24.Bölüm

2K 58 59
                                    

Yeni bir bölüme daha hoşgeldiniz. Bölümlerin sıklıklarını oy ve okunma sayısına göre atıyorum. Çünkü ancak öyle motive olabiliyorum. Ve bu arada 69.000 olduk. Buda demek oluyor ki 100.000'e çok yaklaştık. Buna inanamıyorum. Destekleriniz için çok teşekkür ederim. Lütfen bol bol yorum atmayı ve oy kullanmayı unutmayın. Keyifli okumalar.

 Keyifli okumalar

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

👠

İlerleyen saatlerde, şehrin ritmini taşıyan ve adeta enerjiyle dolup taşan Vortex isimli kulübün kapısından içeri adım attık. Yoğun müzik, renkli ışıklar ve dans eden kalabalık arasında kaybolmuştuk. "Bunu yaptığıma inanamıyorum." dedim.

Zehra, gülümseyerek gözlerini döndürdü. "Hey, bir kere yaşa! Bu gece unutulmaz olacak." Mücadele dolu günlerin ardından, bu anın içinde kaybolmak adeta bir kaçış gibi hissediyordu. Kulübün atmosferi içimizi ısıtırken, dans eden insanlar arasında kaybolmuş birer gölge gibi hissediyorduk kendimizi. Renkli ışıkların altında, müziğin ritmine kapılarak geçmişin yükünü bir kenara bırakmıştık. Unutulmaz anlar ve yeni başlangıçlar için bir gece başlamıştı.

 Hemen kendimizi bar kenarında bir masa bulduk ve oturduk. Ardından içki siparişlerimizi verdik. "İki tane Martini, lütfen." dedim. Garsın başını sallayarak, yanımızdan uzaklaştı. İtalya'nın göbeğinde, sadece bildiğimiz ingilizce ve türkçe diliyle yaşamaya çalışıyorduk. O sırada Zehra bana doğru döndü.

"Karan'ı unutmanın zamanı geldi, Doğa. Artık bundan sonra kendi bebeğine ve kendine odaklan," dedi Zehra, sesinde içten bir samimiyet vardı. Gözlerimi devirdim, şu an Karan'ın ismini bile duymak istemiyordum. Kalbim hala onun bana yaptıklarına inanmaya yanaşmıyordu. 

"Merak etme, Zehra. Emin ol şu an en son duymak istediğim şey; Karan'ın ismi," dedim, ama iç sesimde hala o ismi düşünmekten kaçınmak istiyordum. Zehra, belki de benim içsel savaşımı seziyordu, çünkü devam etti: "Doğa, bazen insanlar geçmişle yüzleşmekten kaçar. Ama sen, artık kendi mutluluğuna odaklanmalısın. Yeni bir başlangıç yapmalısın." Zehra'nın sözleri, içimi hafifletti, ama hala kalbimdeki yaraların acısı derindi. Kendi bebeğime odaklanmak, yeni bir hayata başlamak için bir adım atmanın zamanı gelmiş olabilirdi. "Yapacağım." dedim, ona bakarak.

"İşte  bu kızım. Belki daha iyisini bile bulursun. İtalyadayız." dedi. 

"Lütfen, Zehra. Hayatımda erkek istemiyorum. Şu an bu dönemdeyim," dedim, sesimdeki kararlılık ve hafif bir iğrenme ifadesiyle. Zehra, anlayış dolu bir gülümsemeyle bana baktı, sanki içsel bir savaşın izlerini okuyabiliyordu. Ardından içecek siparişlerimiz geldi ve garson masaya bıraktıktan sonra bize doğru eğildi. "Buon appetito, belle signore. (Afiyet olsun, güzel bayanlar)" dedi, zarif bir şekilde.

"Lütfen, Zehra. Hayatımda erkek istemiyorum. Şu an bu dönemdeyim," dedim, sesimdeki kararlılık ve hafif bir iğrenme ifadesiyle. Zehra, anlayış dolu bir gülümsemeyle bana baktı, sanki içsel bir savaşın izlerini okuyabiliyordu. Ardından içecek siparişlerimiz geldi ve garson masaya bıraktıktan sonra bize doğru eğildi. "Buon appetito, belle signore. (Afiyet olsun, güzel bayanlar)" dedi, zarif bir şekilde.

İhtirasın Peşinde (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin