17. Bölüm FİNAL

1.3K 58 3
                                    

Yazım tarihi, 17 Şubat- 3 Mart 2022

----

3 Ay Sonra, Baler’den...

Pat diye her şey düzelmemişti.

Armağan o günden sonra kendince toparlanmaya çalışmıştı ancak pek işe yaramamıştı.

Ondan sonrasında onu psikolojik destek alması için ikna etmiştik.

Doktor sayesinde günlük işlerini tek başına yapmaya başlamış, gün içinde dalıp gitmeleri durmuştu.

Ancak halen geceleyin kriz geçirmesi duruyordu. Hiçbir fark yoktu bu yönden.

Aynı şimdiki gibi...

Uykusundan çığlık atarak uyanarak uyanmasını kaçıncı gecesiydi artık saymıyordum.

Yine aynı şekilde çığlık çığlığa uyanmıştı.

Hemen panikle yerimde doğrulup onu sarılmıştım. Benim peşimden de Roman sarılmıştı.

Beş dakikaya yakın kendisine gelmesini beklemiştik bu şekilde. Sürenin sonunda sadece iç çekmeleri duruyordu. Anlaşılan kendine gelmişti, şu anı kavramıştı.

“Geçti bebeğim...” Diyerek teselli ediyordu Roman. 

Dediği gibi benim üstümden yükün çoğunu almıştı. Armağan’la beraber işimiz olmadığında tüm gün yatağın içinde keyif yapıyorduk.

Artık ileri gitmeden de olsa öpüşüp koklaşabiliyorduk. Kokusunu özlemiştim.

Eskisi kadar cıvıl cıvıl değildi. Sanki bebek onu öyle yapıyor gibiydi. Olsun, ikimiz de her türlü haliyle sevecektik onu.


Sonunda tamamen sakinleşince uyuması için uzanmasını sağlamıştık.

Ortamızda yatan çocuğun saçını okşayarak uykuya daldık...


--

“Hadi Armağan! Son koliyi getir.” Diye bağırmıştım evden çıkarken.

Cevap gelmemişti. Çok geçmeden elindeki koliyle Armağan evden çıkmıştı.

Yeni bir eve çıkıyorduk. Bahçeli, iki katlı bir evdi. Taşınmak istediğimizi Armağan’a söylediğimiz de neden diyerek tepkisini ortaya koymuştu.

Buranın ona eski anılarını hatırlattığını söylediğimde ise bir şey demeden teklifi kabul etmişti. 2 haftalık bir taşınma süreci sonunda buradan gidiyorduk.

Toparlanma sürecinde bebek için aldığımız kıyafetleri kolileyip yurtlara ve yeni doğum yapan kişilere hediye etmişti.

Sadece elinde o günkü kadife elbise ve altına aldığımız beyaz ayakkabıyı bırakmıştı. Eski evde de yanından hiç ayırmamıştı zaten.

Son koliyi de yerine yerleştirince işimiz bitmişti. Artık tertemiz bir sayfa açıyorduk.

--

3 Yıl Sonra... Armağan’dan

Piknik alanında yerdeki örtünün üstünde oturuyordum. İstek çıkıp eve geldiğimde ikisi çok ısrar etmiş, pikniğe gitmek için ikna etmişlerdi beni. Ancak şimdi ortalarsa yoktular.

Esen ılık rüzgarla üstümdeki bol, beyaz elbisenin uçlarını tutmuştum. Elbise ayak bileklerime kadar uzun olsa da uçuşuyordu.

Bunu giymemi Roman istemişti. Onun yalvarmalarını hatırlayınca kafamı sallayarak güldüm. Bu adamın istekleri hiç bitmiyordu.

Sonunda karşıdan tartışarak gelen ikiliyi görünce ayağa kalktım.

“Hayır ben edeceğim.” Demişti Baler.

Anında kaslarını çatan Roman, “Burada baskın benim, ben edeceğim.”

“Ya ama sen bana etmiştin. Ne var bende Armağan’a etsem?”

Gözlerini devirerek küçük kutuyu uzatmıştı. Anında gözlerim şaşkınlıktan açılırken ne hakkında konuştuklarını sonunda anlamıştım. Bana evlilik teklifi etmek istiyorlardı.

Kutuyu alıp önümde diz çöken Baler, “Öhm! Bu biraz geç oldu sevgilim. Ancak biz iki öküzün aklına bu fikir daha yeni geldi. Kusura bakma. Armağan, hayatımın anlamı. Benimle-(Roman kafasına vurur) Ahh, yani bizimle evlenir misin, Küçük meleğim?” demişti.

Yaşadığım anıların hepsi birer birer aklıma gelirken gülümsedim. Artık bir çocuk sahibi olmak istemiyordum. Onlarında bundan haberi vardı. Öncesinde uzun uzun oturup bu konu hakkında konuşmuştuk. Onlarda benim fikrine saygı göstermiştiler ve gerekirse yetimhaneden evlat edinebileceğimizi söylediler. Bu konuyu tamamen kapatmıştık artık.

Yeterince uzun süredir durduğunu fark edince ona bir cevap vermenin zamanı gelmişti.

“Evet! Sizinle evlenirim.”

--

Devamında, Üçlü hemen bu işi resmiyete dökmüştüler.

Aradan yıllar geçmesine rağmen ne aralarındaki sevgi bitmiş ne de birbirlerine arzuları.

Armağan’ın travmasını tetiklememek için sürekli dikkatli davranan ikili bir ara Armağan’a evlat edinme konusunu açmıştı. Uzun uğraşlar sonucu ikna olan Armağan’la yetimhaneye gitmiştiler.

Henüz yeni doğmuş küçük bir kız çocuğunu gördükleri anda Armağan, direkt bu kızı evlat edinmek istediğini söylemişti.

Eşlerinin bu isteğine karşı çıkmayan adamlar her işi halletmiş ve bu küçük meleği onların kızı yapmıştı.

O günden sonra Armağan eşlerine ve minik meleğine kendini adayarak yaşamıştı.

Roman her zaman onları kollamış, Baler sanki arkalarındaki çınar ağacı gibi olmuş, minik melekse evin neşe kaynağı olmuştu.

Sorunsuz yaşamları, sorunsuz bir sonla bitmişti.







Taşıyıcı Baba | bxbxb | Mpreg Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin