar çıkmıştım.
Odaya girdiğimde kapıyı hızlıca kapatıp gülümseyerek komodin üzerinde duran çikolatalara bakmıştım. Hâlâ bitmemişti kutunun kapağını kapatıp dolabıma koymuştum. Ardından yediğim diğer çikolataların paketlerini toparlayıp kapının köşesinde duran çöp kutusuna atmıştım. Yatağımı düzenleyip önce kıyafetlerimi değiştirmek için dolap önünde bir şeyler seçiyordum.
♪Gözlerin zehri şarap eder mi?
♪Alıp içsem beni sarhoş eder mi?
♪Bir hayale daldım uyan derler mi?
♪Beni böyle koyup gitme olur mu?Diyerek şarkıyı odada mırıldanıyordum, seviyordum bu şarkıyı mırıldanırken yüzümde ki tebbesüm hiç bozulmuyordu. Üzerime kırmızı bir elbise giyinmiştim, hafif çıkmış çillerimin üzerinde ellerimi gezdirmiştim. Telefonum bildirim sesi ile açılmıştı.
"Bugün birşeyler yapalım."diyerek mırıldanmıştı içimden gelen mesajı, yüzüm düşünceli bir hâl almıştı. Ne yazicagimi düşünürken zatten mesaja cevap vermiştim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Zamansız Sevgi (Töre)
ChickLit🌼 Bazen yanlış insanlar doğruları görmeni sağlar... Kırmızı elbisesini küçük elleri ile düzenledi sevdiği adamın en sevdiği elbiseydi. Kırşsın İstemiyordu siyah saçlarını aynaya bakarak düzenledi. Pencerenin karşısına geçti Baweri bekliyordu elinde...