The Lost Crown

5- Yeni Kızıl Rüya

Bölümlerin yapay zekayla oluşturulan videosu için profilde yer alan linke tıklayınız...

"Diyar'a bir açıklama yapılması lazım. Üstatlar huzursuz daha fazla sessizlik kargaşa yaratır," dedi Divanın Sesi Hallraz. O gece Yüce Divan yedi üyesiyle toplanmıştı. Labeon'da yaşanan katliam kulaktan kulağa dolaşmaya başlamıştı.

"Aramalar hala devam ediyor. Onun öldüğüne dair kesin bir kanıt bulmalıyız," dedi Linbro. Mahzen sessizdi. Yüce Divan Salonu bu toplantı için çok göz önündeydi. Mahzende daire şeklindeki salonun ortasında çember bir platform vardı. Etrafında on iki koltuk, her koltuğun arkasında geniş taş bir kapı bulunuyordu.

"Aranan Rabon mu? Rabon öldü. Aramızda ki bağ yok oldu." Temsilci Ceeleon Kızıl Rüya tahtına oturmuştu. Kızıl Rüya belli olana kadar Divan'da Kızıl Konak'ı temsil edecekti. Üstat Ceeleon'da divanın bildiğinden çok daha fazlası vardı. Rabon'un yardıma ihtiyacı olduğunu anladığında Labeon'da kendisine bir kuytu bulmuş ve Kızıl Rüya ile bağ kurmuştu. Bir süre sonra Üstat Hatre'de Kızıl Rüya'nın çağrısına cevap vermişti. Kızıl Rüya'nın nerede olduğunu neyle mücadele ettiğini bilmiyordu. Batıda bir yerlerde Rabon'un etrafı binlerce değersiz büyücüyle sarılmıştı. Rabon'u en çok bu yoruyor gücünü tüketiyordu binlerce zayıf büyücüyle aynı anda savaşıyordu. Rabon'un neden Yüce Üstat bağına tutunmadığını düşündü. O çağrıya işiten, yakınında olan büyücüler cevap verebilirdi. Yeryüzünde bir büyücünün ne zaman nerede olacağını hiç kimse kestiremezdi.

"Yadael'den bahsediyorum. Bugün kızı Alma'nın cesedine ulaşıldı. Aramalar hala devam ediyor," dedi Gökbilge Linbro. Ceeleon'un aklının orada olmadığı her halinden belli oluyordu. Rabon hakkında birşeyler gizlediği açıktı. Rabon bu kargaşa da neyin peşine düşmüş olabilir? Bu durumu değerlendirmesi gereken bir fırsat olarak mı görüyordu? Neyse ki öldü. Önümdeki iki engelden aynı anda kurtulmuş oldum. Birinin ölümü kesin peki ama diğeri?

"Orada neler olduğu açıklayabilecek kimse var mı? Bir anda her yer cehenneme döndü. Konuşulan bu değildi! Daha ihtiyatlı davranılması gerekiyordu!" dedi Dnar. Konağından bir üstat ölmüştü. Saldırı planını dört yönden şehri kuşatacak şekilde yapılmıştı. Kuzey kanadı hava büyücülerine aitti. Dnar, üstatlarıyla Labeon'un doğusunu, deniz kıyısını tutacaktı.

"Açığa çıktıklarını anlayınca bize saldırdılar ve savaş başladı. Divan neyi bilmek istiyor? Yüzlerce karanlık büyücüyü neden kontrol altına almadığımızı mı? Beklediğimizden çok daha fazla Element Büyücüsüyle karşılaştık çünkü. Bir kanser gibi her yanımızı sarmışlar. Karanlık büyücülerin arasında kimler vardı bilmek ister misiniz? Derin Su Konağından; Üstat Anola, Üstat Beldan. Sebat Konağından; Üstat Caeynon, Üstat Eldarion, Üstat Dane. Kızıl Konak'dan; Üstat Edyth, Üstat Dulcieen. Ve cesedi tanınmayan onlarca hizmetkâr üstat. Gökyüzü Konağından da birçok çürük ceviz vardı bunu kabul ediyorum. Labeon'da hepsinden kurtulduk. Bu aşağılık büyücünün konağıma girdiğini onlarca üstadı ayarttığını nasıl fark edemedim! Onlara Hapeno'nun kehanetinden mi bahsetti yoksa?

"Bir an Üstat Yadira'nın doğrudan bir büyüyle Yadael'in kızı Üstat Alma'yı öldürdüğünü gördüm," dedi Üstat Mund. "Bu delilikten başka bir şey değildi."

"O kargaşada aynı anda birçok şey oldu. Karıştırıyor olmalısın. Yadira ve Sarman Yadael'in büyüsüyle öldü," dedi Darenh. Dikkat dağıtmak için Gökbilge'nin önüne atmıştı kendisini.

"Demek Yadael ölmeden önce büyü gücünü kaybetti. Daha sonra yıkıntıların arasında kayboldu," dedi Hallraz. Darenh'in öne atıldığının farkındaydı. Linbro büyük bir şok geçiriyordu. Gökyüzü Konağı Labeon baskınında neredeyse gücünün yarısını kaybetmişti. Linbro beraberinde on büyücüyle Labeon Tepeleri'ni tutmaya gitmişti ama karşılarında Gökyüzü Konağından onlarca büyücü bulmuştu. Yadael'in Gökyüzü Konağı'nda ki tesiri tahminlerin çok çok üzerindeydi. Hallraz kimin divanın emriyle hareket ettiğini kimin Yadael'in müridi olduğu karışmıştı. "Peki ya Üstat Nathenol?" diye sordu Hallraz.