3. Bölüm

1.6K 75 1
                                    

Yazım tarihi, 23 Ağustos 2021

----

Pazartesi, Baler’den...

Doktorun kapısının önünde oturmuş bekliyorduk. İçeride halen bir hasta vardı. O çıkınca henüz gelmemiş Armağan ve biz girecektik.

Umarım hasta çıkmadan gelirdi. Biraz daha bekledikten sonra gelen patırtı ile Roman’la aynı anda o yöne döndük. Gelen Armağan’dı.

Üstündeki siyah ceketi düzeltip yanımıza yaklaştı.

“Çok geç kaldım mı?”

Kafamı sallayarak cevap verdim. “İçeride halen hasta var. Onun çıkmasını bekliyorduk bizde.”

“Uh! Anladım.” Diyerek neden ortamızda boşluk bıraktığımı bilmediğim yere oturmuştu.

Anında orkideye benzeyen kokusu burnuma dolarken istemsiz derin bir nefes almıştım. Ancak pişmanlıkla gözlerim Roman’a kayarken,  gözlerinin kapalı olduğunu ve aynı benim gibi derin nefesler aldığını görmüştüm. 

Ne yapacağımı, ne tepki vereceğimi bilmeyerek diye önüme dönerken odadaki hasta çıkmış ekranda bizim adımız belirmişti. Üçümüz aynı anda ayağa kalkıp sırayla doktorun yanına girmiştik.

Koltuklara yerleştiğimiz zaman doktor konuşmuştu.

“Hoş geldiniz . Vakit kaybetmeden sizlere yapacağımız şeylerden bahsedeceğim.

Öncelikle yapacağımız şey bir nevi taşıyıcı annelik adı altında tüp bebek tedavisi. Baler ve Roman Bey’den sperm örneklerini alacağız ve sizden de yumurta hücresi örneklerini alacağız. Hücrelerin durumlarını kontrol ettikten sonra aynı ortama koyup döllenmelerini bekleyeceğiz.

Bu ilk yöntemdir. İkinci yöntem olarak da ilk yöntem işe yaramazsa, direkt spermi yumurta hücresine aktaracağız. Ancak bu yönteme ihtiyacımızın olacağını sanmıyorum. Çünkü kan değerlerinize bakarak gayet sağlıklı olduğunuz için doğal döllenmenin gerçekleşeceğini tahmin ediyorum.

Döllenmenin gerçekleştiğine emin olduktan sonra bir süre -yaklaşık 5 gün- embriyonun gelişimini takip edeceğiz. Eğer sağlıklı bir şekilde hücrelere bölünüyorsa beş günün sonunda embriyoyu rahme yerleştirebiliriz.

Bu işlemler öyle büyük işlemler olmadığı için hücreler alındıktan sonra ve rahme yerleştirildikten sonra kontrol edilip evlerinize direkt gidebilirsiniz.

Embriyonun rahme tutunup tutunmadığını anlamak için 12 gün civarı bir süre bekleyeceğiz. Bu sürenin ardından kan testinde hamile gözükürseniz embriyo rahme iyice yerleşmiş olacaktır. Ben gene de tedbiri elden bırakmamak adına 12 günün ardından 1. Ay dolana kadar her hafta kontrole gelmenizi isteyeceğim.  Eğer bir sıkıntı görünmezse ilk aydan sonra ayda bir kontrole gelerek bebeğin durumunu öğrenebiliriz.”

Üçümüz de doktorun açıklamasını sessizce dinlemiş ve daha sonra onaylamıştık. Doktorun açıklaması bitince bizi başka bir yere, hücreleri almak için yollamıştı.

Hücreler alınınca, doktor kontrol etmeye ve dölleme işlemini gerçekleştirmeye gitmiş. Bize de eve gidebileceğimizi söylemişti. Armağan ile vedalaştıktan sonra eve doğru yola koyulmuştuk.


5 gün sonra, Baler’den devam...

Ameliyathanenin önünde oturmuş Armağan’ın çıkmasını bekliyorduk. Embriyo, gayet iyi gelişim gösterince beklemeden transfer etmek için ameliyata almışlardı.

Armağan’ı ameliyata alalı yaklaşık 5 dakika oluyordu. İçim sebepsiz yere endişe ile doluyken yanımdaki Roman’a baktım. Sakince telefonu ile ilgileniyordu. Ondan hayır gelmeyeceğini anlayınca gözlerimi geri ameliyathanenin kapısına çevirdim. 

Bir süre daha -yaklaşık 10 dakika- bekledikten sonra doktor çıkmıştı. Yanına gidip açıklama yapmasını beklemiştim.

“Embriyoyu gayet başarılı bir şekilde aktardık. 12 günün dolmasını bekleyeceğiz. Bu süre zarfında hiçbir cinsel birliktelik yaşamasını önermiyorum. Bunu Armağan Bey’e iletirseniz. Zaten durum kontrolü için yanınıza geleceğim. Bir saate  yakın bir süre yanımızda kaldıktan sonra eve gidebilir. Geçmiş olsun.” Diyerek yanımdan ayrılmıştı.

Derin bir nefes verip Roman’a döndüm. Doktorun açıklamasını duymuştu. Birbirimize gülümsedik.

-+-

“İyi misin?” 

Armağan bıkkınlıkla kafa sallayıp iyi olduğunu belirtmişti. Odaya alınalı 15 dakika oluyordu ve Roman her dakika iyi olup olmadığını soruyordu.

Başta umursamayan kendi iken şimdi düşünceli davranıyordu.

Tekrar ağzını açıp iyi misin diye soracakken odaya doktor girmişti.

“Geçmiş olsun. Nasıl hissediyorsunuz Armağan Bey?”

“İyiyim.”

“Ağrı ya da karında şişlik var mı?”

“Hayır yok.”

“Pekala. Birkaç şeyden bahsedeceğim. Embriyonun rahme tutunması 12 gün gibi bir süre alacak. Bu süreç içerisinde kesinlikle cinsel birliktelik yaşayamazsınız. Herhangi bir kanama, ağrı ya da şişlik fark ederseniz direk hastaneye gelin. 12  gün bittiğinde hastanemize gelip kan testi gerekiyor. Sonuç pozitif olursa artık resmi olarak hamile sayılıyorsunuz. Bir yarım saat daha gözetim altında kaldıktan sonra evinize gidebilirsiniz. Normal hareketleri yapmanızda bir sakınca yok. Tekrardan geçmiş olsun.” Diyerek odadan çıktı.

Doktora bakan Roman, doktor çıkana kadar bakmış daha sonra tekrar Armağan’a dönmüştü.

“İyi hissediyorsun değil mi?”

Hafif hafif sinirlendiğini hissettiğim çocukla bakmaya sürdürmüştüm.

“Eğer bir kez daha sorarsan kötü olacağım Roman. Yeterli.”

Yarım saat konuşmadan durmuştuk. Armağan zaten uyukluyordu. Süre bitince Armağan’ı uyandırıp arabaya binmiştik. Sonunda. Sonunda bir bebeğim olacaktı.

Kapıdan hep beraber girmiştik.

Armağan’a dönüp gülümsedim. “Yeni evine hoş geldin, Taşıyıcı Baba.”




Taşıyıcı Baba | bxbxb | Mpreg Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin